‘Hayallerimin peşinden koşmayı biliyorum’

Akülü sandalye ile otostop yaparak 24 şehri gezdi

Zehra Özdilek

Milyonda bir görülen cam kemik hastası olan Çağla Pektaş (23), namı diğer Minnoş Gezgin. akülü sandalyesiyle otostop yaparak tek başına Türkiye’yi gezen bir gezgin. 12 yaşına kadar 14 tıbbi operasyon geçiren Pektaş’ın ailesinin koruma içgüdüsüyle örgüdüğü zincirleri kırması kolay olmamış. “Özgüvenli, keşfetmeyi seven ve hayvansever” olarak kendini tanımlayan Pektaş, “Aslında hayatımızı tamamen ele geçiren şey kendimiziz. Cesaretimin asıl sebebi ise çocukluğumdan beri içimde olan keşfetme duygusu” diyor. Pektaş, şimdiye kadar tek başına 24 şehri gezdi. Pektaş ile gezgin hayatını ve yaşadığı zorlukları konuştuk.
- Gezgin hayatınız nasıl başladı?
2017’de sosyal medyada gezgin insanları görüp onlara imrendim ve düşündüm: “Neden ben de herkes gibi maceralar yaşamayayım?” Engellerin bedenden ibaret olmadığını biliyorum ve kendime inanıyorum. Ailemin koruma içgüdüsüyle ördüğü zincirleri kırmak çok da kolay olmadı. Çünkü onlarsız nasıl ayakta kalacağım, kendime nasıl bakacağım konusunda endişe ve korkuları vardı. İlk etapta ailemi tedirgin etmemek için bir bahanesiyle, en büyük yol arkadaşım tekerlekli sandalyem ve bir arkadaşımla yola koyulup Düzce’ye kampa gittim. Şimdiye kadar Minnoş Gezgin adı altında tek başıma 24 şehir, toplamda ise 28 şehir gezdim. Ve en büyük hayalimi de gerçekleştirmek istiyorum. İtalya’nın tarihi kentlerini, müzelerini dolaşmak istiyorum. Ve elbet bir gün tüm dünyayı gezmek istiyorum.
- Gezerken nasıl zorluklarla karşı karşıya kalıyorsunuz?
En önemlisi toplumun, engelli insanlarımıza olan bakışını değiştirmemiz gerekiyor. Bunun için de normal insanların engelli insanlara empati ile yaklaşmaları için eğitmemiz gerekiyor. Günlük hayatta, otobüslerde engellilere özel bölüm olmaması ve çoğu taksi, otobüslerin “engelli” diye görüp almayarak dışlaması en büyük sorunum. Kaldırımlara rampalar koyulunca şöförlerin dikkatsiz olması ve araba park etmesi.
- Fiziki engeli olmayanlar dahi yola çıkmaya cesaret edemezken siz nasıl cesaret ettiniz?
Aslında hayatımızı tamamen ele geçiren şey kendimiziz. Cesaretimin asıl sebebi ise çocukluğumdan beri içimde olan keşfetme duygusu. Ve toplumun artık engeli onların yarattığını göstermesi gerektiğini düşündüm. Yani diyeceğim şu ki ben içimdeki çocuğa sahip çıkmayı, hayallerimin peşinden koşmayı biliyorum.
- Nasıl tepkilerle karşılaşıyorsunuz?
Öncelikle cinsiyetimden dolayı tepkiler büyük. Bir kızın ve hele ki benim gibi tekerlekli sandalyeli bir kızın tek başına şehir ,şehir gezmesi insanların çok dikkatini çekiyor. Çoğu insandan cesaretimden dolayı güzel tepkiler alsam da. Bazılara göre ise engelli olan insan tek gezemez. Kısaca önyargı ve zihniyet...
- Dünyaya karamsar bakan, fiziki engeli olan bireylere mesaj vermek ister misiniz?
Korkularınız sizi esir almaya başladığında. Her şeyin güzel olacağına karşı kendimizi inandırın. İnandırın ki bu dünya güzelleşsin. Zorluklar karşısında asla pes etmeyin, aksine zorluklar sizi daha çok güçlendirsin. Sizlerin de tercihi dört duvar değil, doğanın güzellikleri olsun. Ve şunu unutmayın bizlerin hiçbir engeli yok...