Havuz medyasına soğuk duş

CHP, havuz medyasının 7 Haziran seçimi öncesinde gündeme getirdiği iftiralarla ilgili açtığı davaların üst üste beşincisini daha kazandı.

Fırat Kozok

 

Star ve Takvim gazeteleri, “kurmaca belgeler” üzerinden yayınladıkları haberler için CHP’ye ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na 40 bin TL tazminat ödemeye mahkum oldu. Bugüne kadar açtıkları tüm davaları kazandıklarını belirten parti Avukatı Celal Çelik, “Havuz medyasının yapmış oldukları iğrenç, iftira kapsamlı haberlerine dur denildi” dedi.

Sabah gazetesinin 19 Şubat 2015 tarihli sayısında yayınlanan “CHP’ye kasetli şantaj” ve “Atütürk’ün partisi CHP paralelin şantajı altında” başıklı haberlerde Kılıçdaroğlu dahil 45 CHP’linin kasetinin Fethullah Gülen’in elinde olduğu ileri sürülmüş, Kılıçdaroğlu’nun oğlunun ABD’de Gülen tarafından ağırlandığı iddia edilmişti. üzerine parti yargıya başvurmuştu.

Aynı gazete 21 Şubat 2015’te de “Kalleş diyaloglar”, “Paralel-CHP arası suikast diyalogları” başlıklı haberlerinde paralel yapı ile CHP’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a suikast planı yaptığı ileri sürülmüş, dayanak olarak da bazı Twitter yazışmaları gösterilmişti.
Haberler üzerine bir kez daha yargıya başvuran CHP avukatları, önce bilirkişi raporuyla Twitter yazışmalarının kurmaca olduğunu belgelemiş, ardından da gazeteden 100 bin TL’lik tazminat istemişti.

Aynı havuzdaki Takvim gazetesi de 20 Şubat 2015’te “Kirli çark”, “CHPensilvanya”, “Seçim taktiği ABD’den” başlıklı haberlerinde partiye ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ağır suçlamalar yöneltmişti. Bu haberler için de CHP ve Kılıçdaroğlu gazeteye ayrı ayrı davalar açmıştı.
Her üç davada da karar dün çıktı. 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen dünkü duruşmanın ardından parti, 2 gazeteden toplam 30 bin, Kılıçdaroğlu da 10 bin TL tazminat kazandı.

Dava sonuçlarını yorumlayan partinin ve Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik,
“Havuz medyasının yapmış olduğu iğrenç, iftira kapsamlı haberlerine dur denildi. Yapılan haberlerin tamamının iftira olduğu, gazetecilik yapılmadığı, sadece hükümete yönelik olarak avantajlar sağlanmak üzere basın kurumlarının kullanıldığı tescillendi” dedi. Çelik, şunları kaydetti:
“Biz gerek haberlerin gerekse haberlere dayanak gösterilen belgelerin kurmaca olduğunu ispatlamıştık. Hatta, belgelerin gerçekliğinin ispatlanması durumunda davalarımızı geri çekebileceğimizi de ifade etmiştik. Ancak kurmaca haberlere yargı dur dedi. Ancak geçmişte CHP’ye ve Sayın Kılıçdaroğlu’na yapılan haksızlıkların benzeri bugün de Can Dündar hakkında, yine benzer talimatlarla yapılıyor.”