Hava Harp Okulu öğrencilerinin 15 Temmuz davasından: Bizi oyuna getirdiler; darbeden haberimiz yoktu
15 Temmuz Darbe girişimine ilişkin Hava Harp Okulu öğrencilerinin de aralarında bulunduğu 75 sanıklı davada savunmalar alındı. Tutuklu sanık öğrencilerden Ahmet Acar “Bizim vatan sevgimizle oynadılar, bizi oyuna getirdiler" dedi. Diğer öğrenciler de darbeyle bir ilgilerinin olmadığını, Yalova Hava Meydan Komutanlığı Kampından plansız eğitim denilerek otobüslere bindirildiklerini anlattı.
cumhuriyet.com.trDarbe girişiminde görevlendirildikleri iddiasıyla 70 Hava Harp Okulu öğrencisinin de aralarında bulunduğu 75 sanık ile darbe girişiminde İstanbul Valiliğini işgal eden 90 asker Silivri’de ilk kez hakim karşısına çıktı.
Silivri Cezaevi'nin karşısında bulunan duruşma salonunda 75 sanık hakim karşısına çıkarak savunma yaptı. Ahmet Acar ifadesinde, “Plansız eğitim adı altında içtima alanında topladılar. Darbeyle ilgili hiçbir bilgimiz yoktu. Zaten kamp alanına girdiğimde telefonlarımız alınmıştı dışarıda olup bitenden haberimiz yoktu. Bizim vatan sevgimizle oynadılar bizi oyuna getirdiler" dedi.
“POLİSLER GELİNCE TESLİM OLDUK, HİÇBİR ZORLUK ÇIKARMADIK"
Ahmet Bedir Alpaslan Kızılyer de şunu söyledi: Uçus eğitimi nedeniyle Yalova'daki kamptaydık. Akşam -acil içtima- deyip bizi topladılar. Yüzbaşı Metin Kazancı ve Üsteğmen Halil isimleri okuyarak, bizi gruplara ayırdılar. Metin Kazancı 'Plansız eğitim var' dedi. Daha sonra bizi otobüse bindirdiler. Otobüse binince zaten uyudum. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne geldiğimizde şoförün konuşmasından Hava Harp Okuluna gittiğimizi öğrendim. Hiçbir şeyden haberimiz yoktu. Halk toplanmıştı, halka askeri öğrenci olduğumuz söylenince alkış koptu ve 'En büyük asker bizim asker 'diye slogan attılar. Polisler geldi, teslim olduk hiçbir zorluk çıkarmadık. Gece boyunca ne olduğunu bilmiyorduk. Darbeden haberimiz yoktu. Karakolda öğrendik. Öğrencilerin hiçbirinde telefon yoktu, sadece komutanımızda vardı" diye konuştu.
“KAMP ALANINDAN ÇIKMADAN ÖNCE MERMİLER DAĞITILDI"
Ahmet Hamdi Göçer ise savunmasında, “Olay günü içtima oldu. Hızlı hazırlanmamız yönünde emir aldık. Tam teçhizatlı içtima alanında bulunduk. Kamp alanından çıkmadan önce mermiler dağıtıldı. Otobüse bindirildik, nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde durdurulduğumuzda, Hava Harp Okulu'na gittiğimiz söylendi biz de duyduk. Komutanımız plansız eğitim olduğu söyledi. Katılmama gibi bir inisiyatifim olamaz. 2 yıllık eğitimimde daima ve mutlak itaat öğretildi. Kanuna aykırı bir emir almadık. Daha öncede gece eğitimine çıkarılmıştık. Gece eğitimleri rutin değildir. Komutanların istediği vakitte yapılır. Acil hazırlanma çağrısına Metin Kazancı çağırdı. İsim listelerini okudu. Araçlara bindik ve uyumamız emredildi. Polis otobüslerin yanında ilerliyordu. Bu durumdan bir darbe olduğunu çıkaramadık. Aramızda nereye gittiğimizi konuşuyorduk, merak ediyorduk" dedi.
“PİŞMAN OLACAK BİRŞEY YAPMADIM"
“FETÖ okuluna gitmedim" diyen sanık Göçer, “Pişman olacak bir şey yapmadım. Vatanım, ailem karşısında yüzümü kızartacak bir suç işlemedim. 8 aydır tutukluyum. Tahliyemi istiyorum" diye konuştu. Mahkeme Başkanı Hulusi Pur, savunmasını yapan her sanığa örgütle ilgili bildikleri varsa söylemelerini etkin pişmanlıktan yararlanabileceklerini belirtti. Savunmasını yapan sanıklar da örgütle herhangi bir bağlantılarının olmadığını bu nedenle de bilgileri olmadığını belirtti.
“POLİSLER GELİNCE TESLİM OLDUK, HİÇBİR ZORLUK ÇIKARMADIK"
Ahmet Bedir Alpaslan Kızılyer de şunu söyledi: Uçus eğitimi nedeniyle Yalova'daki kamptaydık. Akşam -acil içtima- deyip bizi topladılar. Yüzbaşı Metin Kazancı ve Üsteğmen Halil isimleri okuyarak, bizi gruplara ayırdılar. Metin Kazancı 'Plansız eğitim var' dedi. Daha sonra bizi otobüse bindirdiler. Otobüse binince zaten uyudum. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne geldiğimizde şoförün konuşmasından Hava Harp Okuluna gittiğimizi öğrendim. Hiçbir şeyden haberimiz yoktu. Halk toplanmıştı, halka askeri öğrenci olduğumuz söylenince alkış koptu ve 'En büyük asker bizim asker 'diye slogan attılar. Polisler geldi, teslim olduk hiçbir zorluk çıkarmadık. Gece boyunca ne olduğunu bilmiyorduk. Darbeden haberimiz yoktu. Karakolda öğrendik. Öğrencilerin hiçbirinde telefon yoktu, sadece komutanımızda vardı" diye konuştu.
“KAMP ALANINDAN ÇIKMADAN ÖNCE MERMİLER DAĞITILDI"
Ahmet Hamdi Göçer ise savunmasında, “Olay günü içtima oldu. Hızlı hazırlanmamız yönünde emir aldık. Tam teçhizatlı içtima alanında bulunduk. Kamp alanından çıkmadan önce mermiler dağıtıldı. Otobüse bindirildik, nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nde durdurulduğumuzda, Hava Harp Okulu'na gittiğimiz söylendi biz de duyduk. Komutanımız plansız eğitim olduğu söyledi. Katılmama gibi bir inisiyatifim olamaz. 2 yıllık eğitimimde daima ve mutlak itaat öğretildi. Kanuna aykırı bir emir almadık. Daha öncede gece eğitimine çıkarılmıştık. Gece eğitimleri rutin değildir. Komutanların istediği vakitte yapılır. Acil hazırlanma çağrısına Metin Kazancı çağırdı. İsim listelerini okudu. Araçlara bindik ve uyumamız emredildi. Polis otobüslerin yanında ilerliyordu. Bu durumdan bir darbe olduğunu çıkaramadık. Aramızda nereye gittiğimizi konuşuyorduk, merak ediyorduk" dedi.
“PİŞMAN OLACAK BİRŞEY YAPMADIM"
“FETÖ okuluna gitmedim" diyen sanık Göçer, “Pişman olacak bir şey yapmadım. Vatanım, ailem karşısında yüzümü kızartacak bir suç işlemedim. 8 aydır tutukluyum. Tahliyemi istiyorum" diye konuştu. Mahkeme Başkanı Hulusi Pur, savunmasını yapan her sanığa örgütle ilgili bildikleri varsa söylemelerini etkin pişmanlıktan yararlanabileceklerini belirtti. Savunmasını yapan sanıklar da örgütle herhangi bir bağlantılarının olmadığını bu nedenle de bilgileri olmadığını belirtti.
İstenen cezalar
İddianamede, 90 sanığın bir kısmı hakkında “silahlı terör örgütüne üyelik” suçlaması yer alırken, bir kısım sanıkların ise “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek veya isteyerek yardım etmek” suçlarından hapis cezası ile cezalandırılması talep ediliyor.