Hatay seçmeni zorda

İlçelerde en ilginç yarış Defne’de sürüyor. TKP adayı Sevra Baklacı, CHP’nin kalesi olan ilçede sınırları zorlayacak gibi görünüyor.

Mustafa K. Erdemol/Cumhuriyet

AKP için Hatay’da seçimi kazanmak özellikle tek bir nedenden ötürü çok önemli. AKP’nin yüzüne gözüne bulaştırdığı Suriye politikasından çok zarar görmüş bir il Hatay. Öyle ki, kentin ekonomisi çökmüş durumda. Suriye ile derin kültürel bağlarının oluşu, adı geçen ülkeye karşı çok hassas kılmış bölge insanını. Bu yüzden eğer AKP, Hatay’da bir kez daha belediye başkanlığını kazanırsa bu, Suriye politikasının bölge insanı tarafından kabul edildiği, onaylandığı anlamına gelecek. İktidar partisinin, Hatay’da eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i başkan adayı olarak göstermesi, burayı alma konusundaki kararlılığının da bir kanıtı.

Alabilir mi sorusunun yanıtını vermek zor. Çünkü bazı AKP’liler de Sadullah Ergin adından pek hoşnut değil. AKP’li olmayanların, AKP içindeki “aklıselimler” olarak adlandırdığı kesimler bile Sadullah Ergin’in mezhep kartını oynamasından rahatsızlar. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bakanlığı sırasında yaptığı telefon görüşmesinde kaybedilen bir davanın hâkimi için “O hâkim Alevi” demesi, başkan seçilmesi durumunda Hatay’da mezhep ayrımcılığının artacağı konusundaki endişeleri artırıyor. “Harbiye’de Sünni vatandaşların yolunu kestiler, biz de by-pass yaparak Yayladağı ile Altınöz arasında güvenli bir yol yaptık” sözlerinin ise tevil götürecek tarafı yok gerçekten de. Bu mezhep ayrımcılığını körükleyen inanılmaz bir cümle.

 

Şansı var

Ancak bu son derece tehlikeli tutumları, Sadullah Ergin’in şansını azaltmayacak. Çünkü çoğu Sünni olan AKP seçmeni bu sözler yüzünden partisini terk edecek seçmenlerden değil. Eğer gerçekten AKP içinde var olduğu söylenen “aklıselimler” de sessiz kalırsa, Ergin ettiği laflarla kalacak, hepsi bu. Ergin’in seçimlere tam anlamıyla “asıldığı” da ortada. Ne kadar devlet gücü varsa Hatay’a “yığdığı” söyleniyor. Son yerel seçimlerde AKP yüzde 50’ye yakın oy alırken en yakın rakibi CHP yüzde 32’de kalmıştı. AKP’den CHP’ye bir kayma söz konusu olur mu anlamak kolay değil. Ancak AKP’ye oy vermiş kimi CHP’liler ile MHP’lilerin oylarının asıl sahiplerine dönmesi AKP’yi zorlar. Bunun olma olasılığının yüksek olduğu biliniyor. Hatay’ın MHP adayı Mete Aslan da sevilen biri. Toplayacağı oyun az olmayacağı söyleniyor. AKP’den Aslan’a gidecek oyların AKP oylarında erimeye yol açması olası. Bu CHP’nin aradan çıkmasına yol açabilir.

 

CHP’li seçmen zorda

30 Mart’ta gerçekleşecek olan yerel seçimlerde durumu en zor olan CHP seçmeninin Hatay’da olduğunu söylemek yanlış olmaz. Gerçek bir dinler, kültürler mozaiği olan bu muhteşem kentte uzun süredir “etnik bir huzursuzluk” var. CHP seçmeni bunun nedeni saydığı AKP’den kurtulmak için iyi bir fırsat olan yerel seçimlerde oy vereceği aday konusunda hem öfkeli, hem de tam anlamıyla “eli mahkûm” durumda. Lafı dolandırmadan söylemek gerekirse CHP, Hataylı destekçilerinin oylarını “kerhen” alacak.

Çünkü, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun hem AKP’nin Suriye politikasına destek veren söylemleri hem de Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a yönelik değerlendirmeleri bu kentte büyük tepki yaratmış durumda. Yerel CHP yöneticileri genel merkeze bu “hassasiyeti” yeterince iletmişler midir bilinmez, ama burada bu tür söylemlerin Kılıçdaroğlu’na yönelik ciddi bir “antipati” doğurduğunun merkez yöneticilerince bilinmesi şart. Bunun dışında CHP’nin Hatay adayı konusunda da ciddi bir rahatsızlık var. Çünkü AKP’den belediye başkanı seçilmiş olan, ancak şimdi CHP’den aday gösterilen Dr. Lütfü Savaş konusunda kiminle konuşulsa alınan yanıt “Başka bir sol parti olsa oyum asla CHP’ye gitmezdi” oluyor. Aslında başarısız bir başkan sayılmaz Savaş. Altyapıda ciddi iyileştirmeler yaptığından, kente çok şey kazandırdığından söz ediliyor. Kentte mezhep gerginliğinin kalkması için kurulan heyetlerde yer aldığı, özellikle vurgulanıyor. Ancak Gezi eylemleri süresince Hatay’daki destek eylemlerine katılanlara ilişkin söylemleri nedeniyle “CHP ruhuna uygun olmadığına” inanılıyor. CHP İl Başkanı Servet Mollaoğlu, Savaş’ın aslında eylemlere katılan provokatör gruplara yönelik sözler sarf ettiğini belirtiyor, ama çok kişi Mollaoğlu gibi düşünmüyor.

Lütfü Savaş’ın bu değerlendirmelere ilişkin yaptığı herhangi bir açıklama yok. CHP’den nasıl aday olabildiğini soran AKP’liler de var tabii. Savaş’ın bu konuda yerel basına da yansıyan açıklaması son üç buçuk yıldır “AKP’li gibi” düşünmediği, özellikle şimdi rakibi olan eski bakan Sadullah Ergin’le arasının uzun zamandır çok bozuk olduğu yönünde. CHP İl Başkanı Servet Mollaoğlu, Savaş sayesinde çok sayıda AKP oyunu kazanacaklarını belirtiyor. MHP’nin de oyunu artıracağını belirterek AKP’nin Hatay’da kazanamayacağını kesin bir dille ifade eden Mollaoğlu’nun Savaş’ın aday gösterilmesinin CHP seçmeninde bir tepkiye yol açmadığına inandığını da belirteyim.

 

Eşi aday olsa kazanır

Kentte Savaş’a tepki var, ama kendisi gibi doktor olan eşine ise büyük bir saygı, sevgi olduğu anlaşılıyor. Doç Dr. Nazan Savaş’ın son derece çağdaş, sosyal ilişkileri güçlü bir kişi olduğu, mütevazılığıyla hayranlık uyandırdığı kentte neredeyse bir efsaneye dönüşmüş. Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in de yakını olduğu söylenen Nazan Savaş’ın CHP adayı olması durumunda eşinden çok daha şansı olduğu yaygın kanı. Ancak özel olarak Savaş’a, genel olarak da Suriye krizindeki tutumundan ötürü Kemal Kılıçdaroğlu’na olan büyük tepkiye rağmen CHP burada “AKP gitsin de ne olursa olsun” diye düşünenlerin oyunu alacak gibi görünüyor. Çünkü, AKP’nin kendi illerinde kaybetmesinin Hataylı CHP ya da AKP karşıtı seçmenler için “moral” açıdan büyük önemi var. “AKP politikaları en azından belediye eliyle kentimize gelemeyecek ” diye düşünüyor birçok Hataylı.

Kentte durumun gergin olduğunu saklamanın anlamı yok. Daha da kötü gelişmelerin olacağından endişe edenler var, ki buraya aktarmak doğru olmaz. Umarım endişelerinde haklı çıkmazlar. Ancak, Sadullah Ergin’i eleştiren bir haberi yayımladığı için Onuncu Köy adlı gazetenin matbaasının 20 kişilik bir AKP’li grubun saldırısına uğraması, baskı makinelerini parçalanması ürkütücü bir gelişme. İlk örnek de değil bu.

 

İlçelerde durum

Hatay’ın sağın kalesi sayılan Belen, Kırıkhan ve Yayladağ’da MHP’nin şanslı olduğu görülüyor. Kumlu’da AKP ile MHP’nin başa baş olduğu, ilk kez seçimin yapılacağı belirtilen Payas’ta da AKP’nin önde olduğu belirtiliyor. AKP’nin güçlü olduğu Reyhanlı’da bombalı saldırıdan sonra dengelerin MHP’ye doğru değiştiği sır değil. İskenderun’da CHP’ye şans verenlerin de sayısı az sayılmaz.

 

Defne en ilginci

Hatay’ın yeni ilçe olan Defne, geleneksel olarak güçlü olan CHP bu kez rakipsiz değil. AKP’nin esamisinin bile okunmadığı Defne’de Türkiye Komünist Partisi adayı Sevra Baklacı’nın diğer sol parti adaylarından çok daha fazla büyük ilgi gördüğü, seçimlerde sürpriz yapabileceği belirtiliyor. Öyle ki CHP İl Başkanı Servet Mollaoğlu bile Baklacı’nın bölgede ciddi bir canlılığa yol açtığını kabul ediyor. Çok genç bir kadın olan ve üç yıl boyunca Suriye Devlet Televizyonu’nda spikerlik yapan Baklacı’nın güçlü bir rakip olduğu, AKP adayı Sadullah Ergin’in doğrudan hedefi olmasından da belli. Ergin ve destekçileri, Baklacı’ya Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’dan para yollandığı propagandasını yapıyorlar alttan alta. Sevra Baklacı iddialar üzerine yaptığı açıklamada, “Böyle bir para gelmiş olsaydı, üzerine ekleyebileceğimiz ekler ve AKP’nin yerle bir ettiği Suriye’ye yeniden yardım amacıyla yollardık” yanıtını verdi. İlçede Baklacı’nın mevcut adaylar içinde en popüler olduğu konusunda genel bir kanı yaygın. CHP seçmeninin büyük tepkisi çeken bir diğer CHP adayı da Dr. İbrahim Yaman. kendisine ait özel hastanelerde Suriye yönetimine muhalif Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensuplarını tedavi etmesi, CHP seçmeninin büyük kızgınlığına yol açtı.