Hasta işçiye söz hakkı yok! İşverene “savunmasız” fesih hakkı

Yargıtay, ağır hastalığa yakalanan işçilerle ilgili dikkat çeken bir karar verdi. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu kararına göre, işveren, hastalığı tedavi edilemeyecek nitelikte olan ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğu sağlık kurulunca saptanan işçiyi, savunmasını almadan derhal işten çıkarabilecek. Yargıtay’ın içtihat oluşturan kararı ile böyle durumlarda “işçiden savunmasını alma” şartı kaldırılmış oldu. İşverene “haklı nedenle fesih” hakkı tanındığı için atılan işçinin tazminat alabilmesi de zor.

Mustafa Çakır

Yargıtay, içtihat aykırılığı olup, uzlaşma sağlanamayan İş Yasası’nın işverene derhal haklı fesih yetkisi veren maddesindeki, “işçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca bulunduğunun sağlık kurulunca saptanması durumunda” işçiden savunma alınıp alınmaması konusunda içtihat birleştirme kararı verdi. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu kararına göre, sağlık kurulu raporları nedeniyle derhal fesihlerde işçiden savunma alınmasına gerek olup olmadığı  konusunda daireler arasında görüş aykırılığı olduğuna dikkat çekildi.

Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu’nca, daireler arasındaki farklı uygulamaların sürdürüldüğü sonucuna varılarak bu aykırılığın İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nca içtihatları birleştirme yoluyla giderilmesi gerektiğine karar verildi. Kararda, İş Yasası’na göre, almış olduğu kesintisiz sağlık raporu nedeniyle işçinin işe devamsızlığının bekleme süresini 6 hafta aşmasının, işveren için haklı nedenle derhal fesih nedeni olduğuna dikkat çekildi. İşverenin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğine dair kararının işçiye ulaşmasıyla iş sözleşmesinin derhal sona ereceğine dikkat çekilen kararda, “Bu nedene dayanarak yapılacak fesihlerde ihbar süresine eklenecek 6 haftayı aşan işe devamsızlık halinin yeterli olduğu, bu hakkın kullanımı için başka bir şart öngörülmediğine” işaret edildi.

İşçinin sağlık nedenlerinden kaynaklanan bekleme süresini aşan işe devamsızlığında, fesihten önce işçiden istenilecek savunmanın gerek işçi gerekse işveren yönünden bir önemi bulunmadığına işaret edilen kararda, “Zira haklı nedeni doğuran olay, bu devamsızlığın bildirim süresine eklenecek 6 haftayı aşması olup, işçinin bekleme süresini aşan bu işe devamsızlığı fiili bir durum teşkil etmektedir. Bu nedenle işçinin rahatsızlığının var olup olmadığı ya da alınan raporun sahteliği gibi nedenler ileri sürülmediğinden işverenden fesihten önce savunma alma zorunluluğunun öngörülmesi, şekil şartının yerine getirilmesinden öte bir anlam taşımayacaktır” denildi. İşçinin bekleme süresini aşan işe devamsızlığı nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle derhal feshinde savunma alınıp alınmayacağının öğretide de tartışıldığı belirtilen kararda, “Ekseriyetle bekleme süresini aşan işe devamsızlık halinde işverenin iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshetmesi durumunda fesihten önce işçiden savunma alınmasının gerekmediği ifade edilmiştir” vurgusu yapıldı. Yargıtay bu gerekçelerle aldığı sağlık raporları nedeniyle derhal fesihlerde, işçiden savunma alınmasının gerekmediğine oy çokluğu ile karar verdi.