Harran Ovası 10 yılda 3 kat betonlaştı
Tarım havzası olarak bilinen Şanlıurfa’da verimli topraklar hızla betonlaşıyor. Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim görevlisi Ali Rıza Öztürkmen, 2006 yılında 20 bin dekar olan tarım arazilerindeki betonlaşma oranının son 10 yılda yaklaşık 3 kat artarak 60 bin dekara çıktığını söyledi.
cumhuriyet.com.trTürkiye’nin toplam pamuk üretiminin yarısına yakınının karşılandığı ve tahıl ambarı olarak nitelendirilen Şanlıurfa’da tarım arazileri hızla betonlaşıyor. 150 bin hektar sulanabilir tarım arazisiyle Türkiye’nin 3’üncü büyük ovasına sahip olan Harran Ovası’ndaki tarım arazilerinin 60 bin dekarı, son 10 yıl içerisinde 3 kat artışla hızla betonlaştı. Özellikle Kısas Mahallesi'nde artan betonlaşma dikkat çeken uzamanlar, bu durumun önüne geçilmediği takdirde tarımın Şanlıurfa’da biteceğini kaydetti. Türkiye’nin sulanabilir tarım arazileriyle bilinen Harran Ovası'nda betonlaşmanın hızla ilerlediğini ve bu betonlaşma nedeniyle tarım arazilerinin kanserleşerek ülke ekonomisine büyük zarar vereceğini belirten Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim görevlisi Ali Rıza Öztürkmen, acil şekilde ovaların koruma altına alınması gerektiğini söyledi.
Öztürkmen, tarım arazilerinde son 10 yılda 3 kat arttığını kaydederek, "Ülkemizde gittikçe azalan en önemli varlıklardan bir tanesi topraklarımızdır. Maalesef Türkiye’de 27 milyon hektar tarım arazisi olan ülkemizde son dönemlerde belli periyotlarda bu rakam gittikçe düşmüş ve şu anda 22 milyon 500 bin hektar alanda tarım yapılabilmektedir. İlimiz Şanlıurfa’da sadece 150 bin hektar alan olan Harran Ovası'dır ve Türkiye için büyük bir potansiyeldir. Bu alanda Türkiye pamuğunun yüzde 42’si, mısırın yüzde 18’i, buğdayın yüzde 9’u, arpanın yüzde 18’i, mercimeğin yüzde 36’sı, fıstığın yüzde 40’ı, ve yine aynı şekilde nar’ın yüzde 12’lik bir payı olduğu söylenmektedir. Böyle stratejik bir alana sahip ilimizde maalesef ki gün geçmiyor ki tarım arazilerinde betonlaşma dursun" dedi.
'HARRAN OVASI KORUMA ALTINA ALINMALI'
Bakanlar Kurulu kararıyla 140 ovanın tescilinin yapıldığını ve 74 ovanın tescil edilmesi için bekletildiğini anlatan Öztürkmen, Harran Ovası'nın da koruma altına alınması gerektiğini ifade ederek, "Biz toprak koruma kurulu olarak valiliğimiz önderliğinde çok güzel bir çalışma yaptık büyük ova statüsü ve bu ovalarımızın sınırlarını çok güzel belirledik. Ancak Bakanlar Kurulu 140 ovanın tescilini yaptı. Zannediyorum 74 ovanında tescilini yapmak üzere bekliyor. Ümit ediyorum ki ilk fırsatta tescil işlemleri biter ve ovalarımız büyük ova statüsüne girer. Çünkü gün geçtikçe betonlaşan tarım alanlarının geriye dönüşü olmuyor. Yarın biz çocuklarımıza bunun hesabını nasıl vereceğiz diye gece gündüz düşünmemiz lazım. 2006 yılında yapılan bir çalışmada Harran Ovası'nda sadece 20 bin dekarlık alanda köy yerleşim yeri dışına çıkmış ve betonlaşan bir alan vardı. Bunun 2016 rakamlarıyla 55-60 bin civarında olduğu söyleniyor ki bu gerçekten çok büyük bir rakam ve bazı ülkelerin ekonomisini değiştirebilecek düzeydeki tarım arazisine biz betondan evler yapıyoruz. Bunu bir an önce düzgün planlamamız lazım. Aksi takdirde bu rakam büyüdükçe ülke ekonomisi ya da ülke refahı elden gider. Bugün biz mercimek, buğday ve arpayı eğer dışarıdan ithal edersek, bu bizim geleceğimizin yok olduğunun resmidir. Hayvanda bu gün etin kilosu 40 liraya gelmişse bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi gelecek için mutlak olarak tarım arazilerinin iyi korunması ve iyi düzenlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde her gün geçtikçe kanser gibi betonlaşan ve imarlaşan tarım arazilerimiz yok olacaktır. Bu topraklarımızın kıymetini bilmek zorundayız" diye konuştu.