Hapis yerine terapi
Mahkûm sayısının gittikçe azaldığı İsveç’te hapishaneler tarihe karışıyor. İsveç hapishane ve gözetim kurumu başkanı Nils Öberg, ülkesinde rehabilitasyon politikalarının başarısını “İsveç’te hapishane cezalandırma için değildir” diyerek izah ediyor.
cumhuriyet.com.tr9.5 milyon nüfuslu İsveç’te 2004’ten beri mahkûm sayısı 5 bin 722’den 4 bin 500’e düştü. Geçen yıl ülkedeki 56 hapishaneden 4’ü kapanırken diğer hapishanelerin de bazı bölümleri kapatıldı. İsveç’te yeniden suç işleme oranı yüzde 30-40 arasında. Bu İngiltere ve çoğu Avrupa ülkesinde görülen yeniden suç işleme oranının yaklaşık yarısı.
Çocuklara özen
Elektronik bileklikle mahkûmları şartlı tahliye etme uygulamasının ilk uygulandığı ülke olan İsveç’te mahkûmiyet süreleri mümkün olduğu kadar kısa tutulmaya çalışılıyor. 21 yaşından küçük hiç kimseye müebbet hapis verilemiyor ve çocukların hapse girmemesi için azami çaba gösteriliyor. İnsanlar hapse atılmadan önce gözetim uygulaması yapılarak izleniyor ve uyuşturucu, alkol ya da şiddet karşıtı eğitim veriliyor. Gözetim uygulamasında gönüllülerden oluşan 4 bin 500 kişi görevli.
Öberg, geçen yıl mahkûmlar arasında yaptıkları araştırmaya dayanarak suça yol açan birçok neden saptadıklarını uyuşturucu, alkol ve psikiyatrik sorunlar gibi nedenlerin bir günde ortaya çıkmadığını, yıllar içinde oluşan sorunlara bir bütün olarak çözüm aradıklarını söyledi.
İsveç’te mahkûmlara ihtiyaçları olan, desteklenmesi ve yardımcı olunması gereken bireyler olarak baktıklarını Öberg, rehabilitasyona odaklandıklarını, politikacıların tutumunun da bu durumda etkili olduğunu belirtti.
Hapishanelerin dolup taştığı İngiltere’de konuyla ilgili bir konferans verecek olan Öberg, İngiltere Adalet Bakanı Chris Grayling’in yeni açıkladığı önlemleri de eleştirdi. Önlemler çerçevesinde, mahkûmlara üniforma zorunluluğu, dışardan kitap gönderme yasağı getirilirken genç mahkûmların kaldığı gerekiyor. Öberg, İsveç’te bu gibi önlemlere başvuran bir bakanın görevden alınacağını söyleyerek “Bizde böyle şeyler anayasaya aykırıdır, bizim sistemimizde bu yasak bölgedir. Politikacılar idari süreçlere müdahale edemez. İşbirliği yapamaz, ama hükümetle idare arasında açık bir ayrım vardır” diye konuştu.