Hançere onay

Karadeniz Bölgesi’nde 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki Yeşil Yol Projesi tüm hızıyla sürüyor. Bölge sakinlerinin projenin önünü açan çevre düzeni planına karşı açtığı dava reddedildi. Bölge sakinlerinin avukatı İbrahim Demir, “Yeşil Yol’un geçtiği yaylalar tanınmaz halde. Ormanlar kesilip yollar açıldı. Şimdi de beton dökülüyor.

Hazal Ocak

Bölge sakinleri Yeşil Yol Projesi’nin önünü açan Ordu-Trabzon-Rize-Giresun-Gümüşhane-Artvin Planlama Bölgesi üst ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonu’nun durdurulması istemiyle dava açtı. Danıştay 6. Dairesi, 9 Ocak’ta davanın reddine karar verdi. Bölge sakinlerinin avukatı İbrahim Demirci, karara itiraz ederek davayı bir üst mahkemeye taşıdı. Demirci, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’na verdiği itiraz dilekçesinde dosyadaki bilirkişi raporuna atıfta bulunarak kararın rapor dikkate alınarak verilmediğini anlattı. Ret kararının hukuka aykırı olduğuna söyleyen Demirci, “Bilirkişi raporunda bir iki istisna haricinde çevre düzeni planının şehircilik ve planlama ilkelerine aykırılığı, kamu yararı bulunmadığı, mevzuatta belirlenen temel esaslara uygun hazırlanmadığı ve ekolojik açıdan hassas bir bölge olan Kaçkarlar, Fırtına Vadisi / havzası bakımından koruma kullanma ilkelerinin göz önüne alınmadığını bilimsel ve somut dayanakları ile tespit etmişlerdir” dedi.
Kaçkar Dağları Milli Parkı ve Doğal sit alanlarında yapılaşmanın mutlak surette engellenmesi gerektiğini vurgulayan Demirci, gazetemize şu açıklamayı yaptı:

Yaylalar tanınmaz halde
“Yeşil Yol’un geçtiği yaylalar tanınmaz halde. Ormanlar kesilip yollar açıldı. Şimdi de beton dökülüyor. Yeşil yol, yaylalarda evlerin kapısının önüne dek gelmiş. Yayla içi, o eski taş döşeme kaldırımlar, su arkları yıkılmış. Yayla mimarisi camekânlı, betonlu, tuğlalı 2-3 katlı evlerin arasında kaybolmuş. 2 bin - 3 bin metrede yeni kentler inşa edilmekte.”

HEMŞİN KÜLTÜRÜ YOK EDİLİYOR

Bölge sakinlerinin avukatı İbrahim Demir, “Kadim Hemşin kültürü, doğasıyla birlikte yok ediliyor. İdare bu işlevi, savaş hukukunda bile yeri olmayacak kadar  hunharca yerine getiriyor. Çocuklarımızın geleceği için süreci tersine çevirecek adil bir kararı hukuk kurumlarından  acilen talep ediyoruz” dedi.