Halkbank arzında gelir 4.5 milyar lira
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Halk Bankası'nın hisselerinin yüzde 23,92'sinin halka arz edilmesi ile ilgili, ''Cumhuriyet tarihinin en küçük iskonto oranıyla bu halka arzı tamamladık. Yani 15 lira 10 kuruştan tamamladık'' dedi.
cumhuriyet.com.trŞimşek, ''Halk Bankası'nın halka arzı'' başta olmak üzere, özelleştirmeler konusunda düzenlediği basın toplantısında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Halk Bankası'nın çabalarıyla Halk Bankası'nın hisselerinin bir bölümünün halka arz işleminin başarıyla gerçekleştirildiğini söyledi.
Özelleştirme için öngördükleri hisse oranının yüzde 20,8 olduğunu, ancak talebin yoğun olması halinde ilave satış yapılabileceğini açıkladıklarını hatırlatan Şimşek, ''Bu başarıda ulusal ve uluslararası yatırımcıların ülkemize güveni büyük rol oynadı. Tabii ki Halk Bankamız Türkiye'nin en güzide, en başarılı, en karlı, en köklü bankalarından bir tanesi'' diye konuştu..
Bankanın son dönemlerde varlık kalitesi ve karlılık açısından önemli bir performans gösterdiğini kaydeden Şimşek, halka arzın zamanlamasının da çok iyi olduğunu dile getirdi.
Hisselerin yüzde 20'si yurt içine yüzde 80'i yurt dışına
Talep toplama işlemini 16 Kasım Cuma günü bittiğini anımsatan Şimşek, halka arz edilen hisselerin yüzde 10'unun 30 bin yurt içi bireysel yatırımcıya, yüzde 10'unun 170 yurt içi kurumsal yatırımcıya, yüzde 80'inin de uluslararası kurumsal yatırımcılara tahsis edildiğini bildirdi.
Halka arz edilen hisselerin yabancı yatırımcılardan yoğun ilgi gördüğünü belirten Şimşek, şunları söyledi:
''İlk defa, Uzak Doğu'dan büyük ölçekte Türkiye'ye yatırımcı çekme imkanımız oldu. Hatırlarsanız, bu yaz Türkiye'yi tanıtmak için Singapur'da, Hong Kong'da bir road-show'a çıkmıştım. Orada da hakikaten yatırımcıların büyük ilgisi ile karşılaşmıştım. Bu halka arzda da bunu gördük. Bazı kurumlar isimlerinin açıklanmasını istemiyor ama yüzde 5'i aşanlar mevzuatımız gereği kamuoyu ile paylaşılacak. O nedenle yatırımcı anlamında da oldukça başarılı bir halka arz oldu.''
Halka arz için fiyat aralığını 13,8 lira ile 15,9 lira arasında tespit ettiklerini hatırlatan Şimşek, halka arza ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kararının çıktığı gün, Halk Bankası'nın hisselerinin 15,25 liradan işlem gördüğünü dile getirdi.
''Neredeyse iskonto yapmadık''
ABD'deki seçimlerin ardından piyasaların sürekli aşağı yönlü seyrettiğine dikkati çeken Şimşek, ''Buna rağmen Cumhuriyet tarihinin en küçük iskonto oranıyla bu halka arzı tamamladık. Yani 15 lira 10 kuruştan tamamladık. Cuma günü (16 Kasım) işlem görmedi. Cuma günü bile Türk bankacılık sektörü ortalama yüzde 3 civarında değer kaybetti. Bunu da dikkate alırsanız aslında doğru dürüst bir iskonto yok'' dedi.
Hisselere 11 milyar liralık bir talep geldiğini anlatan Şimşek, 4,5 milyar liralık bir gelirin söz konusu olduğunu ifade etti.
Halka arzın başarıyla gerçekleşmesinde emeği geçenlere teşekkür eden Şimşek, ek satış dahil Halk Bankası'nın toplam sermayesinin yüzde 23,92'sine karşılık gelen payların halka arz edildiğini belirterek, ''Böylece halka açıklık oranı yüzde 48,9'a ulaşmıştır'' diye konuştu.
Ek satış yapılıp yapılmamasına ilişkin kararın talebe göre belirlendiğini dile getiren Şimşek, ek satış hakkının kullanılması sonucu elde edilen fonun 30 gün süre ile fiyat istikrarı işlemlerinde kullanılabileceğini kaydetti.
Şimşek, bireysel yatırımcıların paylarını yarın, kurumsal yatırımcıların da çarşamba günü teslim alacaklarına işaret ederek, hisselerin çarşamba günü borsada tekrar işlem görmeye başlayacağını bildirdi.
Şimşek, otoyollar sözleşmesinin bir imtiyaz sözleşmesi olacağına dikkati çekerek, işleticinin, otoyollar ve köprülerin onarımı bakımı ve ücretlerin toplanmasından sorumlu olacağını, özelleştirme sonrasında otoyollar ve köprüler üzerindeki işletme faaliyetlerinin Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kontrol edileceğini belirtti.
Bu ihaleye 3 konsorsiyumun teklif verdiğini hatırlatan Şimşek, önümüzdeki günlerde bunun nihai görüşmelerinin yapılacağını, bu sene içerisinde bunun da tamamlanmasının gündeme gelebileceğini ifade etti.
Şimşek, şu ana kadar 12 elektrik dağıtım bölgesinin özelleştirildiğini vurgulayarak, hali hazırda 13 özel elektrik dağıtım şirketinin olduğunu, dağıtım piyasasının yüzde 50'sine yakınının özel sektörün elinde bulunduğunu söyledi.
Bu güne kadar elektrik dağıtım şebekelerinin işletme hakkının özel sektöre devri ile yaklaşık 5,5 milyar liralık gelir elde edildiğini belirten Şimşek, ''Bu sene içerisinde Boğaziçi ve Gediz özelleştirmesini de tamamlamayı ümit ediyoruz. Geriye kalan dağıtım şebekelerinin özelleştirmelerine de hemen akabinde çok hızlı bir şekilde devam edilecektir'' diye konuştu.
Şimşek, Akdeniz Elektrik Dağıtım AŞ'nin özelleştirme ihalesinin nihai pazarlık görüşmelerinin tamamlandığını, en yüksek teklifin 546 milyon dolar olduğunu kaydederek, önümüzdeki günlerde Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun bu konudaki kararını vereceğini bildirdi.
Özellikle elektrik dağıtım şebekelerinin özelleştirmesine önem verdiklerini dile getiren Şimşek, şöyle konuştu:
''Enerji sektöründeki KİT'lerin maalesef nakit akışları nedeniyle sorunlar yaşanıyor. Elektrik üretilmesi için gaz veren bir şirket var, bunları üreten şirketler var. En sonunda da dağıtıcıya veriliyor. Dağıtıcı bu paraları toplayamadığı zaman veya kayıp kaçak oranı makul bir düzeye çekilmediği zaman, hakikaten bunun faturası kamu dengelerine yansıyor. İster istemez vatandaşlar da bundan etkileniyor. Bu elektirk dağıtım şebekelerinin özel sektör eliyle işletilmesi hem kamu dengeleri açısından, hem enerji KİT'lerinin nakit akışı açısından, hem de nihai tüketiciye verilen hizmetin kalitesi açısından çok değer verdiğimiz bir süreç.
Elektrik üretiminde 14 adet akarsu santralinin ihaleleri tamamlanmış olup, onay süreci devam etmektedir. Buna ilaveten, Hamitabat Termik Santrali için son teklifler bu hafta içerisinde alınacaktır. Ayrıca, Seyitömer ve Kangal Termik Santralleri için özelleştirme süreci 6 Kasım'da başladı. Önümüzdeki dönemde onları da bitirmeyi hedefliyoruz. Başkent Doğalgaz AŞ'nin yüzde 100 oranındaki hissesinin blok satış yöntemiyle özelleştirilmesinde son teklif verme tarihi 17 Aralık ve daha önce bir kaç kez buranın özelleştirilmesi başarılı olamadı. Bu dönemde biz işi biraz sıkı tutuyoruz. Yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Arkadaşlarım gerek Avrupa'da, gerek Uzak Doğu'da gerekse Körfez ülkelerinde yoğun bir tanıtım çabası içerisindeler. Öyle ümit ediyorum ki, bu bahsettiğim ülkelerden yoğun bir talep söz konusu olabilir. İnşallah onu da başarıyla tamamlama imkanımız olur.''
Limanların özelleştirilmesi
Bakan Şimşek, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne ait İzmir Yük Limanı, Kruvaziyer Limanı, Derince Limanı, Türkiye Denizcilik İşletmesi'ne ait Salı Pazarı Kruvaziyer Limanı ile İstanbul'da yer alan Türkiye'nin en büyük Marinası Fenerbahçe Kalamış Marina'nın imar çalışmalarında son aşamaya gelindiğini bildirdi.
Bu imar çalışmalarının tamamlanması sonrasında kısa zamanda özelleştirme süreçlerini de başlatacaklarını belirten Şimşek, ''Bu alanlarda 2013'te ilerleme kaydetme ihtimalimizi yüksek görüyorum'' dedi.
Şimşek, Kemerköy Liman Sahası'nın 36 yıl süreyle işletme hakkının devrine ilişkin olarak açılan ihalede son teklif verme tarihinin 14 Kasım'da dolduğunu belirterek, bunların önümüzdeki günlerde nihai pazarlık görüşmelerinin yapılacağını bildirdi.
Şans oyunlarının lisansının verilmesi yoluyla yenden ihaleye çıkılan Milli Piyango İdaresi ile ilgili çalışmanın da devam ettiğini belirten Şimşek, 2013 yılında da bu konuda mesafe kaydetmeyi ümit ettiğini bildirdi.
Şimşek, Türk Telekom AŞ'nin hazineye ait olan hisselerinin bir bölümünün özelleştirilmesine yönelik yapılan çalışmaların da bu sene içerisinde tamamlanmasını beklediğini ifade etti.
Bütçeyi hazırlarken 2013 için biraz temkinli davranmayı seçtiklerini belirten Şimşek, ''Ağzınız yanınca üflemeye başlıyorsunuz, özellikle ayranı da yoğurdu da öyle. Biz 2013 yılında sadece 4 milyar liralık bir meblağ bütçeye koyduk. Ama öyle görünüyor ki, rakamlar bunu aşabilir'' diye konuştu.
Şimşek, özelleştirmelerden gelen gelirlerin nerelerde kullanıldığını ise şöyle açıkladı:
''Özelleştirmeden gelen 100 kuruşun mümkün olduğunca tamamını Hazine'ye borç ödemelerinde, borçlanmayı azaltmada kullanmasına imkan sağlıyoruz. Özelleştirme kapsamında şirketler var. Bu şirketlerin bazılarının sermayeye ihtiyacı var. Yatırıma ihtiyacı var. Tabii ki bunları da ayırıyoruz. Özetle ya elde edilen para özelleştirme portföyündeki şirketlerin yatırımı, finansmanı için kullanılıyor, ya da doğrudan doğruya Hazine'ye aktarılıyor. Hazine'ye aktarılması demek 'daha az borçlanmak' demek.
Türkiye'de son dönemde faizler düştü. Ben şuna inanıyorum, 'Bu kısmen kredi notumuzun yükseltilmesine ilişkilidir. Ama kısmen de borçlanma gereğinin, borçlanma ihtiyacının düşeceğinin öngörülmesiyle ilişkilidir.' Neden, çünkü bunların hepsi hesaba katılıyor. Halk Bankası'nın halka arzından gelecek gelir Hazine'nin borçlanmasın inşallah önemli ölçüde azaltacaktır.''
Bakan Şimşek, Halk Bankası'nın halka arzının siyasi iradeye ve siyasi istikrara verilen önemi ortaya koyduğunu belirterek. ''Geçmişte yapılan halka arzlarda genelde ortalama yüzde 11 ıskonto veririz ki, çok ciddi rakam. Bunun da bu kadar büyük olduğu dikkate alınırsa büyük bir başarı söz konusu'' diye konuştu.