"Halka yok, Başbakan'a var"

Başbakanın ameliyatını yapan doktor "Tam Gün" mağduru. Türk Tabipler Birliği yazılı açıklama yaptı. Doktorun ameliyat için başka hastaneden getirildiğini hatırlatarak, Sağlık Bakanına eşitsizliği milli irade adına değerlendirin çağrısı yaptı. Birliğe, ana muhalefet de destek çıktı.

cumhuriyet.com.tr

Başbakan Erdoğan'ın durumu şimdi iyi ama o başarılı operasyonu gerçekleştiren doktor tartışma konusu oldu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 26 Kasım Cumartesi günü Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde laporoskopik yönetmele yapılan sindirim sistemi ameliyatına ve daha sonraki tedavi sürecine Özel Medipol Hastanesi'nden doktorlar da katılmıştı. Bu doktorlardan Prof. Dr. Dursun Buğra İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesiydi. Ancak "Tam Gün" düzenlemesinden sonra emekliliğini isteyerek ayrılmak zorunda kalmıştı.
 
Bu durumu Türk Tabipleri Birliği (TTB) gündeme taşıdı. Yazılı açıklama ile Başbakanın doktorunun "Tam Gün" mağduru olduğu vurgulandı. "Tam Gün" ile hastaların doktorlarını seçme hakkının engellendiği ama Başbakan Erdoğan'a bu hakkın tanındığı mesajı verildi. TTB'nin açıklamasında, şunlar söylendi:

"Sayın Erdoğan bu aşamada her hastanın hakkı olan hekim seçme özgürlüğünü de kullanarak Marmara Üniversitesi'ni tercih etmiş ama hastanenin kadrosunda olmayan bir cerrahi kadro ile sağlık sorununu çözme yolunu seçmiştir. Söz konusu cerrahi işlemi gerçekleştiren sayın meslektaşımız, bu girişimde son derece yetkindir.  Ancak 26 Ağustos 2011 tarihindeki KHK çerçevesinde yapılan kısıtlayıcı işlemler nedeniyle uzun yıllar çalıştığı üniversiteden ayrılmak durumunda kalan bir meslektaşımızdır. Bu, sağlık ortamının içine kasıtlı olarak sokulduğu karmaşık durumun ilginç bir örneği olmuştur. Yürürlükteki hukuksal mevzuat ile diğer bireyler için yasaklanmış ve Sağlık Bakanı'nın 'milli iradeyi temsil ederek' hassasiyet gösterdiği bu uygulama, Sayın Başbakan için yürürlükten kaldırılmış gözükmektedir"

Birliğin açıklamasında ayrıca, "Sağlık Bakanı'nın sağlık hakkı çerçevesinde bu durumu ve uyguladığı politikaların yarattığı sayısız eşitsizliği 'milli irade adına' değerlendirmesi beklentimizdir" denildi.