Halk TV'deki sözleriyle gündem olmuştu... CHP'li Hüsnü Bozkurt'a soruşturma

Halk TV'de yayınlanan 'Halk Arena'sı programında yaptığı konuşma ile gündeme oturan CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt hakkında soruşturma başlatıldı. CHP'li Bozkurt, hakkında başlatılan soruşturmayla ilgili "O programdaki tüm sözlerimin arkasındayım. Sözlerim, ülkemizi bölmek isteyenlere, emperyalist güçlere ve işbirlikçilerine. 1 saatlik konuşmamın tek bir cümlesini bağlamından koparıp çarpıtarak 'Evet, diyenleri denize dökecekmiş' diye bir yalanla beni karalamaya çalışanların amacını anlıyorum" dedi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt, geçtiğimiz günlerde Halk TV'de yayınlanan 'Halk Arenası' programına konuk oldu. Bozkurt, burada yaptığı konuşmada 'hayır' çağrısı yapıp AKP'yi sert ifadelerle eleştirdi. "Süleyman Şah Türbesine sahip çıkamayan adamlarsınız. Siz kimsiniz be! Siz bu ülkeyi nasıl yönetirsiniz" diyen Bozkurt, "Sizi hangi öğretmenler, hangi okullar yetirdirdi. Bu ülkenin insanları para yokken pul yokken, her evdeki iki kazanı alarak Ulusal Kurtuluş savaşı yaptınız. Utanmadan başkanlık istiyorsunuz, hadi lan oradan" ifadelerini kullanmıştı.

"İZMİR'DEN DENİZE DÖKERİZ"

"Diyelim ki ‘evet’ çıktı, kimse heveslenmesin. Biz yine Samsun'dan başlarız, Amasya'ya gideriz, Sivas'a gideriz, Ankara'ya geliriz. Buradan İnönü'ye Sakarya'ya Dumlupınar'a..." diye konuşan Bozkurt, "Ulan sizi İzmir'e kadar kovalamazsak anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın. Sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de bütün emperyalistleri de yine İzmir'den denize dökeriz" demişti.

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Halk Arenası programında konuşan CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt‘un, sözleri nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan (TCK 216) soruşturma başlatıldı.

HÜSNÜ BOZKURT'TAN AÇIKLAMA GELDİ

CHP'li Bozkurt'un, Halk TV'deki açıklamalarının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan hakkında başlatılan soruşturmayla ilgili yaptığı yazılı açıklama, şöyle:

"31 Mart Cuma akşamı konuk olduğum 'Halk Arenası' programındaki konuşmalarıma, 3 gün sonra internette ve yandaş medyada yapılan çarpıtma ve saldırılar üzerine bu açıklamayı yapma gereği duydum. Hemen belirteyim ki, o programdaki tüm sözlerimin arkasındayım. Yandaş medyada cımbızlanarak kullanılan konuşmamın aslı aynen şu şekildedir: 'Bu bir emperyal plan, Sevr nerede hazırlandıysa, BOP nerede hazırlandıysa, BOP haritası nerelerde çizildiyse, o mahfillerde hazırlanıp, Meclis' te bu metni okumadan imzalayan milletvekillerinin onayı ile milletin önüne getirildi. Bu metin bir ihanet belgesidir. Bu Anayasa metni bir bölünme, 1923 cumhuriyetini tasfiye metnidir. Milletimiz bu anayasanın içine gizlenmiş tuzakları bilirse % 1 bile evet çıkmaz. Bu millete güvenmek gerek. Ben eminim en az % 60-65 hayır çıkacak. Ama olur da evet çıkarsa kimse heveslenmesin, biz yine Samsun'a çıkarız, Amasya, Sivas, Ankara' ya geliriz, oradan İnönü, Sakarya, Dumlupınar ve İzmir' e kadar sizi de, 7 göbek sülalenizi de, bütün emperyalistleri yine denize dökeriz' dedim. Ki daha önceleri de gerek Meclis Genel Kurulu'nda yaptığım konuşmalarda gerekse katıldığım televizyon programlarında, oylanacak Anayasa metninin bir emperyal proje olduğunu defaatle dile getirdim.

"KEŞKE BANA GÖSTERİLEN TEPKİ 71 ŞEHİT VERDİĞİMİZ FIRAT KALKANI HAREKATI'NI 1 GECE ANSIZIN BİTİRİVERENLERE GÖSTERİLSEYDİ"

Sözlerim çok açık; 9 Eylül 1922'de kimleri denize döktüysek onları kastediyorum. Sözlerim, ülkemizi bölmek isteyenlere, emperyalist güçlere ve işbirlikçilerine. Keşke bana gösterilen tepki; askerimizim başına çuval geçirenlere, 'Evet' kampanyası yürüten, İstanbul ve Ankara' da bayrağı göndere çekilen, Kerkük' de Türkçe'yi yasaklayan Barzani' ye, 18 adamızdaki Yunan bayrağına ses çıkarmayanlara, Süleyman Şah türbesini kaçıranlara, Musul konsolosluğumuzu üç beş IŞİD teröristinden koruyamayanlara, Münbiç, Rakka derken 71 şehit verdiğimiz Fırat Kalkanı Harekatı'nı 1 gece ansızın bitiriverenlere, ezanı yasaklayan İsrail' e tek söz edemeyenlere, askerlerimizi şehit eden Rusya' ya, cami bombalayan ABD' ye çıt çıkaramayanlara...' gösterilseydi.

Ben, 20 yıl bu şanlı ordunun üniformasını giymiş, 44 yıllık bir hekimim, Atatürkçü bir yurttaşım. Ne dediğimi gayet iyi biliyorum. 1 saatlik konuşmamın tek bir cümlesini bağlamından koparıp çarpıtarak 'evet diyenleri denize dökecekmiş' diye bir yalanla beni karalamaya çalışanların amacını da anlıyorum tabii. Ama bu kişilere hatırlatmak isterim ki, Anayasamızın 123. Maddesinde yapılmak istenen değişiklik (kamu tüzel kişiliği kurma - yani eyalet, özerk bölge ilan etme - yetkisinin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile tek imza ile mümkün hale getirilmesi) kabul edilemez, bu yetki eyaletin, federasyonun ve bölünmenin önünü açar. Keza Cumhurbaşkanının aynı zamanda bir partinin genel başkanı olması ve devlet başkanı sıfatıyla 'Türk Milleti'nin birliğini ' temsil edecek olması da Milleti böler. Bu iki madde Anayasamızın değiştirilemez maddelerinden 3. Maddeye aykırıdır. Hassasiyetim ülkemin ve milletimin bölünmez bütünlüğüdür. Elbette evet diyen de, hayır diyen de bu ülkenin makbul yurttaşlarıdır. Yine söylemeliyim ki, milletimiz bu metne gizlenmiş tuzakları bilirse bu anayasaya asla geçit vermez, vermeyecektir."