Hakimlik ve savcılık sınavında skandal! Türkiye 5’incisi oldu mülakatta elendi

Avukat Hüseyin Erdoğan, girdiği hakimlik ve savcılık sınavlarında toplam 7 kez kazanıp 7 kez elendi. Son sınavda Türkiye 5’ncisi olmasına rağmen ‘başarılı bulunmayan’ Erdoğan, mülakatların hukuka aykırı olduğunu söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Avukat Hüseyin Erdoğan, 2011 yılından bugüne Adalet Bakanlığı’nca yapılan Avukatlıktan Adli Yargı Hakimlik ve Savcılık Mesleğine geçiş ile Avukatlıktan İdari Yargı Hakimliğine Geçiş yazılı sınavını toplamda 7 kez kazanıp 7 kez elendi. Son sınavda 93.844 puan alarak 3 bin 405 kişi içinde Türkiye 5’incisi olduğu halde elenen Erdoğan, “Herhangi bir sağlık sorunum yok. Adli sicil ve arşiv kaydım bulunmuyor. Bir siyasi parti, cemaatler veya tarikatlarla irtibatım yok. Dernek ve vakıf üyeliği dahi olmayan 43 yaşında evli ve bir çocuk sahibi bir hukukçuyum. 2 Ağustos’ta açıklanan mülakat sonuçları ile yine başarısız bulundum” dedi.

MÜLAKATLAR HUKUKA AYKIRI

BirGün’den Meral Danyıldız'a konuşan Erdoğan, mülakatların hukuka aykırı olduğunun altını çizdi. 40 saniye kadar süren sözlü sınavların denetimden uzak, objektif kriterlerden yoksun, daha çok ‘dostlar alışverişte görsün’ mantığıyla yapıldığını kaydeden Erdoğan, yedi yıllık sürecini şöyle aktardı: “Son sınavdaki beşinciliğim haricinde; 2017’de yapılan Avukatlıktan Adli Yargı Hakimlik/Savcılığa Geçiş sınavının 41’incisi, 2016 yılında yapılan sınavda ise 69’uncuyum. İyi puan ve derecelerle 2016 ve 2015 yılında yapılan Avukatlıktan İdari Yargı Hakimliği’ne Geçiş sınavlarını yine 2011 yılı Avukatlıktan Adli Yargı Hakimlik/Savcılığa Geçiş Sınavlarını da kazanmışlığım var.”

TARAFSIZ YARGI HAKTIR

Mülakatlarında kamera kaydının bulunmadığını belirten Erdoğan, “Yazılı sınavlarda kamera kaydı var ancak mülakatlarda yok. Başarısız bulunan adayların hangi sebep ve gerekçelerle başarısız bulunduğu açıklanmadığı gibi, başarılı bulunan adayların yazılı ve mülakat sınavı puanları da listeler halinde açıklanmamaktadır. Dolayısıyla mülakatların hukuki denetimi de işlevsiz hale getirilmektedir. Bağımsız, tarafsız ve kaliteli bir yargı hizmetini halk adına hak olarak görmekte; siyaset, cemaat, vakıf referanslarıyla hakimlik, savcılık mesleğine alım yapıldığı iddiaları doğruysa bağımsız, tarafsız yargıyı zedeleyeceğini, kaliteli bir yargı hizmetinin yaşama geçmesini engelleyeceğini düşünmekteyim” şeklinde konuştu.