"Hakim ve savcı atamaları, belirsiz bir süreç haline geldi"

TBMM Anayasa Komisyonu üyesi ve CHP Konya Milletvekili Kart, Adalet Bakanlığını, HSYK tarafından güz döneminde aralarında 33 Yargıtay üyesinin de bulunduğu hakim ve savcı kararnamesinin çıkmasını engellemekle suçladı ve "Atamalar belirsiz bir süreç haline geldi" dedi.

cumhuriyet.com.tr

TBMM Anayasa Komisyonu üyesi ve CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, hakim ve savcı atamalarının gecikmesi ile ilgili soruları yanıtladı. Kart, atama kararlarının çıkmasında hükümetin "pervasızca ve cüretkar" bir şekilde kamu gücünü kullandığını ileri sürdü. Kart, "AKP, HSKY'nın asil ve yedek üyeleri üzerinde şiddetli baskı uygulayarak, kararnameyi şekillendirmek istiyor" dedi.

Atamaların, Adalet Bakanlığı müsteşarının "konumuna ve tavrına" göre şekillendiğini de öne süren Kart, "Şaşılacak bir süreç değil. Artık meşruluk kazanan bir süreç. Artık iktidar kaynakları bu işi pervasız bir şekilde, cüretkar bir şekilde, kamu gücünü devlet gücünü kötüye kullanarak, HSKY'nın 5 üyesi ve yedek üyeleri üzerinde şiddetli baskı uygulayarak, kararnameyi şekillendirmek istiyorlar. Bunu pazarlık konusu yapıyorlar. Bunu özellikle kritik noktalara başsavcı ile yargıç atamaları ile ilgili söylüyorum. Belli görevlendirmelerin yapılmasını dayatıyorlar ve dayatmak istiyorlar. Atamalar belirsiz bir süreç haline geldi" şeklinde konuştu.


"Müsteşarlar, AKP'nin memuru"

Kart, ayrıca, hükümetin bu tavrının, HSYK bünyesinde de "çok ciddi ihtirasların doğmasına ve Kurulun adeta çalışamaz hale gelmesine" yol açtığını ifade etti.

Kart, Bakanlık müsteşarlarını da AKP'nin memuru gibi davrandıklarını iddia ederek, şöyle konuştu:
"Bu hükümetin bugün değil, özellikle 3-4 yıldan buyana çok kararlı bir şekilde uyguladığı bir süreç. Çok açık olarak ifade ediyorum. Müsteşar, Adalet Bakanlığı'nın müsteşarı değil. Tüm müsteşarlar, AKP'nin memuru artık. Bunun içinde Başbakanlık müsteşarı da var. AKP'nin memuru anlayışıyla, partinin memuru gibi çalışıyorlar. Atamaları da bilerek geciktiriyorlar. Kendi kadrolarını kurmak için. Türkiye'de bürokraside bu yaşanıyor. Parti memuru yapılanmasının olduğu yerde de hukuktan söz edilemez. Demokrasiden söz edilmez. Adaletten söz edilmez. HSKY'da bu var. 'HSYK beş kişiden oluşuyor, işte çoğunluğu sağlayamıyoruz' deniyor. Olay bundan ibaret değil. Gündemi bakanlık belirliyor. Sekretarya doğrudan Bakanlığın himayesinde. Oradaki beş yargıcın eli bu nedenle bakanlıktan dolayı bağlı."