Hakim nereli olduğunu sordu, 'güven vermiyor' diye sorgudan attı

Hakim, “bu avukat bana güven vermedi, terör örgütü sempatizanı olabilir” diye avukatı ifadeye almadı.

KEMAL GÖKTAŞ

Dargeçit Sulh Ceza Hakimi Orhan Tuğrul, şüphelinin sorgusuna başlanmadan önce görev yerine gelmeyen adliye personelini eleştiren bir avukatı “terör örgütü sempatizanı olabilir” diye ifadeden çıkardı. Kararını vermeden önce avukata “nereli” olduğunu da soran hakimin, şüpheliye yeni bir avukat görevlendirilmesine karar vermesi hukukçuların büyük tepkisine neden oldu. Mardin Barosu’na kayıtlı avukat, hakim Tuğrul’u HSYK’ya şikayet etmeye hazırlanıyor.

Dargeçit’te mühimmat ve silahlarla dolu bir traktörde yakalandığı iddia edilen D.D, Mardin’de savcılık tarafından sorgulanarak tutuklamaya sevk edildi. Terör örgütüne üye olmak ve devletin birliğini bozmakla suçlanan D.D hakkındaki tutuklama talebine ilişkin kararı verecek olan Dargeçit Sulh Ceza Hakimliği ile Mardin Adliyesi arasında Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlantı kuruldu. “Sorgu Zaptı”na göre bundan sonra şunlar yaşandı:

Şüphelinin Mardin’de olması sebebi ile Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığınca, şüpheli tutuklamaya sevk edildi. Şüphelinin SEBGİS sistemi yolu ile sorgusu yapılacak iken, Dargeçit Adliyesi duruşma salonuna mahkeme hakimi intikal etti. Görüntüde sorun olması sebebi ile görüntünün tam ekran yapılması için Mardin Adliyesi’ndeki duruşma salonuna hakim tarafından görüntünün ayarlanması için sözlü olarak uyarı yapıldı. Sorgu için görevlendirilen bir avukatın cevap vermesi üzerine hakim tarafından ‘Görevli adliye personeli yok mu?’ diye soruldu. Sorgu için görevlendirilen avukat ‘Görevlilerin işgüzarlığı hakim bey. Aslında burada bir görevli olması lazım’ diye cevap verdi. Bunun üzerine hakim, avukata ‘istek üzerine mi geldiğini’, ardından da “nereli” olduğunu sordu. Hakim daha sonra şüpheli D.D’ye ‘avukatı kendisinin isteyip istemediği, istemiyorsa başka bir avukat çağırabileceğini’ söyledi. Şüpheli ise avukatı kendisinin istemediğini, fakat ifade verebileceğini beyan etti. Bunun ardından hakim ile şüpheli arasındaki bu konuşma sırasında avukat ‘Hakim bey ben CMK’dan (Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre zorunlu olarak) görevlendirilen bir avukatım’ dedi. Bundan sonra hakim, tutanağa şu cümleleri geçirdi:

Doğrudan “terör” suçlaması

“Huzurda bulunan avukatın şüphelinin savunma hakkını engelleyebileceği, mahkemede yeterince güven oluşturmadığı, terör örgütüne sempati duyan, hatta destek veren avukatların da olduğunun bölgenin bir gerçeği olduğu ve bu nedenle örgüte sempati duyan bir avukatın şüphelinin gerçeği anlatmasını ve savunma yapmasının önüne geçebileceği değerlendirilmektedir. Şüphelinin mühimmat ve silahlar ile dolu traktörde yakalandığı, soruşturma evrakından anlaşılmıştır. Terör ile mücadelenin zorluğu, yakalananların bu işleri zorla yapmış olma ihtimali bulunmasına rağmen terör örgütüne sempati duyan bir avukatın şüphelinin bu haklarının önüne geçebileceği mahkememizce değerlendirilmektedir.

‘Güven vermedi’

Huzurda bulunan avukat mahkememizce şüphelinin hakkını savunacak güveni oluşturmamıştır. Şüphelinin hakkının mahkememizce teminat altına alınması gerekmektedir. Bu nedenle müdafii (avukat) ile sorguya çıkılması mahkememizce uygun görülmemiştir.”

“Arzulanan nitelikte avukat bulunsun”

Hakim bunun ardından “Huzurda bulunan müdafi ile sorgu yapılamayacağından başka bir avukatın görevlendirilmesi için kısa bir süre ara verilmesine, şüpheliler için yeni bir müdafi istenilmesine, istenecek müdafiinin yukarda anlatılan ve arzulanan niteliklere haiz olmasının istenilmesine” karar verdi.

HSYK’ya suç duyurusu

Mardin Barosu yetkilileri, önümüzdeki günlerde hakimin verdiği bu kararla ilgili olarak HSYK’ya suç duyurusunda bulunulacağını ve adli yargıda da dava açılacağını söyledi.

Avukat hukuki girişimlerde bulununa kadar isminin açıklanmamasını istedi.