Hakan Fidan'ın zırhı Deniz Feneri'ni 'bitiren' savcı

Ankara Savcılığı, Fidan’ın 15 Temmuz’la ilgili tanık olarak ifadesinin alınması talebini hazırladı. Ancak Başsavcı, Başbakanlık’a göndermedi.

Alican Uludağ

MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin müşteki/tanık olarak ifadesinin alınıp alınmayacağı konusu bilmeceye dönüştü. Ankara Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu Savcılığı, Fidan’ın ifadeye çağrılması amacıyla Başbakanlık’tan izin alınması için talep yazısı hazırladı ve Ankara Başsavcısı Harun Kodalak’a sundu. Başsavcı Kodalak’ın yazıyı basında çıkan haberlerin aksine bir aydır Başbakanlık’a göndermediği hatta Başbakanlık’a gönderilmesi amacıyla imzalamadığı ve savcılığa iade etmediği ortaya çıktı. Başsavcılığın yazıyı neden göndermediğine ilişkin bir açıklama yapılmadı.

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturmayı yürüten Anayasal Düzene Karşı Suçları Soruşturma Bürosu Savcılığı, Hakan Fidan’ın tanık/müşteki olarak ifadesinin alınması amacıyla Başbakanlık’tan izin alınması için geçen ay bir yazı hazırladı. Bu yazı, aynı tarihlerde Başsavcı Harun Kodalak’a sunuldu. MİT Yasası’nın 26. maddesi uyarınca MİT Müsteşarı’nın bir soruşturmada tanık olarak ifade vermesi Başbakan’ın iznine bağlı olduğu için Başsavcı Kodalak’ın da talep yazısını Başbakanlık’a göndermesi gerekiyordu. Basında savcılığın yazıyı Başbakanlık’a gönderdiğine ilişkin 10 gün önce haberler çıktı. Bu haberler de yalanlanmadı.

Ancak Başsavcı Kodalak’ın talep yazısını Başbakanlık’a göndermediği anlaşıldı. Kodalak, dün yaptığı açıklamada “MİT Müsteşarı Fidan’ın ifadesinin alınması konusunda henüz talepte bulunmadık. Söz konusu haber gerçek değildir” dedi. Başsavcının yazıyı bir aydır elinde bekletmesi soru işareti yarattı. Fidan’ın dinlenmesi için neden yazının Başbakanlık’a gönderilmediği açıklanmadı. Savcılık kaynakları, durumu “Başsavcınının takdiri” olarak değerlendirdi.

Hakan Fidan’ın ifadesi, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin en önemli tanıklıklardan birini oluşturacaktı. Çünkü Fidan, cemaatin TSK eliyle yapmaya kalktığı darbe girişimini ordu içinden gelen ihbarlarla 15 Temmuz günü haber almıştı. Bunun üzerine Karargâh’a akşam saatlerinde giden Fidan, burada Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile toplantı gerçekleştirmişti. Fidan’ın Genelkurmay’dan ayrılmasıyla darbeciler karargâha girmiş ve Akar’ı derdest etmişti. Hulusi Akar savcılığa müşteki/tanık olarak ifade verdi. Ancak Fidan, 4 ay 20 gündür ne savcılığa, ne basına konuştu, ne de herhangi bir açıklama yaptı. Özellikle Fidan’ın darbe girişimini neden Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na önceden bildirmediği yanıt bekleyen soruların başında geliyordu. Başbakan Binali Yıldırım, “Darbeyi bize önceden neden bildirmedin” diye sorduğu Fidan’ın bir cevap veremediğini açıklamıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da darbe girişimini MİT’ten değil eniştesinden öğrendiğini ifade etmişti.

‘Başbakan’a haber verdiniz mi’ sorusu

Savcılık, tanık olarak dinlerse Hakan Fidan’a darbe girişimi öncesi ve sonrasında neler yaşadığını anlatmasını isteyecek ve kritik birçok soru yöneltecek. İfade sırasında en kilit bölüm, Fidan’ın darbeyi Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na bildirip bildirmediği, bildirmediyse bunun nedeni olacak. Yargı kulislerinde Fidan’ın darbe girişimini önceden haber alıp Başbakan’a söylemediğini belirtmesi durumunda tanıklıktan şüpheli konumuna gelebileceği konuşuluyor. Bazı yargı mensupları, burada en basitinden “görevi ihmal” suçunun oluşabileceğine işaret etti. Fidan’la ilgili yazının Başbakanlık’a gönderilmemesinin altında bunun yatabileceği konuşuluyor.

Çıray: Örtbas ediyorlar

CHP İzmir Milletvekili ve 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Üyesi Aytun Çıray Basın Bürosu tarafından yazılı açıklama yapıldı. Çıray Darbe Komisyonu Başkanvekili Selçuk Özdağ’ın “Darbe öncelikle Erdoğan’a yapıldı” sözünü eleştirdi. CHP’li Çıray “Özdağ oyları ile reddettikleri Dişli, Partigöç, darbeyi haber veren Binbaşı’yı, Meclis’i bombalayan pilotu değil, kendilerinin ‘ayarladıkları’ itirafçıları dinleyeceğimizi söylüyor” dedi. Çıray, “Hem herkes dinlenmeli diyor hem de MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı’na soruları yazılı vermemizi istiyor. Bu bal gibi örtbas operasyonudur. FETÖ’nün AKP içindeki uzantılarının ortaya çıkmasından korkuyorlar” dedi.

 

Deniz Feneri soruşturması ile tanınıyor

Harun Kodalak, Deniz Feneri yolsuzluğu soruşturması ile tanınıyor. Nadi Türkaslan ve iki savcının görevden alınmasıyla soruşturmaya atanan Harun Kodalak ve iki savcı, soruşturmada örgüt ve dolandırıcılık suçlarına takipsizlik kararı vermişti. Kodalak, Zahid Akman, Zekeriya Karaman gibi şüpheliler hakkında güveni kötüye kullanmak gibi basit suçlardan iddianame düzenlemiş, İstanbul’da yapılan yargılamada da zamanaşımı nedeniyle dava düşmüştü.