Hak-İş ile Memur-Sen dönüşümlü katılımda ısrar ediyor

Türk-İş ve DİSK ile birlikte 4 konfederasyon “dönüşümlü katılıma” karşı çıkıyor. Hükümet, formül arıyor. Türkiye’yi zor bir süreç bekliyor.

Mustafa Çakır

Cenevre’de gerçekleştirilecek 108. Uluslararası Çalışma Konferansı’na az bir süre kalmasına karşın Türkiye’deki çalışanları toplantıda kimin temsil edeceği hâlâ belirlenemedi. Hak-İş ile Memur-Sen’in katılımın dönüşümlü olmasındaki ısrarı devam ediyor. Türk-İş ve DİSK ile birlikte 4 konfederasyon ise “dönüşümlü katılıma” karşı çıkıyor. Hükümet, formül arıyor. Konferans için hazırlanan raporda ise sert eleştirilerin yer alması nedeniyle Türkiye’yi zor bir süreç bekliyor.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından düzenlenen konferans bu yıl Cenevre’de 10-21 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Konferansta Türkiye’deki çalışanları yıllardır Türk-İş temsil ediyordu. Ancak hükümet geçen yıl en fazla üyeye sahip konfederasyon olduğu gerekçesiyle Memur-Sen’in Türkiye’yi temsil etmesini istedi. ILO konferansına da Memur-Sen katıldı. Ancak bu ILO’da tartışma konusu oldu. ILO’da yetkili komite aldığı kararda, Memur-Sen’in hükümet tarafından diğer konfederasyonlarla anlaşma sağlanmadan tek taraflı belirlendiğine dikkat çekerek, uyarıda bulunmuştu. ILO, çalışanları kimin temsil edeceğinin uzlaşı ile belirlenmesini istemiş, en geniş temsiliyetin sağlanmasını talep etmişti. Bu yıl konferansta Türkiye’deki çalışanları kimin temsil edeceği konusunda ise hâlâ anlaşma sağlanamadı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda ilk toplantı yapıldı. Ancak anlaşma çıkmadı. İkinci toplantının ne zaman yapılacağı da belirsiz.
Alınan bilgiye göre Memur-Sen ile Hak-İş, ILO’ya dönüşümlü katılımda ısrar ediyor. Türk-İş, DİSK, KESK, Türkiye Kamu-Sen ise buna karşı çıkıyor. 4 konfederasyon da ILO’da Türkiye’deki çalışanları Türk-İş’in temsil etmesini istiyor. Memur-Sen ile Hak-İş’i kırmak istemeyen Hükümet ise ILO’da Türkiye’deki çalışanları kimin temsil edeceği konusunda formül arıyor.

Raporda sert eleştiri

Komitenin raporunda yaygın grev yasaklarının, sendikal örgütlenme nedeniyle yaşanan işçi kıyımlarının kaygı verici olduğu belirtildi. 2018’de yapılan düzenlemeyle Cumhurbaşkanlığı’na bağlı Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK), sendikaları, meslek kuruluşlarını, vakıfları, dernekleri istediği zaman inceleme ve denetleme yetkisinin verilmesinin uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu anımsatıldı.

Komite, OHAL Komisyonu’nun uygulamaları nedeniyle de Türkiye’yi eleştirdi. 

Raporda ayrıca, memurların toplu sözleşme sürecinin anlaşmazlıkla sonuçlanması durumunda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvuru hakkının Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı ile Memur-Sen’de olduğu anımsatıldı. Bu kurulun yapısının tarafsız ve bağımsız olmadığına dikkat çekildi. Komite, kurulun bağımsız ve tarafsız şekilde yeniden yapılandırılmasını istedi.