Hafta sonu Safranbolu

Yaklaşık son iki aydır sürekli bir oradayım bir burada. Bu hafta sonu evde olalım etrafı düzenleyelim falan derken Cumartesi kahvaltı sonrası eşim hadi gel Safranbolu’ya gidelim dedi. Gidelim mi, geç mi oldu derken kendimizi yolda bulduk.

cumhuriyet.com.tr

Aslında kısa bir mesafe de değil. İstanbul-Safranbolu arası yaklaşık 415 kilometre. Ama değer mi? Kesinlikle.
 
Sabah saat 11.00 civarı yanımıza sadece bir günlük kıyafet alıp atladık arabaya. Bir önceki gece de geç saatlere kadar dışarıda olduğumuzdan yorgunluk had safhada. Bir kahve olsa içsek falan diye aklımdan geçirirken Kocaeli yönünde Şekerpınar civarında Starbucks gördük. Hem de arabaya servis : )
 

 

Bu yolu yıllardır gidip duruyoruz görmemiştik. Daha doğrusu görmemiştik değil, mağaza yeni açılmış. Bu bizim için günün sürprizi oldu. Arabaya servis deyince ufak bir Starbucks canlanmasın gözünüzde, 3 katlı oldukça büyük bir mağaza.

 

 

Hemen sıraya girdik ve siparişi verdik. Kahvelerimizi almamız 3 dakika bile sürmedi.

 

 

 

 

Yolunuz buradan geçerse kesinlikle öneririm. Tertemiz ve nezih bir duraklama noktası.
 
Artık keyfimiz de yerine geldiğine göre yola devam ediyoruz. Daha önce defalarca gittiğim bir yer Safranbolu. Malum Sinoplu’yum. Sinop-İstanbul arası çok defalar durak noktamızdı Safranbolu. Ancak Murat için ilk olacak. Ben tabii durmuyorum yolda Murat’a Safranbolu ile ilgili hafızamda yer edenleri anlatıyorum. Yolun nasıl geçtiğini anlamıyoruz, saat 15.30 civarı varıyoruz Safranbolu’ya.
 
Bilinen tarihi M.Ö. 3000’lere kadar uzanan Safranbolu, Dünya Kültür Mirasları Listesi’nde de yerini almış olan kültürel varlıklarımızdan biri. Coğrafi konumunun avantajı sayesinde yıllar boyu idari ve ticari bir merkez olmuştur. Günümüzde yaklaşık 48.000 kişiye ev sahipliği yapan yerleşim, adını bölgede yetişen ve nadir görülen safran isimli bitkiden almaktadır. Safran çiçeği; ilaç, gıda ve kozmetik sanayinde kullanılıyor. Dünyadaki en kaliteli safran ise Safranbolu’da üretiliyor.

 

 

Safranbolu denince ilk aklınıza gelen ve gözünüzün önünde beliren şey büyük olasılıkla Safranbolu’nun tarihi evleri olacaktır. Klasik Osmanlı mimarisini yansıtan bu evler 17 Aralık 1994 yılında Dünya Mirasları Listesi’ne girmiştir. Alt katları taş, üst katları ahşap-kerpiç karışımı, çoğunluğu 3 katlı olan beyaz badanalı bu tarihi evlerSafranbolu’nun simgesi.

 

 

Safranbolu evlerinin en önemli özelliklerinden biri hiçbir evin diğer evin güneşini ve görüşünü engellememesi. Çatılarında oluklu kiremitler, pencere ve kapılarında ahşap hâkim. Odaların tavanları, duvarlar ve dolaplar üzerinde ahşap süslemeler yer alıyor. Evlerin süslemesinde kullanılan ahşap kafesler “muşabak” olarak adlandırılıyor. Çoğunun alt katında ise ufak süs havuzları var.

 

 

Tarihi evlerde 3 nesil bir arada yaşarmış. Her evde genişçe bir orta salon ve bu salona açılan ufak odalar bulunuyor. Kendi dolabı ve banyosu bulunan bu odaların her birinde ise bir çekirdek aile yaşarmış.
 
Bu evler Safranbolu’da iki farklı yerde toplanmışlar. İlk bölüme "Şehir" diyorlar. Burası daha alçak kesimde çarşı ile iç içe olan kışlık olarak kullanılan bölüm. İkinci bölüm ise biraz daha yükseklerde daha fazla esinti alan “Bağlar” olarak adlandırılan yazlık bölüm.
 
Tabii her ailenin hem şehirde hem de bağlarda evi olmadığı için evin kullanımı da mevsimden mevsime değişiyor. Orta kat daha kolay ısıtılabildiği için kışın orta katı, yazın ise üst katı tercih ediyorlar. En alt kat ise hayvanlara aitmiş.
 
Günümüzde otele çevrilmiş olan tarihi konaklardan biri ile tek gecelik konaklama üzerine anlaşıp arabayı park ediyoruz. Ne de olsa tarihi kenti keşfetmenin en güzel yolu yürüyerek dolaşmak.

 

 

Safranbolu’da yaşamın kalbi, tüm ticaret ve üretimin yapıldığı merkez olan tarihi kent. Burada gezilebilecek en önemli noktalar ise Cinci Han ve hamamı, Yemeniciler Arastası, Demirciler Çarşısı, Bakırcılar Çarşısı, Asmazlar Konağı, Saat Kulesi, eski Hükümet Konağı olan şimdiki Kent Tarihi Müzesi, Güneş Saati, camileri ve çeşmeleri olarak sayılabilir. Yine çevrede Tokatlı Kanyonu gezilebilir. Özellikle 2012’de tamamlanan kanyon üzerindeki cam teras yerden 80 metre yükseklikte. Tavsiye edilir.
 
Cinci Hanı ve hamamı odalar ve ahır olmak üzere 2 bölümden oluşan bir yapı. 2 katlı ve 62 odadan oluşan yapı buraya gelen bir kervanın ihtiyacına cevap verecek şekilde yapılmıştır. Kervan için önemli olan atını bağlayabilmesi, yıkanabilmesi ve çeşitli ihtiyaçlarını satın alabilmesi. Cinci Han ve hamamı da yandaki çarşı ile birlikte tüm bu ihtiyaca cevap verebiliyor.
 
Safranbolu tarih boyunca ticaret yolları üzerinde yer aldığı için burada çarşı kavramı çok gelişmiş. En önemli çarşılarından biri Yemeniciler Arastası. Aslında burası 48 tane ahşap dükkânın sıralandığı “yemeni” adı verilen el yapımı deri ayakkabıların yapıldığı bir çarşı. Burada çırak usta herkes bir arada çalışıyormuş.

 

 

Buradan sonra Arasta Kahvesi’ne gidip biraz soluklanmak için Türk Kahvesi içiyoruz. 1661 senesinden beri hizmet veren kahvede kahvenin gerek pişirilmesi, gerek sunumu, gerekse lezzeti müthiş. Yanında karadut şerbeti ve safranlı lokum ise ikramı.

 

 

 

 

Safranbolu Lokumu, daha az tatlı ve hafif olduğu için diğer tarz lokumlardan farklı. Özellikle benim favorim çifte kavrulmuş. Ama fındıklı, safranlı, damla sakızlı, Hindistan cevizli, çikolatalı ve güllü çeşitleri de çok tercih edilenler arasında.
 
Madem lezzetlerinden bahsediyoruz, tandır kebabını, körüklü etli bamyasını, cevizli çöreği atlamayalım. Diğer öne çıkan lezzetler ise bükme, peruhi, cevizli keşli yayım, uzun ve dilme fasulye, keşkek, safranlı zerde yer almaktadır.
 
Gezimize dönersek, diğer bir çarşı alanı ise Akçasu ve Gümüş deresinin birleştiği yerde bulunan eski tabakhane.
 
Yemeniciler Arastası’nın hemen yanı başında ise Safranbolu’nun en önemli camilerinden olan Köprülü Mehmet Paşa Camii yer alıyor. Bu caminin en önemli özelliği ise Safranbolu’da yapılan ilk cami olması.
 
Safranbolu ufak bir yerleşim olsa da çok sayıda camii var. İzzet Paşa Cami, Kazdağlıoğlu Cami, Kaçak Lütfiye Camii ziyaret edebileceğiniz hem tarihi hem de mimari açıdan önemli camiler.

Son durağımız Türkler'in Safranbolu'yu kuşattığı Hıdırlık Tepesi. Şehre hâkim konumdaki bu tepede Köstendil Kaymakamı Hasan Paşa’nın Türbesi, Hızır Paşa ve Dr. Ali Yaver Ataman’ın mezarları da görülebilir. Hıdırlık yokuşunda ise günümüzde eğitim merkezi olan Kaymakamlar Konağı görülebilir. Bu konak aynı zamanda tipik Safranbolu konaklarının en güzel örneklerinden.
 
Safranbolu’daki görülmeye değer diğer konaklar arasında; Mümtazlar Konağı, Kileciler Konağı, Mektepçiler Konağı, Havuzlu Asmazlar Konağı olarak sayılabilir.
 
Eski Hükümet Konağı olan yapı ise günümüzde Kent Tarihi Müzesi olarak hizmet veriyor. Vaktiniz olursa bu müzeye 1-2 saat ayırıp yörenin tarihini daha derinlemesine öğrenebilirsiniz.

 

 

Safranbolu; Arnavut kaldırımlı sokaklarında huzur içinde yürümek, tarihi konakları ile kendisine göz banyosu yaptırmak ve midesini mutlu etmek isteyenler için çok ideal bir hafta sonu kaçamak noktası.
 
Şimdiden iyi seyahatler…

Kaynak: Gezimanya.com

Türkiye Gezi Yazıları için tıklayın