'Hacettepe’nin içi boşalacak’

Dört eski dekandan rektörün projesine tepki.

Sinan Tartanoğlu/Cumhuriyet

45 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin yerine, yine üniversite bünyesinde, 1 milyar TL para harcayarak Beytepe Tıp Fakültesi Hastanesi’nin kurulması projesine, 4 eski dekandan itiraz geldi. Hacettepe Tıp’ın 15 yıllık döneminde görev yapan eski 4 dekan, hazırladıkları ortak bildiri ile projenin sahibi Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer’e, “Hacettepe aşırı güç kaybına uğrar. Yeni bir tıp fakültesi açmak yerine, kaynağı mevcut tıp fakültesi için harca. Yeni teknolojiyi Hacettepe için kullan, Hacettepe güçlensin” uyarısında bulundu ve “Bu projeden vazgeç” dedi.

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, 45 yıllık tarihi olan, Türkiye’nin sayılı üniversite hastaneleri arasında yer alan üniversitenin tıp fakültesine bağlı Hacettepe Hastanesi’nin yerine Beytepe Uluslararası Tıp Fakültesi’ni kurmak istedi. Maliyetinin yaklaşık 1 milyar TL tutması beklenen yeni fakültenin kuruluşuna ilişkin karar Resmi Gazete’de yayımlandı.

Rektör Prof. Dr. Tuncer, yeni fakülteyi, “21. yüzyılın tıp fakültesi olarak planlanan Beytepe Tıp Fakültesi’nde son teknolojiyle tanı ve tedavi cihazları kullanımının yanı sıra güçlü ve deneyimli öğretim üyeleri sayesinde hastalara ileri düzeyde hizmet verilecek. Akademik kadroların üçte biri mevcut öğretim üyelerinden sağlanacak. Diğer öğretim üyelerinin temini zaman içerisinde gerçekleşecek” açıklamasını yapmıştı.

15 yıllık yönetimden projeye itiraz

Ancak Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesi’nin yerine Beytepe’de yeni bir tıp fakültesi hastanesinin kurulması projesine, Hacettepe Tıp Fakültesi’nin eski 4 dekanından itiraz geldi.

Prof. Dr. Şevket Ruacan, Prof. Dr. Ergül Tunçbilek, Prof. Dr. Yavuz Renda, Prof. Dr. İskender Sayek ve Prof. Dr. Sarp Saraç, yani Hacettepe Tıp Fakültesi’nin yönetimini yaklaşık “15 yıl” elinde tutmuş eski dekanlar, kaleme aldıkları “ortak bildiri” ile Beytepe’nin Hacettepe’ye vereceği zararları anlatmaya ve Rektör Tuncer’i bu projeden vazgeçirmeye çalıştı.

Yeni projenin kendilerinde “derin endişe ve kaygılar” uyandırdığını belirten eski dekanlar şu ifadeleri kaydettiler:

“Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kuruluşu Türkiye’de tıp eğitiminde önemli kilometre taşlarından birisidir. Tıp eğitiminde reform niteliğindeki uygulamaları Türkiye’de 1963’te tıp eğitiminin niteliğini etkilemiş ve birçok tıp fakültesinin kuruluşuna da öncü olmuştur.

Türkiye’de güncel tıp eğitimi alanında gerçek bir reform örneğidir. Hacettepe, tıp eğitimindeki bu değişime paralel olarak hastanecilik uygulamalarında da önemli yenilikleri Türkiye’ye taşımıştır. Hacettepe’nin başlatmış olduğu reformlar ülkemizde birçok kurumda benimsenmekte ve örnek alınmaktadır. Hacettepe’nin yıllar içinde yetiştirdiği sayısız değerler yönetici, eğitici, hekim olarak ülkemize en yüksek düzeyde hizmetler sağlamaktadır.”

Akademik geleneklere ters yapılanma

Ancak dekanlar yeni sağlık politikalarının da etkisiyle, Hacettepe Hastanesi’nin eğitim kadrolarında sayı ve nitelik olarak önemli kayıplar yaşandığını, geride kalanlarda ise moral ve motivasyon kaybı gözlendiğini belirterek şu değerlendirmede bulundular:

“Bu dönemde, Hacettepe tarihinde hiç görülmemiş bir şekilde, eğitici kadrolarının görüşleri bile alınmadan, dışardan kuruma atamalar yapılmış, bu ise Hacettepe’nin yıllar içinde özenle geliştirdiği yüksek akademik geleneklerine ters bir yapılanma oluşturmuştur. Diğer yandan uygulama ve eğitim merkezlerimiz ağır finansal darboğazlara girmiş bu da eğitim ve ileri tıp uygulamalarında büyük aksamalara yol açmıştır.”

‘Para mevcuda aktarılsın’

Dekanlar, bu ortamda Hacettepe Hastanesi’nin altyapı ve insan gücü bakımından güçlendirilmesi beklenirken öğretim üyelerinin 3’te 1’inin yeni fakülteye alınmasının “Tıp fakültesinin eğitim ve hizmet alanında aşırı güç kaybına uğrayacağını” belirtti.

Dekanlar, “Üniversiteye verilecek kaynakların yeni bir tıp fakültesi açmak yerine mevcut tıp fakültesinin altyapı ve olanaklarının iyileştirilmesi için kullanılmasının ve sözü edilen yeni teknolojinin mevcut hastanede kullanılmasının çok daha yararlı olacağı ve Hacettepe’nin eğitim, araştırma ve hizmet alanlarındaki konumunu güçlendireceği kesindir” ifadelerini kullandı.