Hacettepe'de 'öğrenci-yönetim' gerginliği
Hacettepe Üniversitesi, afiş astıkları, stant açtıkları ve el ilanı dağıttıkları gerekçesiyle 96 öğrenci hakkında soruşturma açtı. Soruşturma sonucunda bir öğrenci okuldan atıldığı, 10 öğrencinin de uzaklaştırma cezası aldığı kaydedildi.
cumhuriyet.com.trÖğrenciler, özellikle sınav döneminde bu denli ağır ceza uygulanmasının TEKEL eylemine destek verdikleri için açılıp sonra kapanan soruşturmanın bir rövanşı olduğunu iddia ettiler.
Hakkında soruşturma açılan öğrenciler, "Daha önce TEKEL işçilerine destek verdiğim için hakkımda açılan soruşturmalar basına yansıyıp kamuoyunda tepki toplaması sonucunda geri adım atmak zorunda kalan üniversite yönetimi verdiği cezalarla bizlerden TEKEL'in intikamını alıyor" dedi. 26 Ekim 2009'da "Cumhuriyet Sosyalizmle Yaşayacak" başlıklı bir stant açan bir grup öğrenci, özel güvenlik görevlilerinin müdahalesine maruz kalmıştı.
Okula polisin girmesiyle büyüyen olaylarda 69 öğrenci gözaltına alınmış, 96 öğrenciye ise Hacettepe Üniversitesi yönetimi tarafından soruşturma açılmıştı. Hacettepe yönetimi daha önce de öğrencilere TEKEL işçilerinin eylemine destek verdiği için soruşturma başlatmıştı. Üniversite yönetimi ayrıca, öğrencilerin velilerine şikayet mektubu göndermişti. 10 öğrencinin isminin güvenlik görevlilerine verilerek, okula alınmamaları talimatı verildiği ileri sürülürken, öğrenciler, üniversite yönetiminin kendilerine bir tebliğde bulunmadığını, cezaların bildirilmeden başlatılmasının hukuksuzluk olduğunu iddia ettiler.
Verilen cezanın uygulaması
Hacettepe Üniversitesi yönetimi ise, kimlik kontrolü yapılarak ceza alan öğrencilerin kampuse alınmamasını, bir ceza değil, verilen cezanın uygulanmasının bir sonucu olduğunu kaydetti. Üniversite yönetiminden yapılan konuya ilişkin açıklama şöyle: "Öğrencilerin dakika dakika izlenmesi gibi bir iddiayı anlamak ve açıklamak mümkün değildir. Her şeyden önce yükseköğretim kurumlarında böyle bir uygulama fiilen ve hukuken mümkün olmaz. Soruşturma sonucunda uygulanmasına karar verilen cezalar yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olarak verilmiştir. TEKEL eylemine destek veren öğrenciler hakkında yönetimimizce verilmeyen cezanın bu soruşturma gerekçe gösterilerek ağırlaştırılmış olarak uygulandığı şeklinde yapılan yorum hukuki ve gerçekçi olmaktan uzaktır. Bu kadar geniş kapsamlı bir soruşturmanın, görevleri sadece soruşturma yapmak olmayan, üç fakülte dekanımız ve bir rektör yardımcımızdan oluşan soruşturma komisyonunun oldukça uzun zamanını alması kaçınılmazdır. Buna rağmen soruşturma en kısa zamanda sonuçlandırılmıştır. Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği gereğince disiplin cezaları ayrıca tarih belirtilmedikçe verildikleri tarihten itibaren uygulanır. Kaldı ki cezalar hangi tarihte verilmiş olursa olsun bazı öğrencilerin bazı sınavlara giremeyeceği muhakkaktır. Bir ya da iki yarıyıl uzaklaştırma cezaları bundan iki ay önce verilmiş olsa idi dahi bu cezaları almış olan öğrencilerin bu yarıyılın sonuna kadar okula girmeleri mümkün olamazdı."
Cezaların verilme zamanı konusunda kasıtlı davranıldığı iddiasını haklı ve gerçekçi bir dayanağı olmadığını belirten Hacettepe Üniversitesi yönetimi, cezaların verildiği tarih itibariyle uygulanmasının bir veya iki yarıyıl süreyle uzaklaştırma cezası alan öğrencilerin lehine bir uygulama olduğunu bildirdi. Üniversitenin açıklamasında ayrıca, şu ifadelere yer verildi: "Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği'nde açıkça ifade edildiği üzere yükseköğretim kurumlarından uzaklaştırma, öğrencinin belirtilen süre içinde bağlı bulunduğu yükseköğretim kurumunun bina, bahçe, eklenti ve tesislerine girmesinin yasaklanmasını içerir. Dolayısıyla yükseköğretim kurumundan uzaklaştırma cezası ile yükseköğretim kurumundan çıkarma cezaları ise Üniversite disiplin kurulunca verilmek zorundadır. Öğrencilerimiz hakkında Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği çerçevesinde usulüne uygun olarak disiplin soruşturması başlatılmış ve sonuçlandırılmıştır."
Üniversite yönetiminin, "Öğrencilerin dakika dakika izlenmesi gibi bir iddiayı anlamak ve açıklamak mümkün değildir. Her şeyden önce yükseköğretim kurumlarında böyle bir uygulama fiilen ve hukuken mümkün olmaz" yönündeki açıklamasına rağmen öğrenci velilerine gönderilen ve kişisel bilgilerin de yer aldığı yazıda öğrenci hakkında gün ve saat bazında tutulan tutanaklar dikkat çekti.