Hacamat 50, hipnoz 100 lira!

 Kamuoyunda “geleneksel tıp” olarak bilinen ve hastanelerde uygulanması yasalaşan tedavi yöntemlerinin fiyatları belli oldu. Sağlık Bakanlığı’nın ilan ettiği tarifede, “sülük, hacamat, sinek larvası, arı, bitkisel ilaç, hipnoz” gibi geleneksel tedavi yöntemlerinde muayene ücretinin, hekim muayenesinden pahalı olduğu ortaya çıktı. Kamu hastanelerinde poliklinik muayenesi 30 TL, üniversite hastanelerinde ise 45 TL iken, sülük, hacamat ve akapunktur tedavisi kamu hastanelerinde 50 TL, üniversite hastanelerinde 75 TL, arı ve sinek larvası tedavisi kamu hastanelerinde 75 TL, üniversite hastanelerinde ise 113 TL olarak belirlendi. İzmir Tabip Odası Hekim Meclisi Üyesi Dr. Ergün Demir, “Bu uygulamalar ile kronik hastalıklara sahip yurttaşlara yönelik umut sömürüsünün ve kötüye kullanımın önünün açıldığı görülmektedir” dedi.

Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği” yasalaşarak yürürlüğe girdi. Sağlık Bakanlığı, hipnoz, hacamat, sülük ve larva ile yapılan tedavilerin bulunduğu, sağlıkçıları ikiye bölen geleneksel tıbbın fiyatlarını belirledi. SGK’nın karşılamayacağı geleneksel tıp tedavisinde “rıza formu” imzalamaları zorunlu olan vatandaşların, bu fiyatlarla cepleri de yanacak.

Gelenek tıp hekim muayenesini katladı

Hekim muayenesi bakanlığa bağlı hastanelerde 30 TL, üniversite hastanelerinde ise 45 TL iken, hacamat, sülük, ozon ve akapunktur tedavisi bakanlık hastanelerinde 50 TL, üniversite hastanelerinde 75 TL, mezo terapi (cilt içi enjeksiyon) ve osteopati bakanlık hastanelerinde 60 TL, üniversite hastanelerinde 90 TL, arı, sinek larvası, kayropraksi (çıkıkçı). fitoterapi (bitkisel ilaç) bakanlık hastanelerinde 75 TL, üniversite hastaneleride 113 TL, hometerapi (ilaç) bakanlık hastanelerinde 90 TL, üniversite hastaneleride 135 TL, son olarak hipnoz ise bakanlık hastanelerinde 100 TL, üniversite hastanerinde ise 150 TL olarak belirlendi.

‘Umut sömürüsü’

İstanbul Tabip Odası TTB Delegesi Dr. Güray Kılıç SGK’nın geleneksel tıbbi “sağlık hizmeti kabul etmediği” gerekçesiyle karşılanmadığını, Sağlık Bakanlığı’nın bu yolla borç batağındaki kamu ve üniversite hastanelerine kaynak yaratmaya çalştığını kaydetti. İzmir Tabip Odası Hekim Meclisi Üyesi Dr. Ergün Demir ise “Bu uygulamalar ile kronik hastalıklara sahip yurttaşlara yönelik umut sömürüsünün ve kötüye kullanımın önünün açıldığı görülmektedir” ifadelerini kullandı.