Haberal'ın hayati tehlikesi sürüyor

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erhan Kansız, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın hayati tehlikesinin bulunduğunu, bu nedenle yoğun bakımda tutulduğunu bildirdi.

Prof. Dr. Kansız, basın mensuplarına Haberal'ın sağlık durumu hakkında yoğun bakımdaki tedavisini yürüten Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zerrin Yiğit ile bilgi verdi.

Kalp rahatsızlığı nedeniyle enstitüye getirilen Haberal'ı ''akut koroner sendrom'' düşüncesiyle yatırdıklarını anlatan Kansız, tetkiklerin devam ettiği ve sonuçlanmadığı için de Haberal'ın hastalığı ile ilgili kesin bir açıklama yapamadıklarını kaydetti.

Erhan Kansız, Prof. Dr. Yiğit tarafından yarın yapılacak anjiyonun ardından durumun aydınlanacağını, daha ayrıntılı bir açıklama yapmalarının mümkün olacağını kaydetti.

Kansız, bir gazetecinin ''Haberal'ın hayati tehlikesi var mı?'' sorusuna ''Haberal'ın hayati tehlikesi var. O yüzden yoğun bakımda tutuyoruz. Henüz tam olarak hastalığının derecesini bilmiyoruz. Haberal, 'akut koroner sendrom' dediğimiz kalp koroner arter hastalığı tanısı ile yatırılmış bulunuyor. Tetkikler bu yönde yapılıyor'' yanıtını verdi.

Bir gazetecinin ''Kapısında jandarma bekliyor mu?'' sorusunu Kansız, ''O, işin yasal yönü. Biz işin tıbbi yönünü konuşuyoruz'' diye yanıtladı.

Kansız, bir başka soru üzerine de jandarma ekiplerinin hastanede bulunduğunu, ancak Haberal'ın odasında olmadıklarını söyledi.

Yoğun bakımda Haberal'ın dışında başka hastalar da bulunduğunu belirten Kansız, ziyaretçilerin hastanın sağlığına bir katkı vermeyeceğini, hem de yoğun bakımın kirlenmesine neden olacağını ifade ederek, çok fazla ziyaretçi istemediklerini dile getirdi. Kansız, ziyaretçilerin iyi niyet dileklerini Haberal'a ilettiklerini bildirdi.

Haberal'ın ne zaman taburcu olacağına ilişkin bir soruyu yanıtlarken de Kansız, her şeyin teşhise bağlı olduğunu, ona göre tedavi uygulanacağını anlattı.

Haberal'a yarın anjiyo yapılacak

Kansız, Haberal'ın iki yıldan beri göğüs ağrısı şikayetinin bulunduğunu belirterek, ''Kan tetkiklerinden kötü bir sonuç almadık ama bununla birlikte ağrıları devam etti. Ağrıları ilaç tedavisine cevap veriyor ama anjiyo yapmadan kesin olarak damarlarının durumunu söylememiz mümkün değil. Yarın sabah saat 09.30 gibi anjiyo yapılacak. Ondan sonra ne yapacağımıza karar vereceğiz. Koroner damarlarından en az bir tanesinde darlık olma olasılığı var'' diye konuştu.

Prof. Dr. Yiğit de damarlarda darlık olmasa dahi spazm ve stresin bu tür göğüs ağrıları yapabildiğini hatta enfarktüse bile neden olabildiğini belirterek, ''Bu yüzden yüksek riskli hasta durumunda. Yoğun bakımda kendisini takip ediyoruz'' dedi.

Bir gazetecinin, ''Haberal enfarktüs geçirebilir mi? Bu, tahliye istemi yapılabilir mi?'' sorusuna Yiğit, ''Geçirme tehlikesi var. Avukatlar bizden Haberal'ın durumunu bildiren bir rapor istedi. Size söylediğimiz şeyleri kendilerine de yazılı olarak verdik. Yüksek riskli hasta spazm geçiriyor. Hiç bir şey olmasa bile bir risk taşıyor. Ayrıca aritmi var. Aritmiden dolayı iki yıldan bu yana ilaç kullanıyor. Biz ilaçlarını biraz daha değiştirdik, daha kontrol altına alalım istedik'' yanıtını verdi.

Hamzaçebi'den ziyaret

CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsü Koroner Yoğun Bakım Ünitesi'nde tedavisi süren Prof. Dr. Haberal'a geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.

Ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklama yapan Hamzaçebi, Prof. Dr. Haberal'a yoğun bakımda 1-2 dakikalık çok kısa bir ziyarette bulunduğunu belirterek, bunun dostluk, dayanışma ve geçmiş olsun ziyareti olduğunu söyledi.

Haberal'ın yarın anjiyo olacağını ifade ettiğini belirten Hamzaçebi, ''Şu anda yoğun bakımda, sağlık durumu ciddi... Sonuçta ne olacağı anjiyo ile ortaya çıkacak'' diye konuştu.

Hamzaçebi, Mehmet Haberal gibi gözaltına alınan diğer rektörler ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Türkan Saylan gibi Türkiye'nin modernleşmesi projesinde sembol sayılan isimlerin bu muameleye maruz kalmasının kendilerini derinden üzdüğünü belirterek şunları kaydetti: ''Kamuoyuna inandırıcı deliller hiçbir zaman ortaya konulmamıştır. Kamuoyu daima şüphe ve tereddüt içerisindedir. Son operasyonla yapılan tutuklama ve gözaltılar hiçbir inandırıcılığı olmayan, hiçbir delile dayanmayan gözaltılar olarak toplumda değerlendirilmektedir. Umuyorum Türkiye'de hukuk, hakimler bu sorunun üstesinden gelecektir. Türkiye aydınlık günlere kavuşacaktır.''

Hamzaçebi, bir gazetecinin sorusu üzerine Haberal'ı moral olarak iyi bulduğunu, ancak sağlık durumunun ciddiyeti nedeniyle daha çok kendi sağlık durumuna yoğunlaşmış durumda olduğunu kaydetti.

Akif Hamzaçebi'ye, açıklamasının ardından enstitü önünde bekleyen bazı vatandaşlar da Haberal'ın sağlık durumu ve morali hakkında sorular sordu.