Güvenlik var ama ‘göstermelik’

Üniversiteler her yıl yüz binlerce lira harcamalarına karşın güvenliği sağlayamıyor.

Ozan Çepni

Çankaya Üniversitesi’nde genç akademisyen Ceren Damar’ın silahla katledilmesinin ardından üniversitelerdeki güvenlik açıkları dikkat çekti. Kampus girişlerinde güvenlik cihazları olmasına karşın çalışmaması, çalışsa bile üniversitelere sokulan silahlara engel olamaması özel güvenliklere yönelik soru işaretlerini de beraberinde getirdi. YÖK ile İçişleri Bakanlığı yükseköğretim kurumlarının güvenliğine ilişkin ortak komisyon kurma kararı aldı. Üniversitelerin kampus güvenliklerini sağlayamaması tartışması büyüyor. Nisan 2018’de Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde 4 akademisyenin silahlı saldırıda yaşamını yitirmesi ile büyüyen tartışmalar unutulsa da son olarak Çankaya Üniversitesi’nde 27 yaşındaki genç araştırma görevlisinin bir öğrenci tarafından tabanca ve bıçakla canice katledilmesi sonrası akademideki ‘güvenlik açıkları’ yeniden gündeme geldi.

Aramak zorundalar
Üniversitelerdeki özel güvenlik birimleri kampus içi etkinliklerde ‘düzeni’ sağlamakla görevli. Ancak kanuna göre “Koruma ve güvenliğini sağladıkları alanlara girmek isteyenleri X-ray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirmek” ile sorumlu olsalar da öğrencilerinin tecrübeleri aksini söylüyor. Öğrenciler, devlet ve vakıf üniversitelerinde farklı güvenlik uygulamalarının yapıldığını, devlet üniversitelerinde kampus çevrelerinde polis olmasına karşın ‘odak noktanın’ farklı olduğunu belirtiyorlar. Vakıf üniversitelerinde ise güvenlik uygulamalarının yapılmadığı aktarılıyor. Damar’ın katledildiği Çankaya Üniversitesi’nde 10 bine yakın öğrenci olmasına karşın biri şube müdürü, biri şef, 16’sı güvenlik görevlisi olmak üzere sadece 18 personelin olması saldırı günü yaşananların engellenemediğini ve kampuse nasıl silah sokulabildiğini de gözler önüne serdi.

Devlette farklı, vakıfta farklı
Öğrencilerin aktardığına göre Ankara’daki devlet üniversitelerinde hem memur, hem de sözleşme ile istihdam edilmiş özel güvenlik görevlileri çalıştırılıyor. Sözleşmeli özel güvenlikler ‘iş güvenliği’ tehditleri ile öğrencilerle karşı karşıya getirilmekten çekiniyor. Ama dikkat çeken, üniversitelere birçok silah sokulabilmesine karşın bunların görmezden gelinmesi. Son yıllarda kimlik denetimlerinin arttırıldığını belirten öğrenciler, güvenliğin kullandığı dedektörlerin çalışmadığını savundu. Ayrıca öğrenciler, kampus girişlerindeki arama ve müdahale uygulamalarının da “terörle mücadele” konsepti kapsamında yapıldığını bir çok olayda hem polis hem de kampus güvenliğinin yaşananlara seyirci kaldığını anlattı. Vakıf üniversitelerindeki öğrenciler ise kampus girişlerinde X-Ray cihazları bulunduğunu, kimlik kontrollerinin kampus girişlerinde uygulanmadığını, kendilerinin “müşteri” olarak görüldüklerini ve güvenlik tedbirlerinin ‘göstermelik’ olarak uygulandığını aktardı.