Güvenlik analisti Zeytin Dalı Harekâtı’nda görev alan askerleri uyardı: Fotoğraf paylaşımı riskli

Güvenlik analisti emekli albay Bural, Zeytin Dalı Harekâtı’nda görevli bazı askerlerin, cep telefonlarından yaptığı fotoğraf paylaşımlarının güvenlik açısından sakıncalı olduğunu söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Zeytin Dalı Harekâtı’nda görevli askeri personelin sosyal medya paylaşımları birçok açıdan güvenlik riski oluşturuyor. Güvenlik analisti emekli albay Erol Bural, akıllı telefonlar aracılığı ile paylaşılan fotoğraf ve videolardan askeri birliklerin konum, nitelik ve intikal güzergâhlarının yanı sıra askeri personelin kimliğinin rahatlıkla tespit edilebildiğini söyledi.

ABD, Avustralya ve Kanada ordularında görevli personelin twitter, instagram, pinterest gibi sosyal medya ortamlarını kullanmaları katı kurallara bağlı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde de örneğin askeri personelin Facebook’ta üniformalı fotoğrafını yayınlaması yasak. Ancak Zeytin Dalı Harekâtı’nda görevli askerlerin sosyal medyayı yoğun şekilde kullanması dikkat çekti.

 Askerlerin yayınladıkları fotoğraf ve videoların aslında hem kendileri ve birlikleri için büyük güvenlik riski oluşturduğuna dikkat çeken Bural, güvenlik riski yaratan bu paylaşımları hakkında Milliyet gazetensinden Didem Özel Tümer'e konuştu. 

Bural, “Akıllı telefonların konum paylaşma özelliği açık halde yapılan fotoğraf ve video paylaşımları askeri birliklerin konum, nitelik ve ilerleme istikâmetlerini ortaya çıkarma riski taşıyor. Örneğin paylaşılan fotoğrafta konum belirleyici açık olduğu için yer bilgisi var, arka planda zırhlı muharebe araçları görünüyor. Demek ki bu birlik mekanize ya da tank birliği, komando birliği, özel kuvvetler birliği gibi bilgileri verir. Ayrıca internet üzerinden yapılan paylaşımlar iz bırakır. Dolayısıyla bu izlerin takip edilmesi sonucu birliklerin harekât güzergâhı da harekâtın ne tarafa yönleneceği de açığa çıkabilir.

Sosyal medyanın kapsama alanı milyonlarca kişi, etki alanı güçlü ve paylaşılan bilginin yayılma hızı süratli.”

“Harekâtın başlangıcında, ‘PKK’ye ait mühimmat deposunu vuran kahraman pilot’ diye Türk yıldızlarından bir pilotun görüntüsü paylaşıldı. Kişisel hedef haline getirildi. ‘Ben değilim’ açıklaması yapmak zorunda kaldı. Fotoğraf ve açık kimlikle yapılan paylaşım, hedef gösterme, ifşa etmeden başka bir amaca hizmet etmez. Her akla geleni yayınlamak ve kaynağı denetlemeden paylaşmak çok büyük bir güvenlik riski yaratıyor.

Amerikalı askerlerin 2007’de Irak’ta akıllı telefon ile konum belirleyici açık halde paylaştıkları bir fotoğrafta arka planda görünen helikopter teröristlerce fark edildi. Terör örgütleri bölgeye havan saldırısı düzenledi. ABD 4 Apachi helikopterini kaybetti.

Sosyal medyanın terör örgütlerince algı operasyonu için de kullanılan bir araç olduğu unutulmamalı. Bir teröristin yakalandığı anda, rahatlama evresine girmeden ilk sorgusunun yapılması gerekir. Ancak böyle bir ana ilişkin videonun sosyal medyada paylaşılması son derece yanlış. Karşı taraf bunu hemen kullanabilir. Aynı şekilde etkisiz hale getirilen terör örgütü mensuplarının fotoğraflarının paylaşılmasına gerek yok. Belki moral motivasyon için yapılıyor. Ancak Türkiye’yi zor duruma sokmak isteyecek bir takım kurum, kuruluş ve örgütlere malzeme olabileceği düşünülmeli.”

RUS PİLOTU ÖRNEK GÖSTERDİ 

İdlib’de düşürülen Rus uçağının pilotundan ele geçirilen malzemeler arasında klasik eski tip bir telefon var. Sadece konuşmak için kullanılır cinsten. Rus pilotun mutlaka akıllı telefon alacak parası var. Ama taşıdığı o telefonun izini sürmek zor. Rus pilotun yaptığı şey örnek olmalı.

ASKERLERİN KİMLİKLERİ ORTAYA ÇIKARILMAMALI 

Basın yayın kuruluşları da yayınlarında kullandıkları görsellere dikkat etmeli. Harekâta katılan askeri araçların sadece plakalarına bakılarak, hangi birliklerin ne kadarlık bir güçle harekât içinde yer aldığını tespit edebilmek mümkün. Röportajlarda askerlerin kimliklerini, birliklerinin niteliklerini ortaya çıkaracak sorulara dikkat etmeli.”