Gürsel Tekin: Kirli bir tezgâh
Soner Yalçın'la konuyu konuşmadım, diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı, savcıları Kılıçdaroğlu'nun sözleri üzerinde de durmaya çağırdı.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Oda TV muhabiri Ayfer İklim Bayraktar’ın iddiaları “seçimler öncesinde partilerine karşı girişilen kirli tezgâhın parçası” olarak nitelendirdi.
Radikal gazetesinden Murat Yetkin’e konuşan Tekin bu tür girişimlerin artarak sürmesinden endişe ettiklerini söyledi. Bayraktar’ı daha öncesinden tanıdığı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinde aracı olduğu iddialarını reddeden Tekin, Bayraktar’ın, Soner Yalçın ile bu konuda bir telefon görüşmesi yaptığı iddiasının da doğru olmadığını söyledi.
Tekin, savcıları, Kılıçdaroğlu’nun Bayraktar’ın şantaj yapmak üzere bir başkasıyla ilişkisini tespit etmek için yardım istediği kişinin Deniz Baykal değil, üst düzey bir AKP yöneticisi olduğu sözleri üzerinde de durması ve bunu da soruşturması gerektiğini söyledi.
Tekin’in Murat Yetkin’in sorularına verdiği cevaplar şöyle:
Bayraktar’ı Kılıçdaroğlu’yla görüşmeye siz mi götürdünüz?
Hayır, söz konusu değil.
Bayraktar’ı daha önceden tanıdığınız doğru mu?
Daha öncesinden bu kardeşimizi hiç tanımam. Bana 40 gün kadar önce geldi. Bazı iddialarda bulundu. Ben bunların dedikodu mahiyetinde olduğunu gördüm. Yine de aynen Genel Başkanımıza aktardım. Benim konuyla ilgim bu kadar.
Bayraktar, sizin bu gelişmeler üzerine Oda TV sahibi Soner Yalçın’a telefon görüşmesi yaptığınızı söyledi. Ne konuştunuz?
Konuşmadık ki… Soner Yalçın ile ben tanışırım, ama sadece bir merhabam var, belki birkaç defa konuşmuşumdur. Hatta bazı AKP’ye yakın gazetecilerle bile daha çok sohbetim olmuştur. Bu konuyu Soner Yalçın ile konuşmuş değilim; telefonunu bile bilmem. Bu kardeşimizin (Bayraktar) telefonunu da bilmem.
Peki, Bayraktar size geldiğinde ne anlattı?
Birtakım dedikodular.
Baykal konusundaki iddialarını mı?
Yok, daha çok başka konular
…
Muharrem İnce üzerine iddialarını mı anlattı?
İşte benzeri konular… Üzerinde durmadım dedikodu diye ama Genel Başkanımıza aktardım.
Sizce Bayraktar neden ortaya attı bu iddiaları?
Onu tam bilemiyorum. Ama bu olay, seçimlere giderken CHP’ye karşı girişilen kirli tezgâhın bir parçasıdır. Son iki günde Şanlıurfa ve Mardin’deydim. Orada gündem bu konular değil; işsizlik, geçim... Bunlar Türkiye’nin gerçek gündemini konuşturmamak için ortaya atılıyor. Bu tür tezgâhların, girişimlerin seçimlere kadar artarak sürmesi mümkündür, bundan endişe ediyoruz. İlginç bir şey söyleyeyim. 15-20 gün önce, iki ayrı televizyon kanalında iki gazeteci “Önümüzdeki günlerde CHP karışacak” diyorlar. Gerçekten de CHP’ye karşı hareket başlıyor. Nereden biliyorlar? Kimler söylüyor? Türkiye’de yargı varsa, savcıların bunu da soruşturması lazım.
Yargı yoluna gidecek misiniz?
Şu anda ortada sadece dedikodular var; önümüze konmuş somut bir şey yok. Dün (Önceki gün) gazeteciler bana sordu; güya Kemal Bey bu kardeşimize Baykal hakkında kendin kaset hazırlarsan getir demiş, ama destek vermemiş. Ben o zaman da söyledim ki, ben Kemal Bey’in herhangi bir CHP’li hakkında böyle bir şey söylediğine asla ihtimal vermem, ispatlayan olursa ben istifa ederim. Şimdi soruyorum: Genel Başkan diyor ki, bana söylenen isim Baykal değildi, bir üst düzey AKP yöneticisiydi. Savcılar, Baykal ismi ortaya atıldığında soruşturuyor da, AKP’li dendiğinde neden soruşturmuyor? Birileri kasetlerden söz ediyor. Garip şeyler. Savcıların bu konuyu da sorgulaması gerekmez mi? Savcıların bu konu üzerinde de durması gerekir.
Parti olarak bu konuda başkaca bir girişimde bulunacak mısınız?
Hayır, hiç düşünmüyoruz. Seçime yoğunlaşmak istiyoruz.