Gurbetçinin Almanya zaferi
Almanya’da 22 Eylül’de yapılan seçimlerin ardından Başbakan Angela Merkel liderliğindeki Hıristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) lideri Sigmar Gabriel arasında yeni hükümet için uzlaşma sağlandı.
Cumhuriyet / Dış HaberlerSözleşmede, “AB’nin yeni üye kabul edemeyecek ya da Türkiye’nin üyeliğin gerektirdiği yükümlülükleri tamamen yerine getiremeyecek durumda olması halinde Türkiye, AB ve Almanya ile olan imtiyazlı ilişkilerini güçlendirecek şekilde Avrupa yapılarına olabildiğince sıkı bir biçimde bağlanmalıdır” denildi.
Türkiye’nin son yıllardaki ekonomik gelişimi ve yaptığı reformların övüldüğü sözleşmede, Türkiye’nin Avrupa için stratejik ve ekonomik olarak çok önemli olduğu, AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesinin arzulandığı, dış politika ve güvenlik politikalarında da yakın stratejik işbirliği yapılacağı vurgulandı.
SPD’nin Merkel’den önemli tavizler kopardığı da görüldü. Önceki gün öğlen saatlerinde başlayan görüşmelerde, saat başına 8.50 Avro’luk asgari ücret uygulaması ve bazı büyük şehirlerde kiraların denetim altına alınması kararlaştırıldı.
Asgari ücret uygulaması 2015’te yürürlüğe girecek, ancak tam olarak sistemin işlemesi 2017’yi bulacak.
45 yıl boyunca prim ödeyenlerin emeklilik yaşının SPD’nin istediği gibi 67’den 63’e indirilmesi de kararlaştırıldı.
Ancak koalisyon anlaşması ay başında SPD üyeleri tarafından oylanacak. Sonucun ise aralık ortasında alınması bekleniyor. Kararın olumsuz olması halinde yeniden seçime gidilmesi de söz konusu.
Koalisyon anlaşmasında sadece Almanya’da doğan göçmen kökenlilere çifte vatandaşlık hakkı verilmesi eleştirilere de neden oldu.
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Başkanı Süleyman Çelik, “Her şeye rağmen bu bir adımdır, olumlu bakmamız lazım” derken, düzenlemeyi yetersiz bulduğunu ifade etti.
Almanya Türk Toplumu (TGD) Başkanı Kenan Kolat da çifte vatandaşlık konusundaki düzenlemenin yetersiz olduğunu belirterek, düzenlemenin geneli kapsamamasının birinci ve ikinci kuşağa yapılan en büyük haksızlık ve saygısızlık olduğunu söyledi.