Güneşin zaptı yakın

Önceki gece gazetemize desteğe gelenler arasında Ahmet Ümit, Oya Baydar, Defne Halman, Tiyatro Simurg adına Mehmet Esatoğlu ile Hale Üstün, İlkay Akkaya ve Genco Erkal da vardı.

Ezgi Atabilen
<video:626683>

Evvelki gün daha önce pek çok sanatçının hem ziyarete geldiği hem de dayanışma amacıyla performanslar sergilediği ‘Cumhuriyet sahnesi’nde bu kez başka sanatçılar vardı. Önce tiyatro sanatçısı Defne Halman ve yazarlar Oya Baydar ile Ahmet Ümit’in katıldıkları okuma etkinliği düzenlendi. Oya Baydar, kendisini “Batıdan gelen Türk” hâliyle “bölgede yaşayan Kürt”ün karşısına koyup söyleştiği “Surönü Diyalogları” kitabından seçtiği bölümleri okurken destekçilerimize, hem düşünce, ifade ve basın özgürlüğü mesajları verdi hem de dilinden eksik etmediği ‘barış’ı bir kez daha seslendirdi.

Aslı Erdoğan’a ses oldu

Ardından sözü devralan Defne Halman, “Arkadaşlar baskılar arttıkça dayanışmamız büyüyecek. Sindirilmeye çalışıldıkça seslerimiz yükselecek. Zorbalık arttıkça direnişimiz tırmanacak. Hukuksuzluklar sürdükçe mücadelemiz devam edecek” sözleriyle selamladı dinleyicileri. Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay gibi nice yazarların, gazetecilerin, akademisyenlerin haksızca, hukuksuzca içeride tutulduğunu, onlar çıkana kadar “Özgür Basın Susturulamaz” diye haykırmaya devam edeceğimizi söyleyerek, Aslı Erdoğan’ın “Bir Delinin Güncesi” kitabından seçtiği “Ayakta Yaşamak” adlı yazıyı seslendirdi.

 

Ahmet Ümit: ‘Bugünler geçecek’

Okuma etkinliğinde “Çıplak Ayaklıydı Gece” kitabında yer alan “Bir Akdeniz Düşü” başlıklı bölümü seslendiren Ahmet Ümit ise, okumasına başlamadan evvel şu konuşmayı yaptı:

“Cumhuriyet gazetesi geçmişten bugüne demokrasinin, özgürlüğün yanında yer aldı, basın özgürlüğünü savunduğu için bedeller ödedi. Bugün içimiz buruk. Çünkü gazeteci dostlarımız tutuklandılar. Bu bizi üzüyor. Ama bugünlerin geçeceğini biliyoruz. Çünkü 14 yaşından beri bu ülkede bundan farklı sahneler görmedim ben. Ama karanlık ortamları yaratanlar gittiler ve özgürlüğü, demokrasiyi savunanlar, bu ateşi yakanlar hâlâ varlar ve devam ediyorlar. Sıkıntılı, karanlık, bunaltılı bir dönem ama geçecek.

O geçerken biz de ona omuz vermeliyiz. Bugün hep beraber Cumhuriyet gazetesindeyiz. Dayanışmamız var olsun, daim olsun!”

 

Genco Erkal, Nâzım Hikmet’le kol kola

Daha sonra Tiyatro Simurg’dan Mehmet Esatoğlu ve Hale Üstün, Türkiye köylerinden Küba’ya kadar pek çok coğrafyada sergiledikleri sokak tiyatrosu performanslarından birini destekçiler arasına yerleştirilen bir masanın üzerine çıkarak sergilediler. Usta şarkıcı İlkay Akkaya da gecede Cumhuriyet gazetesiyle dayanışma gösteren sanatçılar arasındaydı. Akkaya sevilen şarkılarını seslendirdikten sonra, yerini Genco Erkal’a bıraktı. Erkal, biraz evvel Tiyatro Simurg’un indiği masanın üzerine yerleştirilen bir sehpa ve onun da üzerine koyulan bir bar taburesinin üzerine yerleşti. Nâzım Hikmet’in ölümünün 50. yıldönümü için uyarlayıp yönettiği “Yaşamaya Dair” oyunundan uzun bir bölümü bu kez Cumhuriyet’in bahçesinde oynadı Genco Erkal. Dikkatlerin bir noktaya odaklanmasının oldukça zor olduğu ortamda insanlar bir saate yakın süre boyunca gözlerini bile kırpmadan izlediler Erkal’ı. Bunda Erkal’ın ustalığının yanı sıra Erkal’ın dilinden “Akın var güneşe akın! Güneşi zaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!” sözleriyle destekçilerimize seslenen Nâzım Hikmet’e duyulan dinmez özlemin de payı vardı.