Gülle: 2015'le ilgili çok olumsuz bir tablo var

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkan Yardımcısı İsmail Gülle, 2015 yılında çok olumlu bir tablonun olmadığını belirterek, bütün bunlara rağmen çok çalışıp oyunda kalınması gerektiğini ifade etti.

cumhuriyet.com.tr

 

2014 yılını değerlendiren ve 2015 yılı beklentilerini aktaran Gülle, bu yıl ihracatta hedeflerin yıl ortasında revize edildiğini hatırlatarak, "İhracattaki hedefleten biraz saptığımızı görmekteyiz. Bunun pek çok sebebi var" dedi ve şöyle açıkladı:

"Bütün bu sebeplere rağmen artı çıkmasını olumlu bir netice olarak söyleyebiliriz. Çünkü parite terse döndü, jeopolitik riskler oluştu; pek çok belirsizlik yaşandı, bazı ülkelerde krizler oldu. Bütün bunlara rağmen 5'e yakın bir artıyla yılı bitirmemiz bizler açısından oldukça olumlu. Ümit ediyoruz ki 2015 bütün bunların dışında bir yıl olsun. Ama şimdiden 2015 ile ilgili tabloya baktığımızda açıkçası çok parlak bir yıl olmayacağına dair görüşleri, tahminleri izlemekteyiz."

TEKSTİL

Gülle, tekstil sektörünün genel ihracata göre daha iyi bir yıl geçirdiğini ifade ederek, "Tekstil ve hazır giyim sektörü açısından bütün bu tablonun üstünde bir neticeyle yılı kapatıyoruz. Yaklaşık yüzde 8'in üzerinde bir ihracat artışıyla bitireceğiz yıl" dedi ve ekledi:

"Baktığınızda 2023 hedeflerine doğru tutturduğumuz, öngördüğümüz hedefler bazında gidiyoruz. Burada bir sıkıntı yok; 2023'e de 9 sene kalıyor. Baktığımızda hala tekstil ve hazır giyim sektörünün ihracat performansının açık ara birinci olduğunu görmek mutluluk verici, diğer sektörler açısından da daha hedefler açısından daha yüksek performanslar olması gerektiğini bize anlatıyor. Bütün olumsuzluklara rağmen, şikayet ettiğimiz maliyet etkenlerine rağmen tekstil sektörünün derin ve sağlam yapısı kendi içerisinde ki değişimi gerçekten, içeride olan bizleri değil, dışarı olan ve izleyen herkesi şaşırtıyor."

DÖVİZ KURLARI

İsmail Gülle, düviz kurlarıyla ilgili krizleri en iyi değerlendiren ve en kısa zamanda buna cevap veren sektörün tekstil olduğunu vurgulayarak, bunu yıllar öncesindeki bütün krizlerde, döviz kurunun oynadığı ihracat performanslarına bakarak görmenin mümkün olduğuna işaret etti.

İhracat performanslarında kur oynamalarının arkasında ciddi ihracat artışlarının yaşandığına dikkat çeken Gülle, "Bu açıdan ihracatçı için kur oynamaları aslında çok fazla olumsuz bir tablo getirmedi" dedi ve ekledi:

"Ama bu söylediğimiz aşırı değerlenmiş, spekülatif anlam taşıyan, çıkıp inen haricinde ki kuru söylüyorum. Netice itibarıyla bugüne kadar çok farklı bir söylemle karşınıza çıkıyorduk. Biz dolarla ithalat yapıyoruz, Euro Bölgesi'ne satıyoruz ve pariteden de kazanıyoruz şeklinde bir avantajımız vardı. Şu anda bunun bir kısmını kaybettiğimizi görüyoruz. Artık daha pahalı ithalat yapıyoruz yüzde 10'a yakın. O açıdan Euro Bölgesi'nde ki ihracatlar açısında yüzde 10'luk bir ters parite farkında zararımız var. Bütün bunları önümüzde ki sene itibarıyla daha farkında bir tablo halinde yaşayacağız."

"BU RANTA GÖZ YUMULDU, ÇOĞU KİŞİNİN İŞİNE GELDİ"

İsmail Gülle, sanayi sektörünün önüne geçen ve hızla büyüyen inşaat sektöründeki gelişmeleri değerlendirirken de, "Bazı şeyleri düzeltmeye çalışırken, bazı şeylere zarar vermememiz gerekiyor. İnşaatın ülke için zararlı olduğunu kimse söyleyemez. İnşaat önemli hizmet sektörlerinden biridir" dedi ve şöyle konuştu:

"Bence buradaki en büyük sıkıntı, bütün üretim ve hizmet sektörlerinin üzerinde çok ciddi bir rant geliri elde etmesi. Bence bu ranta göz yumuldu, çoğu kişinin işine geldi. O açıdan bu kadar büyümesine ve cazip hale gelmesine sebep oldu. Her türlü söylediğiniz düzenlemeye rağmen hala birinci çıkması son derece doğal. Bu bir gecede olmadı ve bir gecede de yok olacak bir sektör değil. Neticede büyüme rakamlarına etkisi var ama üretim kadar yok, ihracata etkisi var ama ihracat kadar yok. İnşaat sektörünün olması, belli bir oran içerisinde büyümesi, rant elde etmesi son derece doğal. Ama bunun bir limiti ve ölçüsü olması gerekiyordu. Yapılan düzenlemelerde biraz geç kalındı. Ama geçmişe dönük çok da fazla bir şey söylemenin anlamı yok."

"OLMAMASINDAN ÇOK ŞEY KAYBETTİK"

Gülle, hükümetin, sanayiye destekler öngören yeni eylem planının, sektör kaynaklı olduğuna işaret ederek, "Bunlar olması gerek işlerdi. Bugüne kadar olmamasından çok şey kaybettiğimizi söyleyebiliriz. Bunların altı doldurulması gelecek açısından son derece önemli" dedi ve şöyle konuştu:

"Artık geçmişle ilgili kimsenin yapacak bir şeyi yok, o geride kaldı. Ama en azında önümüzde bir gelecek var ve bir takım hedefler var. Bunun tutturacaksak da, bu plan ve proje çerçevesinde, vizyon çerçevesinde hepimiz bu işin bir paydaşı olarak, kimseyide bu konuda eleştirmek kırmak değilde herkesin bunu canlandırması gerekiyor. Ülkenin kalkınması için, kişi başı gelirin artması için, ihracat hedeflerinin yakalanması için,  büyük bir ekonomi olmak için, her şey için... Bunları yapmak zorundayız çünkü bunları aslında dün yapmamız gerekiyordu. Biz bugün sadece kararlarını konuşuyoruz. Aslında bugün yapmamız gerekiyor ki yarınlara geç kalmayalım."

"PETROLÜN YÜZDE 50'YE YAKIN DEĞER KAYBEDECEĞİNİ SÖYLEYEMEZDİK"

İsmail Gülle, 2015 yılında ekonomide umudun kaybedilmemesi gerektiğini belirterek, "2013 senesinde 2014'ü sorsaydınız, size bir sürü tahmin söyleyebilirdik. Ama bu tahminlerin içinde petrolün yüzde 50'ye yakın değer kaybedeceğini olmazdı. Bu,  gündemin getirdiği bir gelişmedir. Şu anda 2015 için çok olumsuz bir tablo var; Avrupa, Japonya, Rusya, Amerika'da olası para politikası değişiklikleri ve gerek döviz kurlarıyla ilgili gelişmelere bağlı olarak 2015'le ilgili çok olumlu bir vizyonda değiliz. Ama bu, bütün bunlara rağmen 'hiç bir şey yapmadan bekleyelim' anlamına da gelmez" dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:

"Bizim sahada olmamız, oyun içerisinde olmamız, ekonominin içerisinde olduğumuz sürece bize bir sürü gündem, bir sürü avantajlar yaratacaktır. Bize şu anda düşen, oyunun içinde kalmak ve oynamaya devam etmek. Oyunun içinde devam edersek, mutlaka bize bir gol pozisyonu düşecektir. Bizim de golü atmamız için, formda olmamız lazım, çalışmamız lazım ve çok koşmamız lazım."