Gül'e uluslararası işçi örgütlerinden mektup

Bazı uluslararası işçi örgütleri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup yazarak, ''Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu''nu iade etmesini talep etti.

cumhuriyet.com.tr

Küresel Sendikalar Konseyi ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu adına Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e gönderilen mektupta, Sendikalar ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun TBMM'den geçtiği ve onay için Cumhurbaşkanlığında olduğu hatırlatıldı. Küresel sendikal hareketin, söz konusu yasayla ilgili çekincelerini defalarca Türkiye hükümetine aktardığı belirtilerek, kanundaki bazı hükümlerin, temel ILO sözleşmelerinden doğan işçi haklarını ihlal ettiği ifade edildi.

Avrupa Komisyonu'nun da kanunla getirilen düzenlemeleri eleştirdiğine işaret edilerek, Türkiye'nin 2012 ilerleme raporunda yüksek barajlardan ve grev hakkına yönelik kısıtlamalardan özel olarak bahsedildiği kaydedildi.

Türkiye'nin ilgili ILO sözleşmelerini imzaladığına dikkat çekilerek, kanunun taslak halinin ''kısıtlayıcı işkolu, işyeri ve işletme barajlarını sürdürdüğü, grev hakkı üzerindeki kısıtlamaları devam ettirdiği, toplu sözleşme sürecine devlet müdahalesini ve sendika üyeliği ve toplu sözleşme sürecinde bürokratik bariyerleri koruduğu'' gerekçesiyle eleştirildiği belirtildi.

Uluslararası sendikal örgütlerin, ILO'nun ve Avrupa Komisyonu'nun itirazlarının Meclis görüşmeleri sırasında dikkate alınmadığı öne sürülerek, düzenleme ile bazı iyileştirmeler de olduğu, ancak yasaya Türkiye'de sendikal hakları daha da fazla ihlal edecek bazı yeni maddeler eklendiği savunuldu.

 

'Çok sayıda sendika toplu sözleşme yapma hakkını kaybedecek'

Meclis görüşmeleri sırasında yasaya yeni bir madde eklendiği hatırlatılan mektupta, 30'dan az işçi çalıştıran işyerlerinde çalışan işçilerin sendikal nedenlerle işten çıkarılmaları durumunda sendikal tazminat alamayacağı belirtildi. Türkiye'de sendikal örgütlenme sırasında işçi çıkarmanın yaygın bir uygulama olduğu, 30'dan az işçi çalıştıran işletmelerde 6,5 milyon işçi çalıştığı, bu rakamın aynı zamanda Türkiye'deki işyerlerinin yüzde 70'ini temsil ettiği bildirildi.

''Bu yasayı onaylarsanız 6,5 milyon işçinin sendikal nedenlerle işten çıkarmaya karşı herhangi bir güvencesi kalmayacak. Bu, onların örgütlenme veya toplu sözleşme haklarını kullanmalarını imkansız hale getirecek'' değerlendirmesi yapılan mektupta, işkolu barajının yüzde 3 indirildiğini, ancak pratikte yeni yasanın barajı öncekinden çok daha yüksek bir seviyeye çektiği öne sürüldü.

Yasa yürürlüğe girdiğinde çok sayıda sendika toplu sözleşme yapma hakkını kaybedeceği belirtilen mektupta, ''Bazı işkollarında hiçbir sendikanın toplu sözleşme yapma yetkisi kalmayacak. Bu işkollarında çalışan 3,3 milyon işçi, toplu sözleşme haklarını kullanamayacak. Bu yasa geçtikten sonra 12 milyon işçinin sadece 2,7 milyonu örgütlenme ve toplu sözleşme haklarını kullanabilecek'' ifadelerine yer verildi.

 

'Yasa, Türkiyeli işçilerin mevcut problemlerini çözmekten çok uzak'

Yasanın, ILO'nun temel sözleşmelerini, Avrupa Sosyal Şartı'nı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı ve küresel insan hakları prensiplerini ihlal ettiği öne sürülen mektupta, şunlar kaydedildi: ''Türkiye kesinlikle yeni bir sendikalar yasasına ihtiyaç duyuyor, ancak böyle bir yasaya değil. Bu yasa, Türkiyeli işçilerin mevcut problemlerini çözmekten çok uzak ve mevcutlara yeni problemler eklemekte. Türkiye Anayasası, her işçiye örgütlenme hakkı tanıyor, ancak uygulamada milyonlarca işçi örgütlenme hakkını kullanamıyor ve bu yasayla onlara milyonlarca işçi daha katılacak. Türkiye ekonomisinin gelişmesine bu denli katkıda bulunmuş Türkiye işçileri barajlar ve örgütlenme hakkı ve özgürlüğünün önünde engeller barındırmayan yeni bir sendikalar yasasını hak ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası size Meclis'in yasama faaliyetini denetleme ve yasaların anayasaya ve uluslararası hukuka uygunluğunu kontrol etme sorumluluğunu yüklüyor. Bu nedenle sizi bu yeni sendikalar yasasını iade etmeye çağırıyoruz.''