Gül: Suriye'deki gelişmelerden tedirginlik duyuyoruz

Cumhurbaşkanı Gül, Suriye'deki gelişmelerden güvenlik ve göç konusunu düşünerek tedirginlik duyduklarını belirterek, "Türkiye tabii NATO'nun bir üyesidir. Bu genel bir prensiptir ve herhangi bir ülkenin bir güvenlik sıkıntısı söz konusu olursa NATO'nun genel prensipleri çerçevesi içerisinde NATO ülkeleri bununla ilgilenirler" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Cumhurbaşkanı Gül, SKY Arabia televizyonuna bir mülakat verdi. "Bölgede Suriye yüzünden bir bölgesel savaş olmasından endişeli misiniz? Bir de Türkiye NATO'ya gitmekte ne kadar ciddidir yani Suriye'nin ordusunun sınırda yaptığı ihlaller yüzünden Türkiye NATO'ya ne kadar sarılabilir ve 5. maddeyi takip etmeye gidebilir?" sorusuna Cumhurbaşkanı Gül şöyle dedi.
"Güneyimizdeki, Ortadoğu'daki, Arap komşularımızdaki istikrarsızlıktan çok endişeliyiz. Bir istikrarsızlık var. İstikrarsızlık her şeyin başıdır. Bazen öyle olur ki kontrol edemezsiniz, nereye gittiğini bilemezsiniz. Bundan gerçekten endişeliyiz bütün arzumuz komşu ülkelerin önce kendi halklarıyla sonra da komşularıyla barış, huzur ve karşılıklı saygı içerisinde yaşayabilecekleri bir ortamı oluşturmalarıdır."


"Sorun olursa NATO ülkeleri ilgilenir"

Suriye'yi bu günlerde görmek istemediklerini ancak bunun gerçekleştiğinin görüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Gül şöyle devam etti:
"Göç dalgaları başlamış vaziyette. Ürdün'de 100 bin üzerinde Suriyeli var. Türkiye sınırları içerisinde de 25 bin civarında göç etmiş, gelmiş ve Türkiye'ye sığınmış insan var. Sınırımızda bazı tatsız olaylar da olmuştur maalesef. Ümit ederiz ki bunlar çoğalmaz, gelişmez. Bizim açıkçası tedirginliğimiz ve korkumuz şudur: İşler çok daha kötüye gider ise çok büyük göç dalgaları olabilir. Biz bunu yaşamış bir ülkeyiz. Birinci Irak Savaşı'nda bir gecede 500 bin insan Irak'tan Türkiye'ye gelmiştir ve sığınmıştır ve 2 yıl boyunca Türkiye tek başına mecburen Türkiye'ye sığınan insanlara en iyi şekilde bakmak, yedirmek-içirmek ve muhafaza etmek durumunda kalmıştır ve bu çok büyük bir yüktür. Artı çok büyük güvenlik sorunları çıkmıştır. Biz bu tip ihtimallere düşünerek çok tedirginiz Türkiye tabii NATO'nun bir üyesidir. Bu genel bir prensiptir ve herhangi bir ülkenin bir güvenlik sıkıntısı söz konusu olursa NATO'nun genel prensipleri çerçevesi içerisinde NATO ülkeleri bununla ilgilenirler."

Abdullah Gül, "Bu son şans orada. Eğer bu neticelenmezse, işleri bir yoluna koymazsa, barışçı, huzurlu bir noktaya getirmezse ondan sonrasını doğrusu düşünemiyorum gerçekten. Yani çok üzücü, çok ızdırap verici bir gidişat bu gidişat" dedi.

"Kürt, Türk kardeştir..."

Irak Başbakanı Maliki'nin son açıklamalarında "Türkiye biraz düşman tavır alıyor bölge ülkelerine karşı" dediğini, Türkiye'nin de Maliki'yi mezhepçilikle suçladığını hatırlatan SKY Arabia'ya, Gül, şu karşılığı verdi:
"Hayır, bu doğrusu, bizim açımızdan bir gerginlik değil ama şuna önem veriyoruz komşularımızda: Bütün rejimlerimizin önce halklarıyla sonra da komşularıyla barışık olmasını, bu çok önemli bir şey. Irak'ı başından beri en çok destekleyen ülke Türkiye'dir. Ve Irak'taki bütün gruplara karşı eşit mesafede olduğumuzu defalarca söyledik. Bizim için Sünniler, Şiiler, Kürtler, Türkler, Araplar, hepsi de kardeştir. Ancak haklı ve haksızlık, kim doğru yolda, kim doğru yolda değil, buna göre bakarız. Irak'a baktığımızda Irak'ın kendi şikâyetleri var, Irak'taki partiler. Irak parlamentosu, Irak'taki liderler bakın gidiyorlar başka yerde toplanıyorlar. Erbil'de toplanıyorlar, başka yerde toplanıyorlar. Bir araya gelemiyorlar. Biz bundan tedirginiz. Irak halkı karar verir, kimin başbakan olacağına, kimin cumhurbaşkanı olacağına onlara biz karışamayız. Bizim tek arzu ettiğimiz şey, dışarıdan bir gözlemimiz var. Her rejimin kendi halkını daha çok kucaklaması gerekir. Ne kadar çok kucaklarsa o kadar az problemi olur. Hele Irak gibi şu anda federal bir yapısı olan, kırılgan yapısı olan, maalesef her gün çok sayıda insanın terörden hayatını kaybettiği bir ülkede, yöneticilerin, kendi halkını hiç ayırım yapmadan çok kucaklaması gerekir. Bizim tek görmek istediğimiz şey bu."

İran müzekerelerinin Türkiye'de yapılmasından memnun olduklarını bir soru üzerine söyleyen Cumhurbaşkanı Gül, "Zaten bizim birçok işimiz var. Bizi meşgul eden o kadar çok meselelerimiz var, kendi iç konularımız var. Dolayısıyla eğer herkes kendi arasında hallediliyorsa bize hiç gerek yoktur. Bizim yaptığımız zaten bir kolaylaştırıcılıktır" dedi.

Gül SKY Arabia Ekonomi Bülteni'nin "Dünyada Avrupa'da birçok ekonomik kriz yaşandı ama Türkiye ekonomik büyümesi ve istikrarını muhafaza edebilmiştir. Bunun sırrı nedir?" sorusuna ise şu karşılığı verdi:
"Bunun sırrı şu, dersimizi iyi çalıştık biz. Bir de dersi iyi aldık. Yani vaktiyle bundan on sene önce bugün Avrupa'da gördüğümüz sıkıntılar, Türkiye'de vardı. Onları giderdik. O sıkıntılardan çok iyi ders aldık. Durumlarımızı, kurallarımızı yeniden gerçekleştirdik ve çok sıkı bir şekilde takip ediyoruz. Tabii ki Türkiye'deki siyasi istikrar doğru kararları, doğru zamanlarda alınabiliyor. O bakımdan bugün bütün Avrupa ülkelerinde Amerika'da birçok başka ülkede çok büyük ekonomik sıkıntılar, finans sıkıntıları yaşanırken Türkiye çok şükür tamamen farklı bir istikamette, ekonomimiz büyümeye devam ediyor. Üst üste hep yüzde 8,5 büyüme gerçekleştiriyoruz. Avrupa'da belki en az borcu olan ülkelerden biriyiz. Milli gelirimizin yüzde 40'ının altında. Bütçe açıklarımız çok düşük, yüzde 1 civarında. Bankalarımız çok güçlü. Bankalarımızın sermaye rasyoları yeterlilik, sermaye rasyoları yüzde 17 civarında Avrupa'da yüzde 5 civarında falan. Hiçbir bankamız en ufak bir sarsıntı geçirmediği gibi yardım da istemedi. Bunlar iyi şeyler tabii ümit ederim ki önümüzdeki yıllarda aynı şekilde devam edeceğiz."