'Gül, Erbakanı değil kendini affetti'
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, partisinin Yozgat çamlığında düzenlediği ''Birlik ve Dayanışma Yemeği"ne katılarak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, kapatılan Refah Partisi'nin eski genel başkanı Necmettin Erbakan'ın kalan cezasını kaldırmasına ilişkin ilginç açıklamalarda bulundu.
cumhuriyet.com.trPartisinin düzenlediği yemekte bir konuşma yapan Ateş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Erbakan'ın kalan cezasını kaldırması konusuna değinerek, ''Biz, CHP olarak 80 yaşını aşmış bir siyasetçinin, eski bir Başbakan'ın, evinde göz hapsi de olsa tutulmasını, özgürlüklerinin kısıtlanmasını doğru bulmuyoruz. Başbakanlık koltuğuna oturan birinin de böyle bir yolsuzluğa adının bulaşmamasını çok arzu ederdik'' şeklinde konuştu.
Ateş, Cumhurbaşkanı Gül'ün, ''Bu eylemiyle Erbakan'ı değil kendi kendini affettiğini'' iddia ederek, ''Sayın Gül'ün Cumhurbaşkanı olması bir talihsizlik, sakıncalı bir durum'' ifadesini kullandı.
Rektör atamalarına da değinen Ateş, şunları söyledi:
''Üniversitelerimiz bilim yuvasıdır. Özerk olacaktır, bağımsız olacaklardır. Ama Sayın Gül'ün atadığı rektörlerin birkaçı AK Parti'nin milletvekili adayları olmuşlardır. Şimdi üniversiteleri de bir iktidara bağlı, bir partinin militanı konumuna getirmiştir. Şimdi yeni rektörlerle bunun devam edeceğine inanıyoruz.''
Anayada mahkemesinin kararı
Anayasa Mahkemesi'nin, AKP'nin kapatılması istemiyle açılan davaya ilişkin kararına da değinen Ateş, ''Anayasa Mahkemesi en üst yargı makamıdır ve bu en üst yargı makamının 11 üyesinin 10'u hukukçu, Sayın Başkan hukukçu değildir. Hukukçu olan 10 üyenin tamamı AK Parti'nin laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiğine karar vermiştir. AK Parti'nin laiklik karşıtı düşüncelerin odağı haline geldiği düşüncesi artık CHP'nin düşüncesi, iddiası olmaktan çıkmış Anayasa Mahkemesi'nin kararına dönüşmüştür'' şeklinde konuştu.
Ateş, AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli ile ilgili iddialar konusunda da şöyle konuştu:
''Türkiye'de iktidar partisinin Genel Başkan Yardımcısı alacağı rüşveti garanti altına almak için bir de yanına şahit tutuyor, şahitlere de imzalatıyor ama bunu kapı dışarı etmesi gereken Başbakan yanına Grup Başkanvekilini vererek, onun avukatlığını yaptırıyor. Böyle bir zihniyet böyle bir anlayış dünyanın hiçbir yerinde yoktur.''