Güdüklüğün Gülünçlüğü...

cumhuriyet.com.tr

Bir yanı eksik olanlara güdük diyoruz. Güdüğün, öteye, beriye ölçüsüz, kuralsız yönelişi, özenle saklanılması gerekenleri bile yerlere atışı, kendini hemen ele verir. Zücaciye dükkânına girmiş fil gibidir…

Cervantes, Don Kişot (1615) adlı yapıtının bu denli uzun yaşayacağını bilemezdi. Don Kişot’un yel değirmenlerine saldırısı aklımıza gelince gülüyoruz. Neden? Orada önemli bir güdüklük yakalanmıştır. Bu yıllarda ülkeler, güdüklük sıralamasına sokulsa, yerimiz kesin önlerdedir. Neden mi? Mustafa Kemal, dünyada gelmiş geçmiş en önemli kişidir. Sen kalk onun devrimlerine, ilkelerine hatta adına savaş aç!

Güdüklük…

23 Nisan, 19 Mayıs bayramlarına yapılan ne? Bu iki bayram, Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolda önemli aşamaları gösterir. Biz bunları Cumhuriyetin olmazsa olmazları sayıyoruz. Bayramlar, bir toplumu ulus yapan önemli öğelerdir. Tasada, kıvançta ortak duygular taşımak ancak gelişmiş uluslarda görülür. Üstün başarılar bayramlarla taçlanır, coşku yumağına dönüşür. Şimdi o bayramlar çocuklardan, gençlerden, bütün ulustan alınmak isteniyor! Cumhuriyetle bağların koparılması amaçlanıyor.

Güdüklük…

Ülkü Tamer, şiirini güdükler için yazmış olmalı: ‘Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci/ Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten’