GSM şirketlerinin sorumluluğu artacak
Bayiinin telefon hattı sözleşmesindeki özensizliği GSM şirketini de yaktı.
cumhuriyet.com.trSahte imza ve kimlikle işlenen suçlarda örnek oluşturacak davaya konu olay İzmir'de yaşandı. İletişim Hizmetleri AŞ'nin bayisi olan şirketin yetkililerinin özensiz davranışı sonucu sahte kimlikle telefon hattı alan bir kişi, çalıntı telefonla görüşme gerçekleştirildi. Kısa sürede hattın sahibi olarak görünen vatandaşa ulaşıldı. "Hırsızlık malı kullanmak" suçundan hakim karşısına çıkan M., hakkında açılan ceza davasından beraat edince, hem iletişim şirketine hem de sahte kimlik ve imzayla hat veren telefon bayiine tazminat davası açtı. M., ceza davasını takip etmek için ulaşım ve yiyecek gibi nedenlerle harcamalar yaptığını belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararın karşılanmasını talep etti. İletişim Hizmetleri AŞ, mahkemeye sunduğu savunmada, görevinin kesintisiz iletişim sağlamak olduğunu, bayiin kusurundan dolayı sorumlu olmadığını ifade etti. GSM şirketi, sahte kimlik belgesi ile hizmet alan kişinin eyleminin engellenmesi ve gereken özeni gösterilmesi hassasiyetinin kendisinden beklenemeyeceğini iddia ederek, tazminat isteminin reddini talep etti.
GSM şirketinin yapılan işlemden bilgisi yok
Davaya bakan İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, telefon hattı sözleşmesindeki imzanın davacının el ürünü olmadığını, davacının sahte kimlik bilgileri ve imzası kullanılarak açılan telefon hattı üzerinden suç işlendiğini belirterek, davalılardan İletişim Hizmetleri AŞ'nin yapılan işlemlerden bilgisi olmadığı için sorumlu tutulamayacağına dikkat çekti. İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, davalı İletişim Hiz. A.Ş hakkındaki davanın reddine, davalı K. Ltd. Şti. hakkında ise maddi tazminat isteminin reddine karar vererek, davacının ceza davasında haksız yere yargılanması nedeniyle manevi tazminat isteminin bir bölümünün kabulüne karar verdi.
Önlem alma görevi GSM şirketinin
Karara itiraz edelince dosya Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin gündemine geldi. Temyiz talebini kabul eden Daire, telefon hattı işletmesinin İletişim Hizmetleri AŞ tarafından yapıldığını, bayiinin de M. adına sözleşme düzenlediğini belirterek, "Dava konusu olayın benzeri olaylar sık yaşanmakta olduğundan önlem alma görevi bu hizmeti verip ticari işletmesini yapan davalı İletişim Hizmetleri AŞ'ne aittir" dedi. Suça hiçbir katkısı bulunmayan M.'nin yargılanmış olmasının manevi huzur ve bütünlüğüne saldırı niteliğinde olduğuna dikkat çeken Daire, "Olayda kusurlu bulunan davalılardan İletişim Hizmetleri AŞ, davacının kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat ile bu haksız eylemden dolayı oluşan maddi zarardan bayii ile birlikte zincirleme sorumlu tutulmalıdır" dedi.
Gerekli dikkat ve özen gösterilmeliydi
Davalılar arasında yapılmış olan bayii sözleşmesinin 3. kişileri bağlamayacağına dikkat çekilen kararda, bayilerin müşterileri ile sözleşme yaparken ibraz edilen kimliğin sahte olup olmadığını denetlemesi gerektiğine dikkat çekildi. Gerekli dikkat ve özen gösterilmeden yapılan sözleşme sonucunda M.'nin uğradığı zararın davalı her iki kurum tarafından karşılanması gerektiğine işaret edilen kararda, M.'nin ceza mahkemesinde GSM şirketi ve bayisinin haksız davranışından dolayı sanık olarak yargılandığının gözetilmesi gerektiği belirtildi. Duruşmalara katılmak için yapmak zorunda kaldığı yol ve yemek giderlerinin hesaplanıp maddi tazminat olarak davalılardan alınmasına karar verilmesi gerektiğine dikkat çekilen kararda GSM şirketini tazminattan kurtaran yerel mahkeme kararı bozuldu.