"Görünmeyen" filminin çekimleri sürüyor

Film, İzmir Grand Efes Swissotel'de düzenlenen toplantıyla basına tanıtıldı. Yönetmen Özgentürk, filmin İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti kapsamında çekilen 54 sinema eserinden biri olduğunu söyledi.

Filmi çekmek üzere yola çıktıklarında Ege Bölgesi'ni seçtiklerini belirten Özgentürk, ''Burayı doğası, eski yapıları açısından bir plato olarak tasarladım. Bu anlamda imkanları çok geniş bir bölge'' dedi.

''Görünmeyen''in 1936'da Türkiye'yi ziyaret eden ünlü Macar müzik kompozitörü Bela Bartok üzerinde şekillenen bir hikaye olduğunu ifade eden Özgentürk, Bartok'un Paris'teki davette bir Türk kadınının mırıldandığı ezgiyi işittikten sonra Türk müziğini araştırmak, ezgiler, türküler derlemek üzere Türkiye'deki zorlu yolculuğunu ve bu yolculuğun günümüze yansımalarını anlattığını aktardı.

Filde Bartok'u canlandıran dünyaca ünlü Alman aktör Udo Kier ise filmin çok önemli olduğunu düşündüğünü bildirdi.

Senaryoyu okuduğunda üç önemli unsurun dikkatini çektiğini aktaran Kier, bunları müzik, tabiatla bağdaşma ve politik tarafının bulunması şeklinde sıraladı.

Kier, ''Çok enteresan bir insan'' olarak tanımladığı Bartok'un, Atatürk ile aynı tarihte doğmuş olmasının dikkatini çeken özelliklerden biri olduğunu, 22 ülkede 600'den fazla konser verdiğini belirterek, ''Gerçek müziği büyük şehirlerde değil de doğada, tabiatın içinde bulması çok önemli'' dedi.

Dünyaca ünlü yönetmenler Lars Von Trier, Werner Herzog, Wim Wenders gibi yönetmenlerle çalışan Kier, Türkiye'de çalışmaktan çok memnun olduğunu kaydetti.

Kier, Türk sanatçılarla çalışmaktan çok hoşnut olduğunu belirterek, şunları söyledi:
''Türkçe bilmiyorum ama müziği anlayabiliyorum. Görünmeyen derinlikli bir film. Ana konusunun müzik olması ve müziğin başka dillere tercüme edilmesine gerek olmaması beni çok etkiledi. Amerika'da film çekimleri çok profesyonel yapılıyor. Numaralandırılıyorsunuz, dolayısıyla siz bir numarasınız. Üç gündür Ali Bey ile çalışıyoruz ve ne işitiyorsam, görüyorsam, kalpten geldiğini, sadece kafadan çıkmadığını görüyorum. Ali Bey, hislerimi dışarı vurmam için bana çok özgürlük tanıyor.''

İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Genel Sekreteri Yılmaz Kurt, sanatın her dalıyla ilgili çalışmalar yürüttüklerini, bu kapsamda 600'ü aşkın projeyle binlerce etkinlik gerçekleştirildiğini, çekilen filmlerin sinemaseverlerle toplu şekilde buluşturulacağını ifade etti.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Sinema Bölümü Direktörü Yusuf Kaplan da herhangi bir ideolojik kaygı gütmeden, film dili gelişmiş 3 kuşak yönetmenle çalıştıklarını, isimleri özenle seçtiklerini söyledi.


Filmin konusu

Film, Recep ve nişanlısı Ebru'nun, Recep'in doğduğu köye yaptıkları yolculuğun hikayesiyle başlar. İki genç yola çıktıklarında tek bildikleri, evlilik kararlarını paylaşacakları bir aileyi ziyarete gittikleridir. Birbirlerine duydukları sevgiyle gözlerine ''görünmeyen'' tüm farklılıkları gün yüzüne çıkaracak bu yolculuk, ikisini de biraz tedirgin ederken, tarih ve kader onlara beklediklerinin çok ötesinde bir sürpriz hazırlamıştır.

1936'da Ebru ve Recep'in ailelerinin aynı topraklar üzerinde karşılaştıkları, dedelerinin, o dönemin önemli bir konuğunun ziyaretine eşlik ettikleri ortaya çıkar. O konuk, dönemin en parlak klasik müzik bestecilerinden Macar Bela Bartok'tur. Paris'teki davette bir Türk kadının mırıldandığı ezgiyi duyduktan sonra Türk müziğini araştırmak, ezgiler, Türküler derlemek üzere binlerce kilometre kat ederek Türkiye'ye gelmiştir.

Tek kaygısı sanat olan Bartok'un ''görünmeyen'' bir amacı olup olmadığını takibe alan devlet, peşine Ebru'nun büyükbabasını takmıştır. Bartok'un araştırma gezisine Recep'in büyükbabası da eşlik etmiştir ve her iki takipçinin de ''görünmeyen'' bir amacı vardır.

Filmde Recep'i Hakan Eratik, Ebru'yu Sezen Aray, Ela Bartok'u ünlü Alman oyuncu Udo Kier canlandırıyor. Ünlü oyuncu Halil Ergün filmde önemli bir karakter olan Bartok Celil rolünde. Ahmet Mekin ise misafir oyuncu olarak yer alıyor.

Sezen Aksu, Kubat ve Şebnem Ferah ise filme şarkılarıyla katılıyor.