Görme Engelliler Derneği Genel Sekreteri Bilal Bayrı: 'Bizi kambur olarak görüyorlar'

Görme engellilerin karşılaştıkları zorlukları Görme Engelliler Derneği'nden Bilal Bayrı, Cumhuriyet.com.tr'den Sinem Nazlı Demir'e anlattı.

cumhuriyet.com.tr

Resmi olmayan rakamlara göre Türkiye'de yaklaşık 9 milyon engelli yurttaş yaşamaktadır. Engelliler günlük hayatta birçok farklı alanda zorluklarla karşı karşıya gelmektedirler. Görme engellilerin karşılaştıkları zorlukları Görme Engelliler Derneği'nden Bilal Bayrı, Cumhuriyet.com.tr'den Sinem Nazlı Demir'e anlattı.

'KÖR OLDUKTAN SONRA, ÜLKEDE TEK KÖR BENMİŞİM GİBİ HİSSETTİM'

Sonradan görme yetisini kaybetmiş bir birey olarak bu sürecin nasıl geçtiğini anlatır mısınız?

'18 yaşında gözlerimi kaybettim. Bir olay başınıza gelmediğinde tam olarak anlayamıyorsunuz. Kör olduktan sonra, sanki koskoca ülkede tek kör benmişim gibi hissettim. Ne yapacağımı bilemiyordum, ailem de çok bilinçli değildi. Hayata ikinci kez başlıyormuş gibiydim. Sonrasında bir rehabilitasyon merkezine gittim ve eğitim almaya başladım. Sizler nasıl yaşıyorsanız ben de o şekilde yaşamaya çalışıyorum fakat ilk başlarda bataklığa düşmüş gibiydim. Hiçbir anne baba engelli bir çocuğu olacağını düşünmez, bu nedenle sıkıntılar yaşanıyor. Aileler, engelli evlatlarını nasıl gizleyeceklerini değil, nasıl topluma kazandıracaklarını düşünmeliler.'

Kör ve görme engelli kelimelerinin arasında bir fark var mı?

'Bir gerçek var. Ben görmüyorum. Işığı ve cisimleri göremiyorum. Bizi kırmamak için görme engelli denildiği oluyor fakat bence kör denmeli.'


'YÜRÜYECEĞİM YOLA BİR BELEDİYE BAŞKANI KARAR VEREMEZ'

Toplumumuz engellilere nasıl davranması/davranmaması gerektiğini biliyor mu?

'Sonuçta sizi tanımıyor karşısınızdaki kişi ve size nasıl davranacağını da bilmiyor. Toplumda iki türlü engelli var: nasıl yaşayacağını bilen ve daha yeni engelli olmuş, acemi olanlar. Mesela bir yıl önce bir amca bana yardım etmek istedi ve karşıdan karşıya geçirdi. Bana yardım ederken ettiği bu yardımın öğle namazı yerine sayıldığını söyledi ve yol daha bitmeden beni bıraktı. Bu desteğin bir insanlık görevi olduğunu düşünmüyorlar. Biz insanız. Birbirimize yardım etmek zorundayız. Her şey maddi değildir. Manevi de çok önemlidir. Kişi ile konuşup onun dünyasına girmek lazım, biz bu konulardan yoksunuz.'

Devletin engelli bireylerle ilgili yeterli projeler üretip politikalar izlediğini düşünüyor musunuz?

'Türkiye'de engelli politikası tamamen yanlış. Benim yürüyeceğim yola bir belediye başkanı karar veremez. O yolu ben yürüyeceğim. Benim okuyacağım kitabı milletvekilleri ayarlayamaz. Kafalarına göre iş yapıyorlar. Mesela Üsküdar'da yeni bir metro yapıldı ve bariyerler koymuşlar. Ama Kadıköy hattında bu yok. Biz bu durumu ne kadar anlatsak da bize maliyeti bahane ettiler. Ankara'da bir arkadaşımız bariyerler olmadığı için raylara düştü ve hayatını kaybetti. Doğru hizmet sokaktan geçer. Halkın arasına karışılması lazım.'

'ENGELLİLERİ BİR KAMBUR OLARAK GÖRÜYORLAR'

İş hayatında ne gibi sıkıntılar mevcut?

'Engellileri bir kambur olarak görüyorlar. Kota koyuluyor evet ama devlet kendi vatandaşına kota koymuş! Müdürler de engellilere yük olarak bakıyorlar. Görüntüyü bozacağımızı düşündükleri için genelde santrale koyuyorlar bizi. Engellinin kendisini geliştirmesi gerekiyor. Bu ülkede görme engelli olup da yurtdışına yazılımcı olarak giden var. Özel sektör işçi çalıştırırken verim almak istiyor ve alacağı üretime bakıyor. Biz kendimizi geliştirirsek aranan kişiler oluruz. Bazen de engelli çalışana 'sen hiç işe gelme, ben sana maaşını vereyim' diyor. Engelli de bunu kabul ediyor. Toplumda aşağılayıcı duruma düşüyoruz. Bunlar kolay şeyler değil.'

Son zamanlarda engelli bireylere, çocuklara yönelik hak ihlalleri arttı. Bu hak ihlallerinin artmasını politik bir düzleme bağlayabilir miyiz?

'Toplumdaki her hata ve gelişme zincirin halkaları gibidir. Zinciri boydan boya kontrol etmek gerekiyor. Çekirdek aileyi yetiştirmek gerekiyor. Kültür ile yaşam o kadar iç içe girmiş ki. Çocuğuna kötü gözle bakan bir kişi, engelli birini sokakta gördüğünde neler yapabilir? Haliyle ailele engelli yakınlarının sokağa çıkmasını istemiyor. İşe girme oranları, sokağa çıkma oranları bu nedenlerden dolayı azalıyor.'

Engellilerin örgütlenmesi neden değerli?

'Her ailenin farklı bir yapısı vardır. Nelerin eksik olduğu ve nelerin yapılması gerektiği konuşulmalıdır. Bu eksik noktaları belirleyip, kendi aramızda bilinçleniyoruz. Tek olunca bu sorunları çözemezsiniz. Ne kadar bilinçli örgütler olursa, o kadar bilinçli bir toplum olur. Mesela 2005'te çıkan engelli yasası da, görme engellilerin bir araya gelmesi ile oluşmuştur. Ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıktı. Ne kadar örgütleşirsek, sorunların o kadar ortak noktasını buluruz. Örgütleşme, insanın yaşadığı her yerde çok değerlidir.'

'ENGELLİ ÇOCUKLARI GİZLEMEYİ TERCİH EDİYORLAR'

Bu konularla ilgili okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir düşünce var mı?

'Anne babalara seslenmek istiyorum. Çocuğunuzu bir hekime göstermeniz gerekiyor, ileride oluşabilecek sorunlar adına. Aileler, çocukları engelli olduğunda, bu çocukları gizlemeyi tercih ediyorlar. Dünyada acı da var, tatlı da var. Bu dünyanın köre de ihtiyacı var. Bu bir dengedir, bir değerdir. Körlük o kadar da acınılacak bir durum değildir. Görme engellilerin yeteneklerinden faydalanılmalıdır. Mesela yurtdışında görme engelliler suçlular üzerinde çalışıyor, insanların seslerini daha iyi inceleyebildikleri için. Bu ülkenin de kazanabileceği çok şey var. Bize acımasınlar, biz topluma çok şey verebiliriz. Kendimizden eminiz ve inanıyoruz.'