Gördes Barajı, İklim Değişikliği Komisyonu'nun gündeminde

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Gördes Barajı’nda mühendislik hatası olup olmadığını sordu. Komisyon Başkanı Veysel Eroğlu “kararı veren benim” dedi.

İZMİR / Cumhuriyet

Gördes Barajı 2011 yılında hizmete girmiş, ancak su tutmaması sebebiyle bir kaçak olduğu anlaşılmış ve 2015 yılında boşaltılarak kaçak olan bölge onarılmıştı. Ancak bu onarıma rağmen barajdaki su doluluk oranı bir türlü yükselmiyor. Son yılların en bol yağışlı dönemlerinde, 16 Nisan 2021’de, Gördes Barajı’nda su seviyesinin doluluk oranı yüzde 8,87’de kalırken; Tahtalı Barajı ve Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı yüzde 75-80 seviyelerini gördü.

Devlet Su İşleri (DSİ) 2’nci Bölge’nin eski müdür yardımcısı Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Hasan Baykal, barajın sağ yamacında ciddi su kaybına neden olabilecek karstik boşluklar olduğunu, bunu zamanında raporlarda belirttiklerini ancak yetkililerin maliyet ve zaman tasarrufuna giderek gerekli önlemleri almadığını açıkladı ve “İnşaat aşamasında proje değişikliğine gidilerek hem bu baraj katledildi hem de mühendislik katledildi. Saniyede 2 bin litre su kaçağı var” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, bu iddiaya “Yağış yağmadı ki… Şu an Gördes Barajı yağmur bekliyor” yanıtını verdi.

Daha önce de konuyu gündeme getiren CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan bu kez de “Küresel İklim Değişikliğinin Etkilerinin En Aza İndirilmesi, Kuraklıkla Mücadele ve Su Kaynaklarının Verimli Kullanılması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi” amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’nda konuştu. 

'MÜHANDİSLİK HATASI VAR MI?'

Komisyonda sunum yapan DSİ Genel Müdür Vekili Kaya Yılmaz’a, Gördes’te mühendislik hatası yapılıp yapılmadığını, saniyede 2 bin litre su kaçağı olup olmadığını soran CHP’li Bakan, “Burada bir kamu zararı var, kamu kaynaklarının israfı var. Böyle büyük bir barajda teknik eksiklikten, mühendislik eksiğinden dolayı bir problem var ve bu hala giderilemiyor. Yani bunun giderilmesi lazım. Bununla ilgili ne yapacaksınız? Bununla ilgili bir öngörünüz var mı? Geçmiş bitti, bu problemi çözmek için geleceğe yönelik bir çalışmanız var mı?” dedi. 

EROĞLU: O KARARI VEREN BENİM

DSİ Genel Müdür Vekili’nin konuşmasını kesip araya giren Komisyon Başkanı eski Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, bu soruya kendisi yanıt vermek istedi. Eroğlu şu açıklamayı yaptı:

“O zaman Aziz Kocaoğlu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanıydı, İZSU Genel Müdürüyle birlikte benim makamıma geldi ‘Ya, çok büyük problemimiz var, bu konuda yardımcı olur musun?’ dedi. ‘Elbette, ben de Ege’nin bir evladıyım, İzmir’i susuz bırakmak asla doğru değildir, ne gerekiyorsa yapalım’ dedim. İZSU Genel Müdürü Ahmet Alparslan Bey benim eski Bölge Müdürümdü, sonra Artvin’de Bölge Müdürlüğü yaptı; iyi, çalışkan bir arkadaş ve o da şahittir, Aziz Kocaoğlu da şahittir. O zaman dedim ki: ‘Bakın, bu Tahtalı’da arsenik problemi var, İzmir susuz kalacak, yer altı suyu seviyesi düşüyor; dolayısıyla, biz Gördes Barajı’nda hemen su tutalım.’ Evet, birtakım kaçaklar olabilir ama en azından kurak dönemdeki problemi çözelim diye 115 kilometre isale hattı ve aynı zamanda barajda acele su tuttuk, arkadaşlara da şunu söyledim: ‘Arkadaşlar, bu kuraklığı aştıktan sonra sulak dönemde Tahtalı Barajı’nda su olduğu zaman gerekli kaçakları önleyecek tedbirleri alırız.’ Maksadımız bu, bu da çok faydalı oldu. Yoksa İzmir o dönem, o kurak dönemde susuz kalacaktı; onu kurtardık. Bundan dolayı da fevkalade memnunum, doğru bir hareket yapılmıştır. Şimdi, zaten kaçakların giderilmesiyle ilgili çalışma yapıldı. Mühendislik hatası yoktur; bakın, o çok incelendi ve Gördes Barajı İzmir için kuraklığın aşılmasında gerçekten çok önemli bir su kaynağı olmuştur. O kararı veren benim ve çok isabetli olmuştur. İzmir’i susuzluktan kurtaran bir hamle yaptık. Ben ‘Ya, boş ver, her şey bitsin. Enjeksiyonlar vesaire tamamlansın, ondan sonra su tutalım’ diyebilirdim ama o tuttuğumuz suyla İzmir’deki bütün kurak dönemleri aştık. Gördes Barajı İzmir’in suyunun sigortasıdır.”

DSİ Genel Müdür Vekili Kaya Yılmaz ise, CHP’li Bakan’ın, “İzmir Büyükşehir Belediyesi kullanmadığı suyun, kendine taahhüt edildiği hâlde verilemeyen suyun da parasını Devlet Su İşlerine ödemeye devam ediyor” sözlerine şu yanıtı verdi:

“2011’den itibaren 140 milyon metreküpe yakın İzmir’e su verildi. ‘İzmir almadığı suyun parasını ödüyor’ şeklindeki bilgi doğru bir bilgi değil bizim tarafımızdan. 2020 yılında da İzmir’e 30 milyon metreküp su çekildi, oradaki arıtma tesisine. Bu tahsis ettiği, taahhüt değil. Tahsis şöyledir; o barajın faydaları belirlenirken su rezervine göre, sulamaya, içme suyuna, enerjiye ne kadar su tahsis edilir bellidir ama işletme protokolüne göre su mevcudiyetiniz ne kadarsa o miktarlar artabilir veya azalabilir. 140 milyon metreküp su vermişiz artı 2015’ten itibaren İzmir Büyükşehir Belediyesi geri ödemeye başladı. Yani burada suyun parası değil yapılan tesislerin yatırım bedeli, bütün içme suyu tesislerimizde olduğu gibi otuz yıl boyunca faizsiz olarak su bedeli üzerinden alınıyor. 2011’den beri de İzmir su alıyor. İzmir’de şu anki seviyenin yüzde 10 olması tamamıyla Gediz Havzasında yaşanan kuraklıkla alakalı. Yani çok hani barajın suları kaçırıyor diye bir durum söz konusu değil.”