Gomis: Beşiktaş ve Fenerbahçe de beni istedi
Galatasaray Futbol Takımı’nın forveti Bafetimbi Gomis, U12 takımının futbolcularıyla bir araya geldi. Gomis Galatasaray'a gelmeden önce Beşiktaş ve Fenerbahçe'den de teklif aldığını ama hiç düşünmeden Galatasaray'ı tercih ettiğini söyledi.
cumhuriyet.com.trİşte Bafetimbi Gomis’in U12 Takımı futbolcularıyla gerçekleştirdiği söyleşi:
“BURADAKİ ATTIĞIM GOL BAMBAŞKAYDI VE HEYECANLANDIRDI”
Galatasaray gibi tarihi büyük, güçlü bir takımda oynamaktan dolayı çok mutlu oldum. Tabii ki farklı takımlarda oynadım ve goller attım. Ama buradaki attığım gol bambaşkaydı ve heyecanlandırdı beni. Burada oynamaktan çok memnunum.
“PANTER SEVİNCİNİN GALATASARAY İLE DAHA ÇOK ÖZDEŞLEŞECEĞİ SÖYLENDİ
Türkiye’ye gelmeden önce farklı kulüplerden teklifler aldım. Bunların arasında Fenerbahçe ve Beşiktaş da vardı. Benim yaptığım ‘panter’ sevincinin Galatasaray ile daha çok özdeşleşeceği söylendiği için yaptığım görüşmeler sonucunda Galatasaray’ın bana en uygun kulüp olduğunu düşündüm. Aslan ile panteri aslında birleştirip ne kadar güzel bir ikili ortaya çıktığını gördüm.
“18 NUMARALI FORMAYI ALIP GİYDİM BANA ŞANS GETİRECEĞİNİ DÜŞÜNDÜM”
Gençliğimden geliyor. Ben ilk futbola başladığım zaman benden 5 yaş büyük biri vardı Saint-Etienne’de. O takımdan ayrıldıktan sonra ben onun 18 numaralı formasını alıp giydim bana şans getireceğini düşündüm. Galatasaray’da bu forma Sinan’daydı. Ben formayı istedim ve o da bana verdi. Aynı şansın devam etmesini diliyorum. Aynı şekilde Galatasaray’da da bu formayla beraber goller atmak istiyorum.
“BENİ EN ÇOK ETKİLEYEN TARAFTARLAR TÜRK TARAFTARLARIDIR”
Bugüne kadar farklı yerlerde oynama şansı buldum ve farklı taraftarlar görme şansı yakaladım. Beni en çok etkileyen taraftarlar Türk taraftarlarıdır. Türk taraftarlar benim için en ateşli, en coşkulu taraftarlar. Oynadığım andan itibaren bunu gördüm.
“DİSİPLİNLİ OLARAK ÇALIŞIRSANIZ GÜÇLÜ BİR HALE GELEBİLİRSİNİZ”
Ben de sizlerin arasından geldim, sizler gibi öğrenci oldum. Saint-Etienne’deyken yatılı olarak kalıyordum. Arada antrenman yapıyorduk, maçlara çıkıyorduk, kimi zaman sahaya bile alınmıyordum. Bazı akşamlar ağladığım bile oluyordu. Bunların hepsini güçlü olarak aştım. Oynamak istiyordum ve her gün bunun için çalıştım. Eğitmenlerimi iyi dinledim, onların koydukları kuralları yerine getirdim. Disiplin çok önemli. Disiplinli olarak çalışırsanız güçlü bir hale gelebilirsiniz
“OYUNA DAHA ÇOK ADAPTE OLMAMI SAĞLIYORLAR”
Çok heyecanlandırıyorlar beni. Özellikle son maçta birçok kez ofsayta düştüm Ama taraftarlar beni oyuna dahil etmek için sürükledi. Oyuna senin daha çok adapte olmanı sağlıyorlar. Bundan dolayı da çok şanslıyım.
“NONDA VE SONG’UN ÇEŞİTLİ ÖZELLİKLERİNİ KENDİME KATMAYA ÇALIŞTIM”
Tek bir tane sevdiğim futbolcu yoktu. Çeşitli oyunculardan, çeşitli özellikleri almayı tercih ediyorum. Türkiye’den de Galatasaray’da oynamış olan Shabani Nonda ve Rigobert Song’un çeşitli özelliklerini kendime katmaya çalıştım. Siz belki daha küçüksünüz onları tanımak için ama onlar eskiden bayağı ünlü olan isimlerdi.
“FUTBOL, BAŞLANGICINDAN İTİBAREN ZOR”
Futbolun zorluğu aslında kendisi. Futbol, başlangıcından itibaren zor. Normal çocuklar dışarda gidip vakit geçirebilirken, oyun oynayabilirken sinemaya gidebilirken senin antrenman yapman gerekiyor. Bu sadece şu anda değil ilerleyen hayatınızda da bu şekilde devam ediyor. İnsanlar dışarıda bir şeyler yaparken sen profesyonelliğe geçtiğin anda bir sonraki maçını düşünmek zorundasın. Antrenman yapmalısın o maç için, maç bittikten sonra eve dönüp dinlenmen lazım. Ona göre yemek yemen lazım, masaja gitmen lazım. Bu zorluklarla geçen bir süreç. Bütün kazandığın parayla da ancak futbolu bıraktıktan, emekli olduktan sonra rahata erebiliyorsunuz. Ben sizin için buradayım. Sizler ufaksınız. Beni bir star olarak görmeyin. Aynı formayı taşıyoruz. Hepimiz Galatasaray forması altında çalışıyoruz. Gerekirse ben sizin yanınıza ayda bir olarak geleyim, sizin gelişiminizi görelim, birlikte hareket edelim. Benim yanıma dışarıda gelip ne zaman isterseniz konuşabilirsiniz.
“İYİ BİR SEZON GEÇİRMEK İÇİN ÇALIŞACAĞIM”
Geçen sene Marsilya’da oynadığım sezon en iyi sezonumdu. 20 ye yakın gol attım. Bacağımdaki sakatlık olmasa daha fazla atacağımı da düşünüyorum. Bu sene Galatasaray’da bunun da ötesine geçmek ve daha iyi bir sezon geçirmek için çalışacağım.
“BİR TEK FUTBOL OYNAYARAK İYİ YERLERE GELEBİLECEKTİM”
Ben Marsilya’nın yakınlarında Toulon’da büyüdüm. Bizim mahallemiz çok iyi bir mahalle değildi. Hırsızlığın çok olduğu, imkanların çok olmadığı bir yerdi. Benim de tek imkanım futbol oynamaktı. Bir tek futbol oynayarak iyi yerlere gelebilecektim. Benim 5 yaş büyük bir ağabeyim var. Beni futbola yönlendirdi ve başımda bekledi oynamam için. 13 yaşımda da Saint-Etienne beni fark etti ve oradan da Saint-Etienne’e doğru geçiş yaptım.
“BİRÇOK ÜLKE GEZDİM”
Türkiye’ye tatil için gelmiştim ama oynamak için hiç gelmemiştim. Aslında hemen hemen her yerde oynadım. İspanya’da oynadım, Şampiyonlar Ligi’nde ve Fransa Milli Takımı’nda da oynadığım için birçok ülke gördüm. Ama bunların hepsini saymak şimdi imkansız. Birçok ülke gezdim.
“SAİNT-ETİENNE’DEN AYRILDIM ÇÜNKÜ MADDİ SIKINTILARI VARDI”
Öncelikli olarak ikisi denk takımlar değil. Karşılaştırma yaptığınız zaman Saint-Etienne ile Lyon’u Galatasaray ve Fenerbahçe ile kıyaslayamazsınız. Çünkü Lyon, Şampiyonlar Ligi’nde oynayan bir takım ama Saint-Etienne Şampiyonlar Ligi’nde oynamayan daha çok ulusal ligde oynayan bir takım. Ben Saint-Etienne’den ayrıldım çünkü Saint-Etienne’in maddi sıkıntıları vardı. Bu maddi sıkıntıları gidermek için Lyon bana bir teklif yaptı ve ben teklifi kabul ettim. Hem Saint-Etienne bu imkandan yararlandı hem de ben şampiyonlar Ligi’nde oynama fırsatı buldum. Size şunu temin ederim ki Fenerbahçe’de oynamayacağım. Saint-Etienne ile Lyon arasındaki ilişkiye dönmeyecek.
“EN ÇOK HİSSETTİĞİM ŞEY GURURDU”
En çok hissettiğim şey gururdu. Çünkü Galatasaray’a gelmeden önce iki aylık bir süreç geçti transferin gerçekleşmesine kadar. Bu sürecin sonunda da geldiğiniz zaman bir forvet için en önemli olan şey gol atmak. Ben, bunun için kendi hedeflerimi koydum. İlk maçımda gol atmak beni çok gururlandırdı.
“GELMEDEN ÖNCE TÜRKİYE İLE İLGİLİ MEDYADA OLUMSUZ BİR HAVA VARDI”
Türkiye’ye gelmeden önce Türkiye ile ilgili medyada olumsuz bir hava vardı. Fakat gelir gelmez gördüğüm şey insanların çok kibar, saygılı ve sevgi dolu olduklarıydı. Kulüpte çalışan insanlar da aynı şekilde bana ve aileme karşı bu sevgiyi ve kibarlığı gösterdi. Bunu gördükten sonra da aslında yurt dışında gösterilenin doğru olmadığını gördüm. Bundan sonra da umuyorum burada görev yapmaya ve yaşamaya devam ederim.
“HER BAŞLANGICIN BİR SONU DA VAR”
İlk maçıma çıktığım zaman aslında sizlerin geçtiği benim de geçtiğim bu yolları gözümün önüne getirdim. Çünkü o profesyonelliğe çıkmak, o golleri atmak gurur verici bir şeydi. Sizlerin geçtiği bu yoldan geçip oraya ulaşmak çok keyifliydi. Benim sizin yanınıza gelme sebebim biraz da bunları anlatmak. Size bir yol göstermek için buradayım. Her başlangıcın bir sonu da var aslında. İlk profesyonelliğinize adım attıktan sonra aslında siz de kısa süreliğine o duyguyu yaşayacaksınız. Yine de ben o ilk profesyonel olduğum zamanki anlarımı hatırlayacağım. Siz de o yollardan geçiyorsunuz ve siz de o anları unutmayacaksınız.
“SARI-KIRMIZI FORMAYI ÜZERİMDE GÖRÜNCE İLK BAŞTA ŞAŞIRDIM”
İlk kez Galatasaray formasını İsveç’teki maçta giydim. Soyunma odasına gittiğim zaman sarı-kırmızı formayı üzerimde görünce ilk başta şaşırdım. Biraz da onun benliğime oturması, hissetmem zaman aldı. Sonuçta güzel bir forma giyiyoruz, Galatasaray gibi büyük bir kulüpte top oynuyoruz. Dolayısıyla da o formayı giydikten sonra çok büyük bir heyecan, istek ve oynama hırsı yakaladım.
“HEDEFİMİZ DE ŞAMPİYONLUKLAR VE KUPALAR ELDE EDİP GALATASARAY TARİHİNE ADIMIZI YAZDIRMAK”
Öncelikle Galatasaray geldiğim zaman iyi bir hissiyatla geldim. Diğer kulüplerle kıyaslandığında yöneticiler bana Fransızca konuşabiliyordu ve bu konuda anlaşmak önemliydi. Takıma baktığımız zaman aslında 2 senelik kötü sonuçların alındığı bir dönem geçirmişti. Bunun üzerine iyi bir takım kurma hayaliyle birçok futbolcu bir araya geldik. Bundan sonraki hedefimiz de şampiyonluklar ve kupalar elde edip Galatasaray tarihine adımızı yazdırmak.
“THİERRY HENRY GİBİ BÜYÜK OYUNCULARLA MİLLİ TAKIM’DA OYNAMA FIRSATI BULDUM
Benim için çok büyük bir gurur oldu. Aslında annem ve babam Senegal’den göçerek gelmişler Fransa’ya. İkisinin arasında tercih yapabilirdim. Ben tercihimi Fransa’dan yana kullandım. Çünkü orada büyük oyuncular vardı. Thierry Henry gibi büyük oyuncularla Milli Takım’da oynama fırsatı buldum. Benim için çok büyük bir gururdu onlarla beraber oynamak ve Milli Takım’a hizmet etmek. Senegal, Badou Ndiaye’nin de ülkesi aynı zamanda…
“İYİ BİR TAKIM OLMADAN SİZ İSTESENİZ DE ÇOK FAZLA GOL ATAMAZSINIZ”
Öncelikli olarak çok çalışmanız gerekiyor. Antrenman yapıp işiniz bitmiyor. Antrenmandan sonra da gerekirse kaleciyle beraber kalıp bol bol çalışmak gerekiyor. Ancak forvetlerin gol atması için takımın da olması gerekiyor. İyi bir takım olmadan siz isteseniz de çok fazla gol atamazsınız. Forvetlerin tek görevi de gol atmak değil. Bunun da bilincine varmak lazım. Aynı zamanda dönüp arkadaşlarınıza defansta yardım etmeniz gerekiyor. Dolayısıyla iyi bir forvet olabilmek için bu özelliklerin sağlanması gerekiyor. Belki izin alabilirsek ben de sizinle gelip bir gün antrenman yapacağım. Güzel bir deneyim olur.
“KÖTÜ BİR MAÇ GEÇİRSEN BİLE ERTESİNDE HEMEN ÇOK ÇALIŞMAN GEREKİYOR”
Her şey çalışmaya bağlı. Yani kötü bir maç geçirsen bile ertesinde hemen çok çalışman gerekiyor. Kötü bir maç geçirebilirsin ama sen kendi özgüveninle çalışmayı bir araya getirdiğin zaman aslında tekrardan iyi bir oyuncu oluyorsun. Kendi iyi olan özelliklerini kaybetmiyorsun. Sadece çalışıp biraz daha üzerine koyarak devam etmen gerekiyor.
Söyleşinin ardından Galatasaray U12 Takımı futbolcuları Aleyna Tilki’nin Bafetimbi Gomis ile özdeşleşen şarkısı “Sen Olsan Bari”yi hep bir ağızdan söyleyerek golcü oyuncuya sürpriz yaptı. Gomis de bu sürpriz üzerine “Çok teşekkür ediyorum, beni çok duygulandırdınız. Ve siz Fenerbahçe’ye karşı kazanınca o gün ben size bir sürpriz yapacağım” dedi.