Gölgeler yalan söylemez
Işık Konuk, Galatasaray Lisesi’nde okurken fotoğrafa merak sardı. Liseden sonra İsveç’e gidince, merakı edindiği ilk kamera ile tutkuya dönüştü. Yaklaşık yarım asırdır kamera elinden düşmüyor. İnsanı her haliyle yakalamaya çalıştı. Koşan insan, düşünen insan, mutlu insan, mutsuz insan, dahası hırslı insan, riyakâr insan... Çekildiği köşeden hepsini avladı.
Osman İkizKuşları çekti. Uçan kuşlar, duran kuşlar, gözlerini insana dikmiş bakan kuşlar.
Ülkeleri gezdi, şehirleri, o şehirlerin kültürünü, yaşamını objektifinden süzdü.
Çok sayıda sergi açtı, karma sergilere katıldı. Son sergisini Stockholm’ün bohem mahallesi Södermalm’de sokakta açtı. Skånegatan, gazetecilerin, sanatçıların, entellerin yoğunlaştığı bir sokak. Işık Konuk da bu sokakta yaşayanlardan. Sergisi de oturduğu apartmanın karşısında. Bu sergideki fotoğrafların çoğunluğunu sokaktaki insanlar oluşturuyor. Daha çok da apartmanın beşinci katındaki dairesinin penceresinden çekilmiş fotoğraflar.
Fotoğrafçılık gözlem sanatıdır
Bu kez insanların gölgeleriyle ilgilenmiş. “Gölgeler samimidir, yalan söylemezler’’ diyor. Daha fazlasını söylemiyor. Belli ki insanların gözlerine yansıyan riyakârlıktan, kibirden, samimiyetsizlikten bıkmış. Zaten o tür fotoğrafların arşivinde fazlasıyla bulunduğundan hiç kuşku yok. Üzerinde “Photography is the art of observation’’ (Fotoğrafçılık gözlem sanatıdır) yazılı tişörtü de anlatıyor zaten fotoğrafları.
Kediler, köpekler, kuşlar ve çocukların temiz ve saflığından söz ettiğine göre, sosyal medyada herkesin, başyazar, siyasetçi, futbol antrenörü, dış politika uzmanı dahası savunma stratejisti olduğu bunaltı çağı, Işık Konuk’u da yormuş olmalı.