Gökhan Zeybek: Türkiye 9 Temmuz sabahına Erdoğan'sız uyanacak
Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul İkinci Bölge Milletvekili adayı Gökan Zeybek Türkiye'nin 9 Temmuz sabahına OHAL'siz ve Erdoğan'sız uyanacağını söyledi.
cumhuriyet.com.trKendisini ‘örgüt emekçisi’ olarak tanımlayan 33 yıllık parti üyesi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İkinci Bölge adayı Gökan Zeybek Türkiye'nin önemli sorunlarının başında ekonomik problemler olduğuna dikkat çekti.
Toplumsal'dan Orhan Şahin'e konuşan Zeybek’e göre Millet İttifakı İstanbul’da Cumhur ittifakına büyük fark atacak. 2019 yerel seçimlerinde de benzer ittifaklarla İstanbul Büyükşehir Belediyesi AKP’den alınacak.
Sizi tanıyabilir miyiz? Gökan Zeybek kimdir?
Ben mimarım 1985’ten beri yaklaşık 33 yıldır mimarlık mesleğini yapıyorum 34 yıldır da SODEP, SHP ve CHP’de siyaset yapıyorum. Çok farklı görevler yaptım. Kağıthane ilçe başkanlığı yaptım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde 9 yıl Meclis üyeliği yaptım. Sarıyer Belediyesi’nde 4 yıl belediye başkan yardımcılığı yaptım. Yani hangi görevlerde bulunmadınız derseniz bu sorunun cevabı olmayabilir. Bazı dönemlerde delege bile olamadım bazı dönemlerde de partim beni en üst organlara kadar aday olarak gösterdi. Yani Gökan Zeybek kimdir? Gökan Zeybek CHP’lidir üst üste örtüşmüş iki kavram gibi ifade edilebilir.
Yerelde aktif bir siyasetçisiniz… Peki Meclis’te nasıl bir yöntem izleyeceksiniz?
Ben hiç alçak gönüllü değilim. İstanbul’un yerel sorunlarını, imar, mülkiyet, deprem gibi konularda bu meselelere bütüncül anlamda yaklaşan ve bunlarla ilgili çözüm oluşturmuş birkaç CHP’liden birisiyim. Yani İstanbul’un İstanbul’u çok iyi bilenler tarafından yönetilmesine inanan biriyim. Ve İstanbul’un sosyal demokratlar tarafından yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum. Zaten İstanbul’u kazanamazsak Türkiye’yi de kazanamıyoruz.
CHP milletvekili aday listeleri belirlendikten sonra tartışmalar oldu? Örgütün listelerde yeteri kadar temsil edilmediğini düşündünüz mü?
Ben ilk kez milletvekili aday adayı oldum. PM’de aday gösterildim. Hiç aday olmadığım seçimlerde en çok birinci sıradaki aday kadar çalışan bir örgüt emekçisiyim. Ben CHP’nin vicdanına çok inanırım. Bu partiye koşulsuz ve karşılıksız çalışan üyelerin parti tarafından değerlendirildiğini geç de olasa layık olduğu göreve geldiğine inanan biriyim. Örgütten gelen biriyim. Bu dönemde çok sayıda il başkanımız liste başı aday oldu. İkinci bölgede Yunus Emre arkadaşımız eski gençlik kolları başkanı, Yüksel Mansur Kılınç eski ilçe başkanı ben eski ilçe başkanıyım, Ali Şeker eski ilçe başkanı, Mehmet Diribaş il yönetiminde, on ikinci sırada bir roman arkadaşımız var Bahattin Bey.
“ÇOCUĞUM CHP İKTİDARI GÖRSÜN İSTİYORUM”
Peki siyasetteki en büyük hedefiniz nedir?
CHP’nin iktidar olmasını çok istiyorum. Ben SODEP’te koalisyonun küçük ortağı olarak yer almıştım. O zaman Başbakan Demirel’di istediğimiz politikaları uygulama şansımız olmamıştı. Ben 54 yaşında CHP’nin iktidar olmasını istiyorum. Benim çocuklarım CHP’nin iktidar olduğunu hiç göremedi.
İNCE’Yİ CUMHURBAŞKANI YAPACAĞIZ İSTANBUL’U DA ALACAĞIZ
Yani bugün hazırlandığımı seçimlerde sayın İnce’yi cumhurbaşkanı yapacaksak bu beraberinde İstanbul’u da kazanacağımız anlamına gelir. Yerel sorunların çözülmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Parlamentoda da yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve yerel yönetimlerin özerklik şartına uygun hükümlerin de hayata geçmesi konusunda azami gayret göstereceğimi belirtmek isterim.
Vesayet altındaki Meclislerin merkezi hükümet tarafından kontrol edilen ve seçilmişlerin alması gereken kararların atanmış bürokratlar tarafından alınmasına yaşamım boyunca şiddetle karşı çıktım.
İBB Meclis üyesi olduğum zaman zarfında da bu konulara çok değindim. Merkezi hükümetin İstanbul’la ilgili önemli kararlar almasını çok eleştirdim. Üçüncü Köprü’nün güzergahının da yanlış olduğunu hep söylüyorum havalimanının yerinin de yanlış olduğunu söylüyorum. Bunun temel nedeni de Saray’ın yetki doğrudan kullanma iddiasıdır.
25 Haziran sabahında nasıl bir Türkiye’ye uyanacağız? İddianız nedir?
Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldıktan ve 8 Temmuz’da sayın İnce Cumhurbaşkanı olduktan sonra 9 Temmuz’da OHAL kalkmış olacak. 9 Temmuz’da Cerrahpaşa eski haline dönmüş olacak. Yani dilerim ve umarım ki Türkiye’de seçilmişlerin siyasilerin gazetecilerin hüküm almadan tutukluluklarıyla ilgili bu garabetten kurtulmuş oluruz. Çünkü Türkiye’de hukuku egemen kılamazsak, siyasi partilerde özgürce siyaset yapmanın önündeki engelleri kaldıramazsak hukuk devletini ve demokratik kurumları işletemezsek beraberinde ekonomik sorunları çözme şansımız olmayacaktır.
O nedenle Türkiye’nin daha özgürleşmeye insanlarımızın kendini daha güvenli bir ortamda yaşadıklarına inanmaya ihtiyaçları var.
Ekonomik problemlerin demokratik problemlerle paralel olarak çözüleceğini söylüyorsunuz…
Türkiye’nin birinci meselesi yangın yerine döndü diyebileceğimiz ekonomisidir. Ama ekonomik sorunları çözmek istiyorsak yeniden büyüme hızına kavuşmak istiyorsak, hukuk devletini egemen kılacağız ve toplumsal barışı sağlamak zorundayız. Demokrasiyi kesintisiz olarak uygulamak zorundayız.
Türkiye’den ciddi biçimde bir sermaye kaçışı söz konusu. Türkiye yeni teknolojik üretime yönelik girişimlere maalesef kapalı. Bu konuda kendini geliştiremiyor. Türkiye 2008 yılından beri tam 9 yıldır 8-9 bin dolar milli gelir seviyesinde tıkanmış durumda. Buna orta gelir tuzağı deniyor. Bunu bir türlü aşamıyoruz. Bu tuzağın aşılmasının en temel yolu da bir basın özgür olacak, üniversiteler özgür olacak, eğitim sistemi çağdaş ülkelerin yakalamış olduğu bilimsel verilerle donanmış olacak. Ondan sonra siz ekonomik sorunları çözebilirsiniz.
CHP Türkiye’nin sorunlarını çözebilecek mi?
İktidarlar değiştiğinde bir günde cari açığı düzeltmelerini beklemek mümkün değil. Bunun nedeni ne Türkiye hala fındığını ham olarak incirini domatesini kasayla satan bir Türkiye olarak artık başka alanlara başka seviyelere geçmesi gerekir.
Bölgesel kalkınma projelerimiz var bunun için. Türkiye’yi beş büyük bölgeye kalkınma planıyla ve birbiriyle entegre olarak düşünüyoruz. Bu bölgeler birinin ürettiği ürüne diğer bölgeden katma değer üretecek ürünle destekleyecek. Sadece İstanbul’u değil tüm Türkiye’yi kalkındıracağız. Merkez Türkiye projesi de bunun önemli bir parçası.
Alanda yaptığınız çalışmalarda nasıl tepkiler alıyorsunuz peki? İttifak sahaya nasıl yansıdı?
Biz Millet İttifakı olarak cumhur ittifakından daha fazla oy alabileceğimizi söyleyebilirim. Bu yeni bir seçim sistemi. Son referandumda biliyorsunuz yüzde 52 gibi bir hayır oyu çıkmıştı. Biz bu seçimde hayır bloğunu oluşturan CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin cumhur ittifakından daha fazla oy alabileceğini söyleyebilirim.
Bu yeni bir seçim sistemi. Bu sistemle ilk kez bir seçime giriyoruz. Tabi ki CHP’liyim ama bir yandan da bir ittifakın adayıyız. Alanda da ittifakın diğer unsurlarıyla eş güdümlü çalışmalar yapıyoruz. Ben şunu söyleyebilirim sayın Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nı hayata geçirmek konusunda göstermiş olduğu gayret ve çabanın Türkiye’de toplumsal ayrışmayı ortadan kaldırmada çok etkin olacağını ülkeyi kutuplaştırarak yönetmeyi alışkanlık haline getirmiş olan AKP anlayışına karşı toplumu birleştirerek farklı siyasal görüşteki insanları tek bir potada birleştirerek kimsenin kendi görüşl ve düşüncesinde ödün vermeksizin demokrasi içerisinde kendini parlamentoda temsil edilmesi için bir mecra ve bir alan yaratılması dolayısıyla bunun Türkiye’nin ekonomik kalkınmasında toplumsal barışında pek çok konuda çözümü kolaylaştıracağını ve parlamentoda da yasal düzenlemelerin çok rahat olacağını söylemek isterim.
Bu seçimler 2019 yerel seçimleri için de önemli bir veri olacak. CHP 2019’da İstanbul’u alabilir mi?
Bu ittifakların bir seçime özgü olmadığını düşünüyorum.
“ABDÜLHAMİT GİBİ BIRAKIRSA MUTLU OLMAK GEREK”
Peki son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
16 yıldır tek başına iktidar 25 yaşın altında tüm gençler başka iktidar görmedi. Bugünkü gençliğin umutsuz olması gençlerin geleceğe beklentilerinin ve hayallerinin kısıtlı olmasının altında böyle bir dönemi yaşamış olmalarını sebep olduğunu düşünüyorum. Unutmamak gerekir ki 33 sene halkı istibdatla yöneten Abdülhamit bile en son bırakıp gitmişti. O nedenle biz dua ediyoruz en azından Erdoğan da Abdülhamit’in yarısı kadar sürede bırakıp gidecek. Bundan mutlu olmak gerekir.