Gökçek'ten 'FETÖ'ye yardım açıklaması: Çocuklarım üzerinde hakkı olduğu için yaptım

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Gülen cemaatine yardımda bulunduğu iddialarına "Ben kanuni olmayan hiçbir yardımı yapmadım. Benim verdiğim bir tane arsa yok. Benim bunlarla üst düzey ilişkim oldu" dedi.

cumhuriyet.com.tr



Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek Gülen cemaatine yardımda bulunduğuna ilişkin iddialara, “Ben kanuni olmayan hiçbir yardımı yapmadım. Benim verdiğim bir tane arsa yok. Benim bunlarla üst düzey ilişkim oldu. Türkçe olimpiyatlarında inanarak iltifat etmişimdir. Benim iki oğlum onun okulundan mezun. Çocuklarım üzerinde hakkı olduğu için yaptım" dedi.
 
Melih Gökçek'in açıklamalarından başlıklar şöyle:

"Rahmeli Özal, öldü hayattan çekildi Ahmet Özay aday oldu. Bir dönem seçildi ama sonra rahmetli babası gibi yetenekli olsa devam ederdi. Ama etmedi. Osman da eğer kendi yeteneği varsa yürür gider. Yoksa hiçbir şey yapamaz. Onun için Osman'a yapılan tenkitlerin haksız olduğuna inanıyorum. Melih Gökçek olarak benden çok daha başarılı olacağına inanıyorum"

"Melih bir şeyi itekler de oğlunda iş yoksa hiçbir şey olmaz. Ama oğlunda iş varsa Melih'e ihtiyaç yok. Oğlumun bana ihtiyacı olduğuna inanmıyorum. Siyasetin son demlerine geliyoruz. Bu da genç bir insan olduğu için ilk demlerini yaşıyor. Allah yolunu açık tutsun."

"Baba bugün şehit olma günü"

"Darbe teşebbüsü günü sayın Cumhurbaşkanımız 12'yi 24 geçe ekrana çıktı. Sonrasında ekrana çıkanlarn değeri var ama öncesinde 3 kişi telefonla katıldı, bir kişi canlı yayına çıktı. Osman canlı yayına televizyonda çıktı. Benim yanıma geldi. 'Oğlum idare etmemiz lazım bu direnişi' dedim. 'Baba benim televizyona ve sokağa çıkmam lazım' dedi. 'Oğlum bak öldürürler seni' dedim. 'Baba bugün şehit olma günü ben gidiyorum' dedi. 16 dakika konuştu. Oradan TRT'ye gidip orayı kurtardılar. Benim oğlum Türkiye'de hiçbir gencin televizyona çıkıp yapamayacağını yaptığı için gurur duydum"

"ATO yıpranmıştı"

"Ümit ediyorum ki kazanır. Öteden beri huzursuzluk vardı ATO meclisinde. Çok çeşitli gruplar var. Salih beye karşı belli tutumlar vardı. O gruplar dolayısıyla zaten ben ATO'ya gitmez oldum. Shopping Fest yaptık. Sonrasında yapılan harcamalar konusunda birbirlerini itham ettiler. Lüzumsuz bir çatışmanın içerisinde aktör olacaktık. Bir daha yardım etmedim. Kişisel çekişmeler ATO'yu yıpratmıştı. Ümit ederim ki Osman seçilirse, tam tersine bütün grupları kucaklayıcı Ankara özellikle esnafının lehine neler yapacağız konusunu vurguladı. Sevsek de sevmesek de kavga haline döndürmeyelim dedi. Ondan dolayı da memnun oldum. ATO başkanı olursa Ankara esnafına güzel katkıları olur"

"Devlet bütün kurumlarında FETÖ operasyonu yapıyor. Biz de ilişkili olanların ilişkisini kestik. 400'ün üzerinde kişi var. Her kurum kendisini temizliyor. Tesadüfen Bank Asya'ya hesap da yatırmış olabilir. FETÖ'cü olduğu anlamına gelmez. Şu ana kadar kesinleşen rakam 70 küsür."

"Kılıçdaroğlu fabrika ayarlarına döndü"

"Kılıçdaroğlu 15 Temmuz harekatından sonra kamuoyunun baskısıyla Yenikapı ruhunun içine dahil oldu. İlk defa FETÖ adını kullandı. Ve FETÖ teslim edilmeli dedi. FETÖ'cülere karşı tavır alıyor gözüktü. Önce Artvin'de suikast teşebbüsü oldu. Özellikle en önemlisiydi. ABD Büyükelçisi Kılıçdaroğlu'nun yanına geldi. Bana yansıyan bilgiler, Kılıçdaroğlu'na neden AKP mitinglerine katıldınız tarzındaki tenkitlerdi. Üçüncüsü de onun hemen arkasından FETÖ'cüler tarafından tehdit kampanyası içine girdi. Bir anda fabrika ayarlarına döndü. Başladı yeniden itham etmeye. Darbe komisyonunda da aynısı yapılmak isteniyor."

"Kanuni olmayan hiçbir yardım yapmadım"

"Kılıçdaroğlu bu mevcut suikast teşebbüsü, ABD elçisiyle konuşması, FETÖ'cülerin tehditleriyle fabrika ayarlarına döndü. Bunun tek nedeni budur. FETÖ'cüler sayın Baykal'ı nasıl uzaklaştırdılar görevinden? Kasetle. Onlarda metod o kadar çok ki. Tehdit onlar için sıradan bir olay. Diledikleri CHP'liyi şu veya bu nedenden tehdit edebilirler. Vatandaşlar şu sözlere dikkat etsinler. Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar bundan sorumlu falan. Ben kanuni olmayan hiçbir yardımı yapmadım. Benim verdiğim bir tane arsa yok. Benim bunlarla üst düzey ilişkim oldu. Türkçe olimpiyatlarında inanarak iltifat etmişimdir. Benim iki oğlum onun okulundan mezun. Çocuklarım üzerinde hakkı olduğu için yaptım."

"Şimdi ben mi sorumluyum?"

"Arkadaş grubunuzda yardımsever biri var. Ama adam seri katil. O kadar güzel saklamış ki, ispatlamakta zorlanıyorsunuz. Etrafınıza anlatıyorsunuz. Siz çekiliyorsunuz, görüyorsunuz olayı. Bu sefer düne kadar sizin yanınızda diye düşmanlık yapan birileri onları himayeleri altına almaya başlıyor. Şimdi ben mi sorumluyum, ben ikaz ettiğim halde onlarla birlikte olanlar mı sorumlu? Elbette benden sonra onlarla birlik olanlar sorumlu"

"Kendime has metodlarım var"

"Bizim gibi tepki koyan birçok insan var. Eskiden FETÖ'nün hizmet hareketi denilen hareketiyle yakın münasabeti olmuş insanlar var. Olayları görünce açıkça tavır koyup mücadele ediyorlar. Onlara artık FETÖ'cü demek mümkün mü? Zihinleri karıştıran bir olay var. Gazetelere intikal etti. FETÖ, bana hakaret edin, sövün, bunlar hain diyebilirsiniz diyor. Bu sefer öyle bir karmaşa ortamı oluyor ki insanları ayıklamakta sorun yaşıyorsunuz. Benim kendime has metodlarım var. Çözüyorum insanları. Rahatlıkla anlayabiliyorum her insanın anlayabileceği iş değil. FETÖ'nün peygamberimizle konuştuğumuzu iddia ediyorlar. Olacak şeyler mi bunlar? Ama inanıyorlar"

"Benim vicdanım rahat"

"Melih Gökçek ailesi olarak FETÖ mücadelesinde ilk 5 sayılsa birisi biziz. Benim vicdanım rahat. Sayın Cumhurbaşkanının sözlerinden bir alınganlık yapmadım. Sayın Cumhurbaşkanımızın bizden şikayetçi olduğunu sanmıyorum. Onu sayın Cumhurbaşkanına sormak lazım. Özellikle Türkiye'de FETÖ'cüler CHP kanalıyla FETÖ ile mücadeleyi sulandırmaya çalışıyorlar. CHP'ye böyle bir görev verilmiş. Bir kere insanlara zulüm edip etmediğimizi anlamak için FETÖ'nün işlediği cinayetleri anlamamız lazım."

"Şike olayı yoktur demiyorum"

"Aziz Yıldırım'a operasyon yapıldı ama Türkiye'de şike var mıydı? Yüzde bir trilyon vardı. Şu an bilmiyorum ama mutlaka vardır. Belli kişilerin spor hayatından çıkması lazım. Bütün Türkiye bunu biliyor. Şike olayı yoktur demiyorum. Muhsin Yazıcıoğlu'nun öldürülmesi FETÖ işi. Bülent Arınç'a suikast haberleri de FETÖ işi. Deniz Baykal, MHP'lilerin kaset olayları, MİT krizi, Rahmi Koç'a suikast, Gezi olayları, MİT tırları, Davutoğlu-Fidan'ın ses kaydını ortaya düşüren, düşürdükten sonra Kılıçdaroğlu'na kaset veren bunlar, Rus uçağını düşürenler bunlar. Bunlar vatan haini."

"PKK'lılar işgal için giriyordu"

"Güneydoğu'da başarılı olamamız tamamen FETÖ yüzünden. Eğer darbe olsaydı Güneydoğu'dan hem PKK'lılar, hem DEAŞ'lılar giriyordu. Görevleri değişikti. PKK'lılar işgal için giriyordu. Olaylar başladığı anda PKK ortadan kayboldu. Kesinlikle Türkiye'ye girmek yok diyorlardı. Emir bekliyorlardı. DEAŞ'lıları FETÖ Alevi mahallelerinde bir anda öldürme vakaları başlayacak, Alevi-Sunni kavgası başlayacak ve Türkiye kaosa girecekti. 15 Temmuz'dan Kandil'in haberi var."

"Yapmasam ne olurdu?"

"Biz o akşam ölüm listesindeydik. Adil Öksüz takip ediyordu bizi. Dikmen taş ocağına bomba attılar. Bomba patlayınca yerimizi tespit ettiler dedim. Pek çok telefon konuşması yapınca onlar nerede olduğumuzu buldular. Oradan çıktım Keçiören istikametinde dolaştım. Üçüncü anons geldi Keçiören olumsuz dediler. Twitter'da bana laf atıyorlar. Korkup da gecekonduya saklandı diye. Bir adam saklansa kaç saat saklanır? İlk anda sokağa çıkıp yakalansam, bu organizasyonu yapmasam ne olurdu? Dozerlerle, iş makineleriyle sokağa döküldük. Kalkıp bu çağrıları yapmasam yakalansam mı iyiydi? Oğlum sokağa çıktı. Elbette bir yerde olacaktım. İlk olarak bir binaya gittik, binanın üstünde FETÖ'cü oturuyor. Yarım saat içinde yakalanırdık"