Gökçek döneminde başkentte her “parsele” bir yolsuzluk!
Murat Ağırel, Parsel Parsel’de (Kırmızı Kedi Yayınevi); Melih Gökçek döneminde, “şaibeli ihaleler” yoluyla başkentte elde edilen ve “dost sofralarında paylaşılan” milyarlık rantı belgeleriyle su yüzüne çıkarıyor. Gökçek’in 24 yıl yönettiği Ankara’da, yapıp bozduğu projelerle devleti nasıl milyarlarca lira zarara uğrattığını yazarken, arkadaşlarını “ihale zengini” yapan Gökçek’in “ahireti” düşündüğünü (!) de ortaya koyuyor.
Nursun ErelMurat Ağırel’e göre, Melih Gökçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından istifaya zorlanmadan önce, dev projeleri belediye meclisinde görüşmeye açmadan, defalarca değiştirmiş, yapmış bozmuş, çürümeye terk etmiş, vazgeçmiş ve milyarları havaya savurmuş.
Yeni kitabı Parsel Parsel’de; Ankapark dahil,3 dev projede 10 milyar TL’ya yakın yolsuzluk yapıldığını vurgulayan Ağırel; karmaşık yolsuzluk yöntemlerini de açımlıyor. Bunun nedeni, Gökçek hakkında yıllardır dile getirilen yolsuzluk iddialarının ancak bu yıl yargılama konusu oluşu.
Ağırel’e göre uzun yıllar AKP kalkanıyla korunan Gökçek, yakınlarına öyle büyük ihaleler “ikram etmiş” ki, çevresinde zengin olmayan kalmamış. Başkentin doğal dokusunu alt üst ederken, hava kirliliğine, trafik keşmekeşine, su kaynaklarının gerilemesine de yol açmış.
Atatürk’ün Türk halkına miras bıraktığı Atatürk Orman Çiftliği, “parsel parsel” talan edilirken; arta kalan araziye, Gökçek eliyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi kondurulmuş. Kesilen on binlerce ağaç, yok edilen koruluklar, araziyi beton yığınına döndüren bağlantı yolları da cabası.
ODTÜ arazisinin Gökçek’in “gece baskınlarıyla” nasıl talana kurban gittiği de detaylarıyla anlatılıyor. Gökçek’in tutumundan Anıtkabir bile nasibini almış. Çevre binalar için “kat sınırı” imar planları değiştirilerek Anıtkabir “görünmez” kılınmak istenmiş.
Gökçek’in Fethullah’a bağlılığı, Hizmet Hareketi’ne katkıları, AKP ile inişli çıkışlı çizgisi, Çakıcı’ya uzanan ilişkiler ağı, Muradiye Vakfı bağlantıları, hatta oğullarının karıştığı, yargıya intikal eden “kılıçlı-silahlı kavgalar” da kitapta.
Kitaba göre Gökçek dostlarını, ihalelerle kollayıp zengin ederken, ailelerinin “ahiretini” de düşünüp, tarihi Hacı Bayram Camisi’nde mezar yeri tahsis etmiş. Görevi bırakmadan önce, Belediye Meclisi’nde “Korunması Gerekli Kültür Varlığı olarak tescilli türbelerin bir kısmının mezar yeri olarak düzenlenmesi ve bunun komisyonda kabul edilmesi” öngörülmüş.
Böylece, Belediye Meclisi’nde görüşülmeden alınan kararla Hacı Bayram Veli Türbesi’nde; Muradiye Vakfı kurucularından Ahmet Kalfaoğlu ve eşi Müşerref Kalfaoğlu; ailesine 2013-2017 yılları arasında 256 milyon TL tutarında 56 ihale verilmiş eski Refah Partisi milletvekili Hüsamettin Korkutata, eşi Zehra Korkutata, kızı Sinem Şenbaş, damadı Ali Sedat Şenbaş, Serhat Can Korkutata, Fuat Korkutata’nın da aralarında yer aldığı 34 kişiye mezar yeri tahsis edilmiş.
Oğullarının perde arkasından yönettiği televizyon, radyo şirketlerinin, ağır borçlara sokulan, liglerde kümeden bir düşüp, bir çıkan futbol kulüplerinin karmaşık olayları, hatta Gökçek ismini alan bir yabancı futbolcunun yaşamı da kayda geçirilmiş.
Parsel Parsel; yeni Başkan Mansur Yavaş’ın “adrese teslim ihaleler yoluyla Ankara Belediyesi’nin kaybettiği milyarları geri alma, hesap sorma” çabasına ışık tutuyor. Bu yargılamalar sırasında, Gökçek ile şirket sahiplerinin karmaşık ilişkiler ağı ve Cayman Adaları’na kadar uzanan paravan şirketlerin izinin bulunup bulunamayacağı ise merak konusu.
Kitabı nedeniyle Murat Ağırel’i her fırsatta topa tutan Gökçek ve oğulları, şu ana değin yargı yoluna gitmedi. Ağırel bu durumu, Cumhuriyet’e, “Aksine ben suç duyurusunda bulundum, ama bir gelişme olmadı” diye özetliyor.