Gizli Tanık Dilovası, suçlamalarını sürdürdü

Birinci Ergenekon davasında DHKP-C örgütü itirafçısı Gizli Tanık Dilovası'nın çapraz sorgusuna devam edildi.

cumhuriyet.com.tr

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki küçük salonda görülen davanın 221. duruşması gerçekleştirildi. Gizli Tanık Dilovası’nın tanık odasından sorulara verdiği yanıtlar, sesi ve görüntüsü bozularak salondaki perdeye yansıtıldı. 12 Eylül öncesi dönemde Dev-Sol’da faaliyet gösterdiğini ve cezaevinde bir süre yattığını anlatan Dilovası daha sonra DHKP-C adını alan örgütün kendisini 1992-1995 yılları arasında Gebze’de “Dilovası Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi”ne yerleştirdiğini anlattı. Dilovası, o dönem Kocaeli Jandarma Alay Komutanı olan tutuklu sanık Emekli tuğgeneral Veli Küçük’ün yanında bazı jandarma görevlisi ile birlikte kooperatife gelip gittiğini söyledi.

Veli Küçük’ün kızı ve avukatı Zeynep Küçük ise Dilovası’na, “Veli Küçük ile nerede, kaç defa görüştünüz?” diye sordu. Veli Küçük ile birçok kez görüştüğünü belirten Dilovası, Küçük ile birlikte çekilmiş fotoğrafının olduğunu söyledi. Dilovası “Fotoğraf bir arkadaşımda. Merak etmeyin onu da bulup mahkemeye vereceğim. Arkadaşımı ikna edeceğim” dedi.

Polis beni koruyor

Aydınlık Gazetesi Yazarı Hikmet Çiçek, gizli tanık Dilovası’na, “Örgüt sizi ne zaman hedef yaptı” diye sordu. Dilovası, 1996 yılında DHKP-C tarafından hedef listesine alındığını belirterek “2009 yılında ise Aydınlık örgütünün hedefi haline geldim. Daha önce bu hedef göstermeyi Cem Ersever’e de yaptınız” dedi.Hikmet Çiçek’in “Polisle ne sıklıkla görüştüğü” sorusu üzerine Dilovası şöyle konuştu: “Bu soru art niyetli. Savcılığın emriyle beni korumakla görevli emniyet mensuplarının yanına gittim. Ellerinde benim eylemlerimin listesi vardı. 1980 yılında katıldığım bir eylemde söz konusu polislerden birinin, polis babasının ölümüne sebep olmuşum. Ama o beni yine de korudu, bana iftira etmedi. O zaman anladım ki doğru bir şey yapıyorum. Ben onlara yardım etmeyeyim de ne yapayım. Bunda nasıl bir sakınca olabilir.”