"Gizli projemiz yok"
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, "Kürt Açılımı" sürecine ilişkin bugüne kadar yapılan çalışmalar hakkında açıklama yaptı. "Açılımın ardında yabancı bir el aramaktan vazgeçelim" diyen Atalay, "Bizim uzmanlarımız, fikir beyan eden insanlarımız yok mu?" ifadesini kullandı.
cumhuriyet.com.trİçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Kürt Açılımı" ile ilgili yapılan çalışmaları İçişleri Bakanlığı konferans salonunda düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı.
Basın toplantısına dün şehit olan güvenlik güçlerine "Rahmet dileğiyle" başlayan Atalay, "Şemdinli civarında 4 şehidimiz var. İnşallah yürüttüğümüz çalışmalarımız başarıyla sonuçlanırda. Bu olayları yaşamayız" dedi.
Bir aylık süre içinde "çok önemli çok kapsamlı" çalışmalar yapıldığını belirten Atalay'ın düzenlediği basın toplantısından satır başları şöyle:
"Toplumumuz çok önemli bir kesimini dinledik. Bu meseleye çok uzun süredir kafa yoran çok kişiyle görüştük. Ayrıca 5 siyasi parti genel başkanları ve yöneticileriyle bir araya geldik. Sivil toplum kuruluşlarıyla, 11 meslek örgütüyle görüştük. Şehit aileleriyle temsil eden 24 dernek ve bireysel tek tek, görüşlerinin faydalı olacağını düşündüğümüz kişilerle de görüştük.
Yaptığımız görüşmeler son derece olumlu ve faydalı olmuştur. Bizim üslup ve anlayışımızın bir göstergesidir. Bu görüşmelerde pek çok hususlar dile getirilmiştir. Değişik konular gündeme gelmiştir. Daha çok bu çalışmamızın amacını anlattık ve farklı düşünceleri dinledik.
Yaptığım bütün görüşmelerde, toplumda sorunun çözülmesi gerektiği yönünde fikir birliğinde."
"Kendi insanımıza güveniyoruz"
Atalay, şöyle devam etti: "Kendi insanımıza güveniyoruz. Ben kendi insanımıza güveniyorum. Bizim polisimiz, askerimiz yürüttüğü çalışmalar var. Ben güveniyorum. Çok değerli analizler yayınlandı. Son bir aya baktığımızda ne kadar sağlıklı bir müzakere, değerlendirme ve kendi sorunumuzu tartışma ortamı oluştu. İnanın ben çok keyif aldım. Bunda basının da çok büyük katkısı var.
Milletimiz değişik platformlarda sorunlarını tartışmakta ve çözüm yolu aramakta.
Terörün sona erdirilmesi ve demokratik haklar konusunda ortak görüşümüz var.
Kişilik haklarına saldırmadan, birbirimizi kırmadan, medeni insanlar gibi tartışma ortamının yaratılmasıdır demokratik ortam. Bence bunda başarılıyız. Empati yapılabilmesi, sorunların değerlendirilmesi çok önemli ve demokratik açılım budur."
"Af diye bir kavram zikretmedik, zikretmiyoruz"
Atalay, açılımların Anayasa güvencesi altına alınıp alınmayacağıyla ilgili soruya "Bütün ziyaret ettiğimiz önemli kuruluşlarımız, siyasi partiler, STK'lar Anayasa'nın geneliyle ilgili, sivil olmayan bu Anayasa'nın değişmesi yönünde temennilerde bulundular. Bizim şu anda bu süreçle ilgili bir Anayasa değişikliği gündemimizde yok. Ama Türkiye'de mevcut Anayasa'nın değişmesiyle ilgili çok yüksek talep var" yanıtını verdi.
Teröristlerin dağdan indirilmesiyle ilgili soruyu Atalay, "Orada karmaşık bir boyut vardır. Adalet Bakanlığı üzerinde çalışıyor, kurumlarımız çalışıyor. Bunları çalışıyoruz. Yani daha kapsamlı, daha farklı, daha geniş olarak çalışıyoruz" diye yanıtladı. Atalay, af konusunda ise şunları söyledi:
"Af diye bir kavram zikretmedik, zikretmiyoruz. Ama bu işin başı silahların bırakılması ve tabii tasfiye. Bunun için çok çalışmak gerekiyor. O manada bütün alternatifler üzerinde de çalışıyoruz."
Demokratik açılım çalışmalarıyla ilgili Meclis'te kapalı oturum gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceği sorusu üzerine Atalay, "O Meclis'in kararıdır" dedi.
Atalay, CHP ve MHP'den randevu taleplerinin sürdüğünü belirterek "Görüşme talebimiz hep sürüyor. O safhaya geleceğine inanıyorum. Toplumumuz da o konuda zorlayacaktır herhalde" diye konuştu.
Demokratik açılımlar kapsamında Alevilerin beklentilerinin karşılanması ya da Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması konusunda bir çalışma yapılıp yapılmadığı sorusu üzerine Atalay şöyle konuştu:
"Tek tek o konuları zikretmiyorum ama demokratik açılım şemsiyesinin bu vesileyle bir çok konuyu içine alması yönünde bir eğilimimiz var. Tam bir belki kanaat verilmedi ama o yönde de değişik çalışmalar yapılıyor ve hazırlık yapılıyor."
Dün Hakkari'den gelen 4 şehit haberi üzerine CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın "Silah bırakmadan bu süreci devam ettirenler bir kez daha düşünmeli" ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Hükümet bu politikalarıyla örgütü cesaretlendiriyor" sözlerini de değerlendiren Atalay, "Bu süreçte bu tür olaylara sebebiyet verenler bu süreci provoke edemez" dedi.
"Resmi dilimiz Türkçe'dir"
Atalay, basına yansıyan Kürtçe'nin seçmeli dil olarak okutulacağı haberlerinin anımsatılması üzerine "Resmi dilimiz Türkçe'dir, eğitim dilimiz Türkçedir. Bunlar hepimizin verileridir. Biz bu konularda hiçbir açıklama yapmadık" dedi. Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu güzel bir süreçtir. Yazılıyor, konuşuluyor, teklifler geliyor, kuruluşlarımız kurumlarımız ifade ediyor. Bunların hepsi de değerlendiriliyor. Ortak akıl bulmak bu zaten. Yoksa önceden bir şeyleri yazıp bununla 'Şunlara ne diyorsunuz?' diye ortak akıl araması olmaz zaten. Şu anda geldiğimiz safhada 1 ay sonra çok sağlıklı sonuçlar verdiğine inandığımız bir yöntem olarak doğrusu görüyoruz."
Kamuoyunun bu 'hassas' konuda doğru bilgilendirilmesi gerektiğini kaydeden Atalay, "Üzücü; böyle hassas bir konuda bile ajite edici, bazen provoke edici tutumlar, ifadeler tabii istenilmeyen bazı duyguları algılamaları getiriyor olabilir ama biz toplumun nabzını iyi tutuyoruz. O konuda sağlam araştırmalarımız var. Sadece bu konudaki nabzını tutma değil, taleplerini alıyoruz. Toplum genelindeki, ülke bazında, bölgeler bazında çok ayrıntılı çalışmalar var. Bunları çok önemli buluyoruz" diye konuştu.
"Akan kan duracak anaların göz yaşı dinecektir"
İçişleri Bakanı Atalay, basın toplantısında, açaılımın amacını açıkladı. Atalay, "Demokratik açılım amacımız şudur. Akan kan duracak anaların göz yaşı dinecektir. Ülkemizin kalkınması ve insanımızın mutluluğu için daha çok kaynak ayrılması planlamaktadır. Ülkemiz için hayati önem taşıyan DAP, GAP gibi projeler tamamlanacaktır.
Demokrasimizin standardı yükselecektir. Önümüzde bizim yine Kopenhag kriterleri var, ülkemizin standartlarını yükseltmek var" dedi. Atalay konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gizli projemiz yok"
"İç sorunlarını halleden bir Türkiye her açıdan cazibe merkezi haline gelecektir. Yapılan çalışmalar temel hak ve hürriyetlerin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu belli bir kesimin değil, bütün Türkiye'nin demokratik açılımıdır. Bunun dışında gizli bir projemiz yoktur. Bu çalışmayla toplumum tüm kesimlerini kucaklamayı başlıyoruz. Bunun dışında bir gündemimiz ve siyasi hesabımız yoktur. Ülkenin bütünlüğünün garantisi AK Partidir. Biz beli bir bölgenin partisi değiliz. Biz birliğin beraberliğin ve kardeşliğin adeta garantisiyiz. Buna inanın. Şimdi bunların yapılması daha büyük sorunların ortaya çıkmasına engel olmak içindir. Hükümetler niye vardır. Toplumun sorunları çözmek içindir. Biz pozitif yaklaşıyoruz. Tüm siyasi aktörlere şu çağrıyı yapıyoruz. Sonunun değil, çözümün bir parçası olun. Süreçte yıkıcı değil yapıcı olmak gerekiyor."
Atalay, "Biz ne yaptığımız biliyoruz. Milli birlik ve beraberlik projesi olarak gündeme getirdik. 25 yıllık terörü bitirmek için ortaya çıktık. Sürecin başarıya ulaşması için mutabakat zemini geniş olması gerekiyor ki, daha fazla memnun olan olsun. Gerçekçi olmayan beklentiler, afaki söylemler toplumsal kabulde uygun olmayan önerilerde zarar verir" dedi.
"Kafalar karıştırılmak isteniyor"
İçişleri Bakanı Atalay, çalışmalarının olumlu yürümesine rağmen bazılarının kafaları karıştırmak istediğini gördüklerini söyledi. İsim vermeden muhalefet partilerini eleştiren Atalay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunlar bizi üzdü. Sayın Başbakanın bu ülkede yaşayan herkesin ama herkesin kendisini özgür ve güvende hissetmesini sağlamaktır. Refaha doğru atılması gereken adımlar, maalesef yoksulluğa ve yokluğa doğru atılmıştır.
Bazı kesimler bizim söylemediğimiz sözleri bize mal ederek, katılmadığımız toplantılara katılmış gibi göstermek istemiştir. Böyle bir hususun siyasi polemik konusu yapılması hoş değildir. Diğer siyasi partilerimizde paylaşsa, önerilerini dile getirseler böyle sorunlar olmayacak.
Biz herhangi bir paket yada eylem planı çıkarmadık. Biz ortak akıl bularak bunu olgunlaştırmaya çalışıyoruz. Bazıları demokratik açılım ülkeyi böleceğini, üniter yapıyı bozacağını düşünüyorlar. 1000 yıldır iç içe geçmiş bir ülkeyi kimse bölemez. Siyaset yapanların sürekli bölünme gündemi yaratması doğru değildir. Hiç kimse devletin bölünmezliğini, resmi dilinin Türkçe olduğunu, bayrağını tartışmıyor. Bunlar zaten kesin ilkeler kimse bunları tartışmıyor.
Yürüttüğümüz proje milli birlik projesidir. Kardeşlik ve huzur projesidir. Tek bir muhatabımız vardır, o da millettir. Biz millete güveniyoruz."
''Açıklanacağı yer TBMM"
Bakan Atalay, şimdiye kadar yaptığı temaslarda ortaya çıkan görüş ve düşüncelerin başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili kurumlarca değerlendirildiği, bu konudaki kurumsal işbirliğini sürdüğünü söyledi.
Atalay, ''Bu değerlendirmeler yaptığımız taslak çalışma ve görüşlerimiz kısa, uzun, orta vadeli tekliflerimizi Başbakanımıza sunacağız. Bu konu hem Bakanlar Kurulumuzda hem de grubumuzda görüşülmesi gerekiyor. Ekip çalışması devam edecek. Bizim niyetimiz, mümkün olabildiğince parlamento yasama yılı başlayana kadar çalışmaları belli bir seviyeye getirmektir. Bu konuların, politikaların, önerilerin ilk açıklanacağı yer TBMM çatısının altı olacaktır'' diye konuştu.
Bir soru üzerine, Atalay, ''Af diye bir kavramı biz zikretmedik, zikretmiyoruz. Bu işin başı silahların bırakılması'' dedi.
"Demokrasiye güvenmek gerek"
Atalay, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Demokratik rejimimiz her türlü sorunu tartışabilecek, çözebilecek unsurlara sahiptir. Bir kısım konuları konuşulamaz tabular haline getirmek, kendimize güvenmemek demektir. Özellikle demokrasiye güvenmek gerekir. Türkiye bölünme parayonasından kurtulmalıdır.
Bu kadar köklü bir sorunun akşamdan sabaha çözülmesi beklenmemelidir. Başlattığımız demokratik açılım süreci de bir uygulamanın başlatılmasıdır. Ülkemiz her bakımdan ileri götürecek her türlü adımları hep attık, yine atacağız. Sorunun ekonomik, güvenlik, sosyal olarak ele aldık. Toplumda güçlü bir mutabakat var. Sürecimiz şöyle işleyecek. Şimdiye kadar yaptığımız çalışmalar ve görüşmeler bunlardan elde ettiğimiz bütün detaylarıyla analiz edilecek. Bu değerlendirmeler yaptığımız taslak çalışma orta ve uzun vadeli tekliflerimizi başbakanımıza ileteceğiz. Bu konu hem Bakanlar Kurulu'nda da görüşülmesi gerekiyor. Yine ekip çalışması devam edecektir. Ama bizim amacımız parlamentoya taşımaktır. Bütün bu konulardaki çalışmalarımızı parlamento çatısı altında tartışılmalıdır. Değişik kademelerden kamu ağırlık olmak üzere meclis açılıktan uygun bir zamanda nihai çalışmalar Mecliste yapılacaktır."
Medyaya teşekkür etti
Bakan Atalay, herkesi sağduyulu olmaya ve çalışmalara katkı sağlamaya çağırdı. Atalay, "Bu fırsat çok önemlidir. Bunun önemini kavrayan bu yönde yayın yapan basın yayın kuruluşlarına teşekkür ederiz. Türkiye çok derin bir sorununu araştırıyor, tartışıyor. Bu fırsatı bir defa daha kaçırmayalım" diye konuştu.