‘Giyeceğime karışma’

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mine Gencel Bek, Meclis komisyonuna yaptığı sunum sırasında, “Hiç kimsenin bana ne giyeceğimi söylemeye hakkı yoktur. Buna Başbakan, Cumhurbaşkanı da dahil. Mini eteğim olsa giyip komisyona gelecektim” dedi.

Selda Güneysu / Cumhuriyet

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki gün Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’na ait (TÜRGEV) yurtların açılış töreninde söylediği “Onlar inadına dekolte, inadına mini etek diye feveran etsinler, biz, inancına bağlı nesiller yetiştirmek için çalışmaya devam edeceğiz” sözlerine, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mine Gencel Bek, Meclis Kadına Yönelik Şiddet Komisyonu’na yaptığı sunum sırasında, “Hiç kimsenin bana ne giyeceğimi söylemeye hakkı yoktur. Buna Başbakan, Cumhurbaşkanı da dahil. Mini eteğim olsa giyip komisyona gelecektim” dedi. TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerini Araştırma Komisyonu dün AKP İstanbul Milletvekili Alev Dedegil başkanlığında toplandı.

 

‘Meclis’i de eğitmeli’

Komisyonda, şiddet haberlerinde basının rolü ve yapılması gerekenler konusunda sunum yapan Prof. Dr. Mine Gencel Bek de Erdoğan’ın önceki günkü “mini etek” üzerine sözlerine atfen şunları söyledi:

“Şiddet konusunda Meclis’i de eğitmemiz lazım. Meclis’te de şiddet gördük. Ayrıca hiç kimsenin bana ne giyeceğimi söylemeye hakkı yoktur. Buna başbakan, cumhurbaşkanı da dahil. Eğer bir mini eteğim olsaydı, bugün komisyona giyip gelecektim. Bu konuda da duyarlılık rica ediyorum. ‘Bekâra karı boşamak kolaydır’ diye. Bu sözü eski Başbakan da çok söylüyordu. Bu sözlerin önce değişmesi lazım. Çünkü siz böyle söylediğinizde bir erkek vatandaşın sesinden konuşmuş oluyorsunuz.”

“Şiddet konusunda Meclis’i de eğitmemiz lazım. Meclis’te de şiddet gördük. Ayrıca hiç kimsenin bana ne giyeceğimi söylemeye hakkı yoktur. Buna başbakan, cumhurbaşkanı da dahil. Eğer bir mini eteğim olsaydı, bugün komisyona giyip gelecektim. Bu konuda da duyarlılık rica ediyorum. ‘Bekâra karı boşamak kolaydır’ diye. Bu sözü eski Başbakan da çok söylüyordu. Bu sözlerin önce değişmesi lazım. Çünkü siz böyle söylediğinizde bir erkek vatandaşın sesinden konuşmuş oluyorsunuz.”

 

Tartışma çıktı

Aslan’ın kadına yönelik şiddet konusunda faaliyet gösteren STK’lerle ilgili “kadın ve erkeği karşı karşıya getiren tutumlarda bulunduklarına” yönelik sözleri komisyonda tartışma yarattı.

HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Aslan’ın STK’lerle ilgili negatif bir algı yarattığına dikkat çekerek, “STK’ler dünyayı kadın ve erkeğin eşit, özgür dünya üzerine temellendirmek için çalışan kurumlardır. Ayrıca BM’nin raporunda erkeklerin kadınlardan daha çok cinayete kurban gittiğine yönelik veriler paylaştınız. Bu karşılaştırma doğru değildir. Kadının katledilme nedenleriyle erkeğin öldürülme nedenleri arasında çok fark var” tepkisini gösterdi.

 

İmaj çalışmasına ihtiyaç varmış!

Aslan, Aydoğan’ın tepkisi üzerine de “STK’lere negatif algıya sahip değilim. Ele alış biçimleriyle ilgili bir sıkıntı var. Bir imaj çalışması yapmaya ihtiyaç var. Üniversite yıllarından itibaren hep dindar bir ailenin çocuğuydum. ‘İslami feminist’ derlerdi bana. Oradan gelmeme rağmen erkekleri savunmak zorunda hissediyorum çalıştaylarda kendimi” savunmasını yaptı.