Girişinin yasak olduğu tersaneye kaptan oldu

Sinem Dedetaş, Haliç Tersanesi’nin yerinde kalması ve faaliyetlerine devam etmesi için mücadele etmiş. O dönem kapıdan içeri alınması bile yasaklanmış. Şimdi ise bu kurumun başında.

ŞEHRİBAN KIRAÇ

Fotoğraf: Vedat ARIK

Dünyanın yaşayan en eski tersanesi...Bir dönem HaliçPort projesi kapsamında özelleştirilmesi ve AVM'ye dönüştürülmesi de planlandı işte tam o dönemde özelleştirilmemesi için çabalayan ve içeriye alınmaları yasak olan Sinem Dedetaş şu anda tersanenin dümeninde.

Sinem Dedetaş bir yılı aşkın süredir 169 yıllık İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Hatları AŞ'nin genel müdürlük görevini yürütüyor. Şehir Hatları bünyesindeki ve Fatih Sultan Mehmet tarafından 1455 yılında kurulan Haliç Tersanesi ise Dedetaş için ayrı bir önemde.

2014-2016 yılları arasında TMMOB Gemi Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı döneminde tersanenin kapanmaması için dışarıda mücadele ederken içeriye girmeleri bile yasak olan Sinem Dedetaş, şimdi bu görevde olmayı “mucize gibi bir şey” diye tanımlıyor. Sinem Dedetaş, göreve geldiği günden bu yana Moda ve Barış Manço vapurlarını onarıp yeniden denizle buluşturmuş. 2021'de seferlere başlayacak deniz taksilerin tasarımını bizzat yapmış. Yeni projeleri heyecanla anlatan İBB Şehir Hatları AŞ Genel Müdürü Sinem Dedetaş ile hedeflerini konuştuk.

* Kariyer yolculuğunuzdan bahseder misiniz, hayalinizdeki meslek bu muydu?

- İlk tercihim gemi mühendisliğiydi. Tam hayalimdeki meslek buydu. Mekanik şeyleri çok sevdiğim için mühendisliğe yatkındım. Eskişehirliyim ama çocukluktan bu yana denizle iç içeydim. İkisini birleştirince bilerek ve isteyerek İTÜ Gemi İnşaatı ve Gemi Deniz Bilimleri Fakültesini seçtim. Orada yüksek lisans da yaptım. Okul biter bitmez işe başladım. İşin mühendislik, dizayn, finans, Ar-Ge kısmı dahil olmak üzere her alanında çalıştım, sonra kendi şirketimizi kurduk, STK tarafında da Gemi Mühendisleri Odası'nda başkanlık yaptım.

* Gerçi bu işin her alanında çalışmışsınız, bir kadın olarak hiç mi zorluk yaşamadınız?

- Ben karşılaştıklarımı zoruluk olarak tanımlamadım hiç. Bir sorun varsa çözülmesi gerekiyor. Benim yaklaşımım hep bu oldu. Buraya gelince nereden geldi bu kadın tarzı sorgulamalar yaşamadım. Sanki daha önce de buradaymışım gibi hissettim. Çalışma arkadaşlarım da aynı şeyi hissetmiş. Bu belki daha önce tersaneyle olan ilişkimden de kaynaklanıyor. Oda başkanlığım sürecinde tersanenin kapatılması AVM, otel projesine dönüştürülmesi gündemdeydi. Geliyorduk ama girişimiz yasaktı. Ama dışarıda dayanışmanın bir parçası olarak destek veriyorduk. Burası dünyanın yaşayan en eski tersanesi. Hem tarihi ve endüstri birikimi olan üretebilen bir yer. Buralar elden gitmesin yaşasın diye mücadele ettik. İki tersaneyi kaybettik ama Haliç üzerinde bir güç sağlayabildik.

MUCİZEVİ BİR HİS

* Yani girişinizin yasak olduğu tersanenin başına geçtiniz.

- Aynen. O muazzam bir şey. Mucize gibi hissediyorum. Bu kadar korumaya çalıştığımız bir yere icracı olarak gelmek hem birlikte mücadele ettiğim arkadaşlarım adına da büyük bir sorumluluk... O an dedim ki tamam şimdi buradayız artık. Tersanede fayda anlamında yapılması gereken ne varsa artık yapabiliriz. O çok güzel ve mucizevi bir his. Gece gündüz o sorumluluklarımızı yerine getirmek için çalışıyoruz.

45 GEMİNİN BAKIMI YAPILDI

* Göreve geldiğiniz günden bu yana hangi projeleri hayata geçirdiniz?

- Buranın tersane vasfında kalması için göreve gelir gelmez başkanımızla (Ekrem İmamoğlu) konuştuk. O da destek verdi. Bir taftan kamuya açılması konusunda İBB'nin diğer kuruluşlarıyla çalışmalarımız var. İnsanların burayı görmesi gerekiyor. Yaşayan bir müzecilik olabilir. Tersane alanı olarak kullanılmayan bir bölümünün tamamen kamuya açılması olabilir. Tersanede göreve geldiğimizden bu yana 45 geminin bakımını yaptık. Burada Şehir Hatlarımız'ın vapurları da var. Ama daha önce dışarıya kapatılmış burası. Şimdi Kıyı Emniyeti'nin ve başka kurumların da gemi bakım işlerini alıyoruz. Yeni gemi inşa projeleri geliştiriyoruz. Daha da önemlisi bizim Deniz Taksi projemiz var. Onu da burada yapmak için girişimlerde bulunduk.

* Kamuya açılacak bölümde planlar netleşti mi, neler olacak?

- Çok net değil. Denizcilikle ilişkili bir müzeciliğe ev sahipliği yapmak istiyoruz. Son zamanlarda heykeltraşlarla çalışmaya başladık. Kütüphane okuma alanları.. Şimdi tersaneyi hem staj, hem mesleki anlamda dışarıya açarken insanların da ilgisi oluşuyor.

ÇOCUKLAR İÇİN OYUN ALANI

* Şehir Hatları'na gelelim orada neler yapıyorsunuz?

- Moda, Barış Manço vapurlarını onardık yeniden denizle buluşturduk. Moda'nın içine ilk defa çocuklar için oyun alanı kurduk. Çok iyi tepkiler aldık. Çocukların da denizle ilişkisini kurmak istedik.

Tabi pandemi yüzünden yolcu sayılarında yüzde 50 kayıp var. Geçen yıl 42 milyon kişi taşıdık, bu yılı 21 milyon civarında kapatacağız. Üç aylığına vapur ücretlerini 5 kuruş yaptık ve çok iyi tepki aldık. Sefer sayılarında azaltmadık. Yolculardan da bu anlamda bize şikayet gelmedi.

Sinem Dedetaş, Şehriban Kıraç'a konuştu.

DENİZDE BİRLİKTELİK

* Şikayet ettikleri konular var mı?

- Vapurda sigara. Yasak olmasına ve uyarılarımıza, tabelalara rağmen içenler oluyor. Bir de yolcularımız Şehir Hatları mı , İDO mu, motorcular mı, diğer firmalar mı diye genelde karıştırıyorlar. Burada bir birlikteliğe ihtiyaç var. Yolcuların yüzde 50'sini biz taşıyoruz. Ortak iskele kullanımı, tarife birlikleri gibi bazı şeyleri birlikte yapmayı konuşuyoruz. Şehir Hatları'nın elindeki vapur sayısı ne yazık ki düşmüş. Elimizde 21 tane vapur var. Küçük vapurlarımız başka belediyelere hibe edilmiş. Daha fazla sefer yapmak isteseniz de elde vapur yok. Kiralamak durumunda kalıyorsunuz. Ya yeni bir vapur inşa etmeniz lazım. Modeller üzerinde çalışıyoruz. 2021 için bir hat daha açacağız.

Deniz Taksi'nin de tasarım aşaması bitti, üretime aralık ayı gibi başlayacağız. Yazın da devreye koymayı planlıyoruz.

VAPURDA SPOR YAPILACAK

* Vapurlar içinde çocuk alanı dışında farklı aktiviteler görecek miyiz?

- Farklı istekler var. Kukla tiyatrosu olacak. Stand-up istekleri var. Spor etkinliği planlıyoruz. Deneme yaptık. Spor AŞ ile birlikte yapacağız. Oturduğunuz yerden esneme ve germe hareketleri olacak. Aktifiteler için çok dikkatli davranıyoruz. Memnun olan kadar olmayan yolcularımız da var, dengeyi tutmak zorundayız.

* Göreve geldikten sonra kadın çalışan sayısı arttı mı?

- Şehir Hatları'nda 21 kadın çalışandan 35'e çıktık. 5 tane kadın gemicimiz oldu. Bu da ilk olunca ses getirdi. Bu oda başkanlığında da olmuştu. Buraya ilk kadın genel müdür... Erkek gelince şaşırmıyorlar da kadın gelince şaşırıyorlar.

* Bir başarı değil mi ama bu?

- Cinsiyetten bağımsız insanların yaptıkları işlere bakmak lazım. Bunların konuşmadığı zaman kendimizi tamam ve gelişmiş gibi hissedeceğiz. Cinsiyetten bağımsız olarak birileri için pozisyon yaratmak değil, ihtiyacımız olan liyakat sahibi elamanı alıyoruz.

BAŞKAN DIŞARIDA GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ

* Ekrem İmamoğlu ile çalışmak nasıl bir duygu?

- Başkanımız çok çalışkan biri. Biz ekip olarak yakalamaya çalışıyoruz. Çok net, kibar ve güler yüzlü. Dışarıda göründüğü gibi. Çok iyi takip ediyor. Şimdiye kadar unuttuğu hiç bir şey görmedim. Ayaküstü şunları şunları yapalım dediği şeyleri bile muhakkak takip ediyor. Denizi de çok seviyor ve oradaki payı artırmak istiyor.

Bizim günde ortalamada 620 seferimiz var. Hizmet tarafını biraz işletme tarafıyla yani tersaneyle destekleyeceğiz.

ÇELLO ÇALARIM, YÜZERİM

* Biraz daha özel sorulara geleyim ne tür tutkularınız var?

- Her şeye ilgim var. Beynimin iki yanının çalışmasıyla ilgili bir durum sanırım. Her ne kadar mühendis yanım olsa da sanatla da çok ilgiliyim. Çello çalıyorum. Liseden bu yana lisanslı yüzücüyüm. Biniciliğe ilgim var. Minyatürle bir dönem uğraştım. Yine o alana da dönmek istiyorum.

Mesleki olarak araçların her türlüsü ilgimi çekiyor, gemiler arabalar, tren.. Mesela Deniz Taksiler benim tasarımım.

* Bu aralar baş ucu kitabınız hangisi?

- Şimdi ABD tarihini okuyorum. Felsefeci Ahmet Aslan'ı okuyorum. Murakami'yi okuyorum. Yani tek bir başucu kitabım yok iki üç tane okuyorum.

* Ne izliyorsunuz?

- Polisiye ve bilim kurgu çok seviyorum. Çocukluğumdan beri Anime hayranıyım. Çizgi filim alışkanlığım sürüyor. Hayao Miyazaki hayranıyım.

* Nasıl bir Türkiye hayaliniz var?

- Ne geliyorsa başımıza gelir dağılımı eşitsizliğinden geliyor. Her anlamda eşit, hakların da eşit paylaşıldığı bir dünya olsa çok güzel olur.