“Giderayak İstanbul’a ihanet etmekten vazgeçin”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Haliç Port Projesi ile ilgili dün akşam saatlerinde yeni bir plan yayınladı. Projeyle ilgili mahkeme sürecinin devam etmesine rağmen yeni bir plan çıkarılmasına tepki gösteren CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu, “Haliç Port projesi bir kent suçudur. Giderayak İstanbul’a ihanet etmekten vazgeçin. 5 ay sonra o koltuklarda olmayacaksınız” dedi.

cumhuriyet.com.tr

Haliçport’ta kamu yararı yok

Haliç’teki Taşkızak ve Camialtı tersanelerine 70 yatın bağlanabileceği 2 adet marina ile oteller ve ofis binaları yapılmasını öngören Haliçport Projesi ile ilgili tartışmalar devam ediyor. 2013 yılında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme  Bakanlığı tarafından ihalesi yapılan Haliçport Projesi’nin iptali için bugüne kadar açılan davalarda bir kez yürütmeyi durdurma kararı bir kez de kısmen iptal kararı verilmişti. Ayrıca 2017 yılında hazırlanan bilirkişi raporunda Haliçport Projesi’nin koruma yasası ilkelerine ve kamu yararına aykırı olarak hazırlandığı ve projenin Haliç bölgesinin kültürel dokusunu tahrip edeceği de belirtilmişti.

Planlar iptal edilmişti

CHP İstanbul Kent Suçları İzleme Kurulu adına CHP’li meclis üyeleri tarafından açılan ve halen devam eden en son davada ise mahkeme projeyle ilgili keşif ve bilirkişi raporu talep etmişti. Tüm bu hukuki süreç devam ederken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı dün yeni bir plan yayınladı. 6 Kasım 2018 Salı günü askıya çıkarılan bu planda Haliçport Projesi’nin uygulamasına dönük 1/500’lük kentsel
tasarım planı da yer aldı. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayınladığı plana ilk tepki de CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu’ndan geldi. Kaftancıoğlu yaptığı yazılı açıklamada ÇŞB’nin mahkeme kararlarını tanımadığını ve hukuku süreci ayaklar altına aldığını söyledi.

Haliçport Projesi’nin İstanbul’a yapılan en büyük ihanetlerden biri olduğunu vurgulayan Kaftancıoğlu, yaptığı açıklamada “Bakanlığın dün akşam yayınladığı yeni planın mahkeme süreci devam eden planın aynısı olması garabetiyle karşı karşıyayız. Üstelik dün yayınlanan planda ‘1/500’lük Kentsel Tasarım Planı’na da yer verildi. Yani projenin ana planı defalarca mahkeme tarafından iptal edilmesine ve hali hazırda bununla ilgili hukuki süreç devam ediyor olmasına rağmen bakanlık, hiçbir şey yokmuş gibi uygulamaya dönük tasarım planlarını da askıya çıkarmış oldu.

İstanbul’u şantiye olarak gören bu rantiyeciler 5 ay sonra koltuklarını kaybedeceklerini fark ettikleri için her gün başka bir yerden kente saldırmaya, ihanet etmeye çalışıyorlar. Haliç Port projesi bir kent suçudur ve İstanbul’a karşı yaptıkları en büyük ihanetlerden biridir. Hukukun arkasından dolanarak aldığınız bu kararları uygulayacak vaktiniz yok, gidiyorsunuz. Rant hesaplarınızı boşa çıkaran, yaptıklarınızı yüzünüze vuran her durumu ortadan kaldırarak suçunuzu örtemediniz, örtemeyeceksiniz. Uyarıyoruz; giderayak İstanbul’a ihanet etmekten vazgeçin. 5 ay sonra o koltuklarda olmayacaksınız” ifadelerini kullandı.
 
“Mahkeme kararı hiçe sayıldı, hukuki süreç ayaklar altında”
 
Haliçport Projesi’nin hukuki süreciyle ilgili de bilgi veren Kaftancıoğlu, “2013’ten bugüne Haliç Port Projesi’yle ilgili 4 farklı dava açıldı. 2016 yılında açtığımız dava sonucunda mahkeme lehimize olan bilirkişi raporuna istinaden projeyle ilgili planların iptaline karar verdi. Bilirkişi raporunda Haliçport projesinin koruma yasası ilkelerine ve kamu yararına aykırı olarak hazırlandığı ve projenin Haliç bölgesinin kültürel dokusunu tahrip edeceği belirtildi. Mahkeme ayrıca Çevre ve Şehir Bakanlığı’nın plan iptaline ilişkin itirazlarını da reddetti.
 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı daha sonra mahkeme kararlarını tanımayarak hiçbir değişiklik yapmadan projeyle ilgili aynı planları tekrar askıya çıkardı. CHP olarak bu plan tadilatıyla ilgili açtığımız davanın ara kararında da planın kısmen iptal edilmesine; tamamı için ise keşif yapılmasına ve bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verdi.
 
Hukuki süreç devam ederken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, dün akşam saatlerinde projeyle ilgili yeni bir plan yayınlayarak mahkeme kararlarını bir kez daha hiçe saydı, hukuku ayaklar altına aldı” dedi.