Gıda devi Cargill’le savaşım

Arkadaşlar İstanbul’dan,ben bir gün önce kitap fuarı ve dinleti için gittiğim Biga’dan, Cargill fabrikası önünde buluşmak üzere 12 Aralık Çarşamba günü sabahın erken saatinde hareket ettik ve saat on bire doğru da hemen hemen aynı anda grev çadırı önünde buluştuk.

Ataol Behramoğlu

 

W.W.Cargill 1865’te Amerika’da kurduğu şirketin, dünyanın on büyük gıda üreticisi olacağını hayal etmiş midir? Şöyle ya da böyle, Amerika patentli Cargill şirketi, şeker üretimi başta olmak üzere çeşitli alanlarda gıda ve yan ürünlerini üretmekte olan on büyük dünya şirketinden biridir. Orhan Gazi-İznik arasında, 1.sınıf tarım arazisi olan Gemiş Köyü-Karapınar Mevkiinde nişasta bazlı şeker üretimi için kurulan Türkiye Cargill işletmesinin Hendek’te hayvan yemi, Balıkesir’de pastaneler margarin yağı üreten (Tursaş) kolları da var…. Biz direnişlerinin 244. Günündeki Orhangazi Cargill işçilerini ziyaret etttik.

DİRENİŞÇİLERLE KARŞILAŞMA

Arkadaşlar İstanbul’dan,ben bir gün önce kitap fuarı ve dinleti için gittiğim Biga’dan, Cargill fabrikası önünde buluşmak üzere 12 Aralık Çarşamba günü sabahın erken saatinde hareket ettik ve saat on bire doğru da hemen hemen aynı anda grev çadırı önünde buluştuk. Tekgıda İş sendikasına bağlı Cargill işçileri, Gebze ve Eskişehir’deki direnişçiler gibi bizi coşkuyla,yüzlerinde sıcak gülümseyişlerle karşıladılar. Karşılayıcılar arasında, ,Ankara’da Aralık 2009’daki Tekel İşçileri Direnişinde eylem arkadaşı olduğumuz Tek Gıda İş Bursa Bölge Örgütlenme sorumlusu Suat Karlıkaya’nın bulunuşu benim için hoş bir sürpriz oldu.

DİRENİŞİN NEDENİ

Cargill direnişçilerinin konumu Gebze ve Eskişehir’deki direnişçilerden farklı. Buradaki işçiler sendika üyesi oldukları için tazminatları ödenerek işten çıkarılmışlar. İşten çıkarılma nedeni olarak gösterilen gerekçe ise, tatlandırma oranı hükümet kararı ile yüzde ondan yüzde beşe düşürüldüğü için üretimin düşürülecek olması. Fakat tam bu noktada birkaç bit yeniği var: Söz konusu kanun Nisan ayında çıkmış olmasına karşın yürürlüğe Eylül ayında girmiş. Fakat Cargill yöneticileri bunu beklemeksizin işten çıkarılmaları 17 Nisan’da gerçekleştirmişler. İkinci ve belki daha da dikkat çekici bit yeniği,işten çıkarılan 14 işçinin zaten ayrılmak isteyenler değil de hem sendikalı hem de sendikal örgütlenmede öncü kişiler olmaları. Burada akla ister istemez gelen, işverenin, şeker kotası oranında ve dolayısıyla üretimdeki düşüşü fırsat bilerek sendikal örgütlenmede öncülük yapan işçiyi cezalandırmak , şu anda çalışmakta olan sendikalı işçininb de gözünü korkutmak isteği… Nitekim işten çıkarılan 14 kişi arasında, kimyasal operatörü, yani kota konusuyla ilgisi olmayan bir bölümün çalışanı Fatih Gürhan da var. Yerinde de hemen başka biri alınmış. Bu demektir ki çıkarılma nedeni ihtiyaç fazlası değil, çıkarılan emekçinin sendikal örgütlenmedeki öncü kimliği…

DİRENİŞÇİLER NE İSTİYOR

Cargill işçilerinin hedefi sadece kendilerinin işe dönmelerinin sağlanması değil, sendikalaşma hakkının savunulmasına örnek oluşturmak. Bunun için direnişlerini sonuna kadar sürdürmekte kararlılar . Aynı üretim alanında,Nestle’nin Karacabey’deki fabrikasında işten çıkarılan 28 işçinin 400 gün süren mücadele sonunda hem işlerine dönmelerinden , hem de sendikalaşmanın gerçekleşmesinden övünçle söz ediyorlar. Bu direnişin bir hedefinin de İşçi ücretlerinin sürekli düşürülmesine dikkat çekmek ve bunun önüne geçmek olduğunu da belirtiyorlar. Tekel Direnişi sırasında benim de bir güm destek olarak 24 saat katıldığım açlık grevi sırasında tanıştığımız Suat Karlıkaya, biz İzmir-Torbalı’daki bir başka direniş çadırını ziyaret için ayrılırken, yandaş medyaya yönelttiği ağır ve haklı eleştirilerden sonra “ bu direnişler emek dostları için de bir sınavdır” diye ekliyoır. “Dayanışma,Twiter üzerinden, sosyal medyadan destek mesajlarıyla olmaz!Gelin, işçinin mücadelesine yerinde tanık olun, desteğinizi asıl böyle gösterin!”

<haber-dikey:1182163>