Gezi’yle küllerinden doğuyor

Yayın yönetmenliğini yine Gürsel Göncü’nün üstlendiği dergi, Soma faciasından yola çıkarak, ilk sayının ana konusunu ‘Maden ve Madenciler’e ayırdı. Göncü, ‘Tarihin yaşarken yazıldığına tanık olup veda etmiştik, ölürken yazıldığı bugünlerde geri dönüyoruz’ diyor.

Ayşegül Özbek / Cumhuriyet

Gezi Parkı Direnişi’nin birinci yılı geride kalırken hafızamız yeniden canlanıyor.

31 Mayıs’ta binlerce insanın birleşerek sokaklara dökülmesi, park nöbeti tutmaları, sokaklarda kolektif şekilde üretilen sanat, sloganlarda değişen söylemler ve yeni mizah anlayışı gibi yapıcı taraflarının yanı sıra, süreç boyunca başta ölümler olmak üzere pek çok olumsuz şeye de tanık olduk.

Bunlardan biri de sıkı takipçileri olan ve 30 bin satan NTV Tarih’in kapatılmasıydı.

“Yaşarken Yazılan Tarih” başlığıyla geçen temmuz ayında çıkması planlanan ve Gezi Direnişi sırasında bir polisin yakın mesafeden yüzüne biber gazı sıktığı “kırmızı elbiseli kadın”ı kapağına taşıdığı için kapatılan NTV Tarih, adeta küllerinden doğarak aynı ekiple yoluna devam ediyor.

Finansörü Cem Aydın

Gezi ruhunun da etkisiyle “#Tarih” ismiyle bu hafta sonu raflardaki yerini alacak olan derginin Genel Yayın Yönetmeni Gürsel Göncü, “Kapatıldıktan sonra dergiyi çıkarmak için epey mücadele ettik. Esas mücadelemiz finansman bulmak noktasındaydı. Birkaç görüşme oldu, ama siyasi iklimin de etkisiyle çok fazla insan yanaşmadı” diyor.

#Tarih’in yeni finansörü ise yine aynı dönemde Doğuş’un CEO’su olan ve Gezi sırasında istifa etmek zorunda kalan Cem Aydın. Göncü, Aydın’ın dergiyi bir tarih dergisi olmasının ötesinde genel kültür dergisi olarak gördüğünü ve bu nedenle yaşaması gerektiği görüşünde olduğunu belirtiyor.

“Patronlar dergilere genelde yatırım yapmaktan kaçınıyorlar, çünkü yerli üretim, içerik yaratmak zor. Bizim derginin bu kadar beğeni kazanması da bence bundan. Orijinal bir içeriği var. Ama benim tarihe bakış anlamında esas derdim şu; mesela İslami kültür İslamcılara veya sağcılara ait bir alan değildir. Ya da Türk anıtları, Orhun Yazıtları sağcılara ya da muhafazakârlara ait değildir. Ya da Bolşevik tarihi ve sosyalizm tarihi de solcuların konuları değildir sadece. Bu yaklaşımla yayınlar yaptık biz. Bu klişeler tamamen olmasa da bir şekilde kırıldı. Bunu çok önemsiyorum, çünkü bu toplam kaliteye gitmek için önemli bir yol.”

Vasatlığın iktidarı

Tam bu noktada da görüşü, bakışı ne olursa olsun, Türkiye’nin kaliteli yayına ve yayıncılığa ihtiyacı olduğunu ekliyor Göncü:

“Bunu politikaya ya da Türkiye’nin bugünkü siyasi haline bağlayamayız. Parasızlığa, imkânsızlığa da bağlayamayız. Bunu esas olarak şuna bağlıyorum ben; Türkiye’de gazeteci zanaatkârı çok az. Yani işin mutfağını bilen, bir dergi ya da gazeteyi nasıl sunmak gerektiğini bilen, bununla ilgili düşünen... Bir zamanlar gerçekten mesleğin içinde olup da görsel malzeme, yazı, tasarım gibi konuları bilen hakiki gazeteciler vardı. Şimdi esas problem bu tip insanların azlığı ve bu insanların yeni nesle bu işleri aktaramayışları. O kadar büyük vasatlık var ki Türkiye’de. Vasatlığın iktidarı var her alanda sanki.”

Kapak konusu madenciler

“NTV Tarih’i 54. sayıda bıraktık, #Tarih’in 1. sayısıyla dönüyoruz” diyor Göncü.

Derginin bu ilk sayısının kapak konusu ise Soma faciasından esinle maden ve madenciler. Göncü dönüşlerini Twitter’dan, “Tarihin yaşarken yazıldığına tanık olup veda ettik, ölürken yazıldığı bugünlerde geri dönüyoruz”şeklinde duyurmuştu.

“Maden faciasından dolayı sanayi devriminden başlayarak hem dünyayı hem de Türkiye’yi bütün yönleriyle ele alan bir özel dosya yaptık. Sadece istatistikler yok dosyada. Maden dendiği zaman bütün o dünya, edebiyatı, filmi, sporu üzerinden ele alıyoruz. Maden, kömür sanayi devrimiyle kıymeti anlaşılmış bir şey. O bakımdan her zaman da aktif siyasetle at başı gitmiş. Bütün devrimci, ilerici hareketler ya da reaksiyonel hareketlere öncülük etmiş maden ya da madencilik.”

Osmanlı dönemine uzanıyor

Öte yandan dosya konusunda madencilik ile ilgili teknik ve tarihi yazılar da yer alıyor. Osmanlı döneminde, 19. yüzyıl sonunda madencliğin bu topraklarda nasıl başladığından Cumhuriyet dönemine kadar nasıl geldiği üzerine de yazı ve fotoğraflar bulunuyor.

Yeni derginin görsel tasarımında revizyonlar yaptıklarını söylüyor Göncü:

“Çünkü nostaljik tonların zamanının geçtiğini düşünüyorum. Bugünden bakan, bugünü ve aktüaliteyi çok önde tutan bir dergi bu. Gündemin tarihini tutuyor. Nostaljik ya da eski bir bakışı yok. Tasarımdaki sepyaları da kaldırdık mesela... Onun dışında sosyal tarih ağırlığını artırdık dergide. Bazı yeni bölümler var. Kişisel tarih meselesini çok önemsiyoruz. Ünsüz insanların tarihi... Kurgu tarih bölümü de olacak, bununla ilgili yarı esprili mizahi bir sayfamız da var.”

İnternet sayfası da olacak

NTV Tarih’in “Yaşarken Yazılan Tarih” sayısı anımsanacağı üzere Metis Yayınları tarafından kitap olarak basılmıştı. Metis ayrıca, aynı sayıyı İngilizceye çevirerek internetten yayınlayacak. #Tarih’in ilk sayısında ise dergi formatında ek olarak hediye edilecek. Ek, son bir yılda gerçekleşen gelişmeler eklenerek güncellendi.

Dergi ayrıca piyasaya çıkar çıkmaz dijital tabletlerde de yerini alacak. Ayrıca bir buçuk ay sonra ise dergiden bağımsız bir web sitesi açılacak. Dergi içeriğinde bağımsız olarak her gün güncellenecek. Tarihle ilgili her şey, yazar, okur, platform tartışmaları olacak. Göncü, “Böyle bir şeye ihtiyaç var, çünkü politikacılar tamamen tarihe kendi işlerine gelecek şekilde malzeme deposu gibi bakıyorlar” diyor.