‘Gezi Rönesans, çArşı onun Michelangelo’sudur’

Gezi Direnişi’ne destek verdikleri için, “hükümete darbe girişimiyle suçlanan çArşı’nın 35 üyesinin yargılandığı davada polisler, şikâyetçi olmadıklarını açıkladılar. Dava, 26 Haziran 2015 gününe ertelendi. Salı günü yaşanan acı olayın ardından, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde yoğun güvenlik önlemleri dün de sürdü. Avukatların da didik didik aranarak içeri alınması kapılarda uzun kuyrukların oluşmasına neden oldu. çArşı, ‘yas’ nedeniyle adliyeye toplu olarak gelmezken duruşmada da sadece sanıklar ve az sayıda izleyici bulundu. çArşı davasına, Uluslararası Af Örgütü’nden Barbara Neppert ve Almanya’daki taraftar davalarında uzman iki kadın avukat da katıldı.

‘Görmedik, çatışmadık’

Kamuoyunda “çArşı davası” olarak bilinen ve Gezi Direnişi sırasında “hükümeti devirmeye teşebbüs” ettikleri iddiasıyla suçlanan 35 sanığın yargılanmasına İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. İddianamede şikâyetçi olarak görülen polisler çArşı’dan şikâyetçi olmadıklarını açıkladılar. 4 polis ayrıca çArşı grubuyla çatışmadıkları gibi onları görmediklerini de söylediler. Yaralanan polis memurlarından biri durumun, başka bir grupla olan çatışmasından kaynaklandığını açıkladı.

‘Biz darbeci değiliz’

Daha önce ifadeleri alınamayan 8 sanığın tümü beraat taleplerini yineleyip çArşı adının darbeyle yan yana konulmasından rahatsız olduklarını belirttiler. Sanıklardan “Ankaralı” lakabıyla bilinen Ayhan Güner, “darbecilik” ve “Başbakanlık ofisini basma” iddialarını net olarak reddederken ofise değil çarşı içi istikametine doğru yürüdüklerini ve polisin de bu nedenle kendilerine teşekkür ettiğini söyledi. Ankaralı Ayhan, polislerin çArşı grubundan yardım talep ettiklerini de belirterek şu ifadeleri kullandı: “Spor polis büroya bizzat gittim. Arabuluculuk yaptım. Darbeci değiliz. Gezi rönansans ise çArşı da onun Michelangelosu’dur.”

‘Pet şişe’ itirafı

Sanıklardan Erdem Işık’ın evini arayan polislerin ifadelerine de başvuruldu. Hasan Can ve Ercan Sezgin adlı polisler, sanığın evinde bulunan pet şişe içindeki maddenin bomba düzeneği olmadığını, uyuşturucu olduğunu ve bunu da yargılanıp ceza alan Erdem Işık’ın abisinin üstlendiğini anlattılar.