Gezi direnişinin beraat kararında hukuk dersi

Muğla'da Gezi Direnişi sürecinde yargılanan 36 kişiyle ilgili davada mahkeme; “Soyut bir kamu düzeni tehlikesine dayanarak toplantı ve yürüyüşün yasaklanamayacağı, ifade özgürlüğünün Anayasal bir hak olduğunu” belirterek beraat kararı verdi.

Mete Kızık/Cumhuriyet

Gezi direnişinde haklarında “görevi yatırmamak için direnme; kamu malına zarar verme; basit yaralama; kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme,  yönetme; bunların hareketlerine katılma”  suçlamalarıyla  açılan davada, kendilerinin sanıklar tarafından yaralandığını öne süren altı polis memuru da yer aldı.

Delil ve ifadeleri değerlendiren Muğla 1. Asliye Mahkemesi Başkanı sanıkların beraatine karar verdi.

Mahkeme Başkanı,  İnsan Hakları Evrensel Bildirisi,  Birleşmiş Milletler Sİyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesinin 21. Maddesine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin  11. Maddesi'nin 1. fıkrasına,  Anayasanın 34. maddesine,  Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2004/8-65, 2004/117 sayılı kararına dayanarak verdiği hükümde şu görüşleri dile getirdi:

 “Demokrasinin başta gelen özelliklerinden biri bir ülkenin sorunlarının  şiddete başvurmadan sıkıcı olsa bile diyalog yolu ile çözülmesidir. Demokrasi ifade özgürlüğü ile gelişir. Demokratik ülkelerde gençlerin istek ve şikayetlerini bazen olağanı aşan şekillerde ifade etmesine Devlet müşfik bir şekilde karşılık vermeli , demokratik düzenin gelişimi ve devamı açısından destek olmalıdır. Soyut bir kamu düzeni tehlikesine dayanarak toplantı ve yürüyüşün yasaklanamayacağı, ifade özgürlüğünün anayasal bir hak olduğu, kolluk güçlerinin göstericileri dağılmaları için uyarmadan önce göstericilerin taşkın ve tehdit edici  ve kamu düzenini bozmaya yönelik bir davranış sergilemedikleri anlaşılmakla  tüm bu hususlar dikkate alındığında yasa, anayasa ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış toplanma ve örgütlenme özgürlüğü kapsamında bulunan  ve yasalarda suç olarak düzenlenmeyen eylem nedeniyle sanıklar hakkında 2911 Sayılı Yasaya Muhalefet'ten açılan davalar nedeniyle sanıkların beraatine karar verilmiştir”

Sanık avukatlarından Tacettin Çolak da ” Mahkemenin kararı hukukun üstünlüğüne, yargı bağımsızlığına, insan hak ve özgürlüklerine inanan hakimlerin de olduğunu göstermektedir. Bu karar aynı zamanda iktidarın talimatıyla hareket eden polislerin 2911 sayılı yasayı özgürlükleri daraltıcı şekilde yorumlamalara karşıda en önemli bir engel teşkil edecek, emsal olarak da kullanılacaktır. Bu karar aynı zamanda AİHM kararlarının  uygulanmasıyla da bire bir uyumludur. Bu hakimi kutluyorum.”