'Gestapo Türkiye'de uygulanıyor'

Kılıçdaroğlu, CHP il başkanlarının da hazır bulunduğu partisinin grup toplantısında MİT Teklifine değinerek özetle şöyle dedi:

"Baskıya doğru gidiyoruz. Şimdi parlamentoda yeni bir yasa görüşülüyor. Milli İstihbarat Teşkilatının Yasası. Türkiye süratle bir istihbarat devletine dönüşüyor.

Bir gazetede CHP milletvekilleriyle ilgili olarak MİT'in tuttuğu fişlemeler yayınlandı. Sorduk, arkadaşlar da sordular, yani bu milletvekilleriyle ilgili niye fişleme yapıyorsunuz diye? Üstelik daha bu yasa çıkmamış. Şimdi yasa çıkacak fişlemeler meşru hale gelecek. Devlet istihbaratla yönetilmez. Devlet bilgiyle yönetilir, ahlakla yönetilir, hukukun üstünlüğü ile yönetilir, liyakatla yönetilir, devlet böyle yönetilir, devleti istihbarat devletine dönüştürürseniz baskıcı bir yönetimi hazırlamış olursunuz. Otoriterleşen devlette istihbarat özel olarak partiye gider. Almanya'da Gestapo'yu unutmayın. İkinci Dünya Savaşı öncesi Almanya, Gestapo'yu kurdular, istihbarat örgütüydü, gizli, kime bağlıydı, yasal mıydı, yasaldı ama devlete istihbaratı yapmıyordu istihbaratı partiye veriyordu. Aynı olay Türkiye'de yaşanıyor. İstihbarat partiye veriliyor, devlete değil. Bu süreci hayata geçirmek istiyorlar. Yeni bir Gestapo modelini kurmak istiyorlar. Bütün yurttaşlarımın dikkatli olması lazım. Hukuk devletini savunacağız hep beraber, özgürlükleri savunacağız.

"DÖRDÜNCÜ BÜYÜK DEVRİMİ YAPMAK ZORUNDAYIZ, ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ DEVRİMİ"

Daha önce söylemiştim, Türkiye'deki üç büyük devrimin altında CHP'nin imzası vardır diye. Dördüncü büyük devrimi yapmak zorundayız. Özgürlük ve demokrasi devrimi. Baskılar gelecektir, baskılardan yılmayacağız, özel medyalarını oluşturuyorlar, onlardan da yılmayacağız. Bize tek bir görev düşüyor. Çalışmak. Adım adım çalışmak. Kahve kahve çalışmak. Çalışırsak her şey olur. Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz."

"MUTLULUĞUN ADRESİ VAR"

CHP lideri, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada hukukun üstünlüğünün tanımını yaparken, mutluluğun adresini anlattı. CHP Genel Başkanı konuşmasında özetle şöyle dedi:
"Devrimden yanayız, bağımsızlıktan yanayız, ekmekten yanayız, alın terinden yanayız, kadın erkek eşitliğinden yanayız, hukukun üstünlüğünden yanayız. Bize oy versin, vermesin bütün yurttaşlarımızın mutlu olduğu bir Türkiye'den yanayız. Mutluluğun adresi var arkadaşlar. Sağlıklı bir hukuk düzeni. Mutluluğun adresi var. Hukukun üstünlüğü. Mutluluğun adresi var. Saat gibi çalışan sürekli doğru gösteren bir demokrasi. Eğer bunları oluşturabilirsek, kurabilirsek, elbette ki Türkiye'de huzuru da mutluluğu da sağlamış oluruz. Samimi olacağız, dürüst olacağız, halkın çıkarlarını savunacağız. Halktan yana politika izleyeceğiz. Mutluluğun adresi budur.
Hukukun üstünlüğü kavramı öyle bir gecede ortaya çıkmış bir kavram değildir. Biz de hukukun üstünlüğünü her ortamda savunduk.

HUKUK DEVLETİNİN TANIMINI YAPTI

Biz hukuk devletine inanıyoruz. Hukuk devleti nedir? İktidardakiler hukuk devletini yeterince kavramış değiller. İpsala Kaymakamlığının internet sitesinden indirdiğim hukuk devleti tanımını size sunmak istiyorum. Hukuk devleti insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her eylem ve işlevi hukuka uygun olan, her anlamda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, anayasaya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayıp, yargı denetimine açık olan, yasaların üstünde yasa koyucunun da bozamayacağı genel hukuk ilkeleri ve anayasanın bulunduğunun bilincinde olan devlete hukuk devleti denir.

"BAŞBAKANLIK KOLTUĞUNDA OTURAN ZAT, OKUSUN, ÖĞRENSİN"

Başbakanlık koltuğunda oturan zatın, hukuk devleti nedir, ben ona kitapları söylemeyeceğim, İpsala Kaymakamlığı internet sitesine girsin, hukuk devleti nedir, bir oradan okusun bakalım, okusun, öğrensin.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti midir? Nereden öğreneceğiz, açacağız, anayasaya bakacağız.

"HUKUK DEVLETİNDE GÜÇLÜLER HAKLI DEĞİLDİR"

Hukuk devleti olduğunda kişiye göre yasa olur mu, olmaz. Hukuk devleti şu demektir, hiç kimse hukukun üstünde değildir. Yani üstünlerin hukuku yoktur, hukukun üstünlüğü vardır. Hukuk devletinde güçlüler haklı değildir, haklılar güçlüdür.

"DEVLETİ YÖNETMEK ÜZERE GELİR, DEVLET OLMAK İÇİN GELMEZ"

Siyasal partiler vatandaşa giderler, sandıklar konur ve birisi kazanır, devleti yönetmek üzere gelir, devlet olmak için gelmez. Arada dünya kadar fark var. Devleti yönetmek için gelip devlet olan parti önce hukuk devletini yok eder.
Devleti nasıl yönetecek, onun da kuralı var. Anayasa devletin nasıl yönetileceğini gayet net şekilde ortaya koymuş.

"SANDIK TEK BAŞINA DEMOKRASİ DEĞİLDİR"

Sandık önemlidir ama sandık tek başına demokrasi değildir. Hitler örneği vardır, seçimle geldi, Mussolini örneği vardır seçimle geldi. Seçimle geldiler ne oldu, bir süre sonra 'ben devletim' demeye başladılar. Her şey benden sorulur demeye başladılar. Ve insanlık tarihi çok ağır bedeller ödedi. Bizim demokrasimizde de benzer olaylar oldu. Başbakanları, gencecik çocukları idam sehpalarına gönderdik. Hukukun üstünlüğü çok önemli bir kavramdır. Herkesin bu kavramı içselleştirmesi gerekir. Özellikle iktidardakilerin."